Davulcu yaptığı yazılı açıklamada, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun bir kez toplanıp sonuçsuz dağılmasının işçi kesiminin gözünü boyamaya yönelik bir gösteriden ibaret olduğunu ileri sürdü. Asgari Ücret Belirleme Komisyonu’nda temsil edilen taraflardan basına bazı bilgiler sızdırıldığını ifade eden Davulcu, “sızdırılan bilgilere bakılırsa niyet, yürürlükteki Asgari Ücret olan 2 bin 20 TL rakamına 6 aylık sürede meydana gelen 7.68 oranındaki hayat pahalılığını eklenerek konunun savuşturulmasıdır. Bu niyet kabul edilemezdir. Yürürlükteki Asgari Ücret açlık sınırının altındadır ve bu durum, kayıtlı çalışanların yüzde 60’ının yabancı işçi olduğu KKTC ve Kıbrıslı Türk toplumu için utanç kaynağıdır” dedi. Devlet Planlama Örgütü’nün açıkladığı rapora göre KKTC’de Gayrı Safi Yurt İçi Hasılanın (GSYH) reel olarak yüzde 3.6 oranında büyüdüğüne işaret eden Davulcu, bu büyümede en büyük etkiyi yapanın işçilerin emeği olduğuna dikkat çekti, büyüyen ekonomiyle artan refahtan işçi kesiminin de yararlanması gerektiğini kaydetti. Davulcu, asgari ücretin Temmuz maaşlarına yansıtılacak şekilde en geç bir hafta içinde yeniden belirlenmesi gerektiğine işaret ederek, asgari ücretin 2 bin 250 TL’nin üzerinde bir rakam olması gerektiğini söyledi. Davulcu şöyle devam etti: “DPÖ raporunda ortaya konan rakamlara bakıldığında, kişi başına düşen Gayrı Safi Milli Hasılanın 13 bin 902 Dolar olduğu görülmektedir. Bunun anlamı kişi başına yılda ortalama 48 bin 650 TL düştüğüdür. Bu rakam, ayda 4 bin 50 TL’ye denk gelmektedir. Görüleceği üzere Asgari Ücret kişi başına düşen GSMH’nın yarısı civarındadır. Buna bir çalışanın en az iki kişiyi beslediği gerçeği de eklendiğinde GSMH ile Asgari Ücret dengesinin Yüzde 25 olduğu acı gerçeği orya çıkmaktadır. Sosyal devlet olmanın yolu anayasaya madde koymaktan geçmez, toplumsal kesimler arasındaki gelir dağılımı adaletsizliğini ortadan kaldırmaktan geçer. Hükümeti anayasaya uymaya ve sosyal devletin gereklerini yerine getirmeye davet ediyoruz.”