Biz bu işi beceremiyoruz!

Vergi toplayamıyoruz!

Topladığımız vergiyi doğru alana kanalize edemiyoruz!

***

Devletin hizmetlerini doğru düzgün sunamadığı, vergi ve denetimlerinyeterinceyapılamadığı bir sistemimiz var. Milli hasıla diye bir durumdan söz etmek ise sadece göstermelik olabilir. Kişi başına düşen gelir hesaplanırmış gibi göründe de hesap doğru değil…

Çünkü hesaplanan gerçeği yansıtamaz.

Belli bir zümreye ciddi “adaletsiz” kâr sağlarken bir başkasının apaçık bundan zarar görmekte olduğu aşikâr…

***

İsterseniz Girne’den Karpaz’a, isterseniz de Mağusa’dan Karpaz’a…

Hangi yolu tercih ederseniz edin, yola çıkın ve yol boyu sahillere hücum eden inşaat furyasını bir gözden geçirin.

Çevreye verilen zarar, Anayasa’nın sahiller ve ormanlık araziler hususunda söylediklerini, buralar talan edilirken anayasa ile nasıl uyumlulaştırıldıklarını izleyin.

Dilerseniz bölgedeki inşaat izinleri ile uyumu gözden geçirin.

Kat sayısı ve alınan izinler ile bunlarda oluşan kıvraklıklara bilir kişi gözü ile bakmayı deneyin.

Araştırın, soruşturun…

***

Kayıt dışı ekonomiyi iki şekilde çok net görebilirsiniz az gelişmiş ülkelerde:

  1. Aşırı lüks inşaatlaşma ve çevre umarsızlığı
  2. Aşırı lüks araçların sayısındaki artış…

***

Şimdi en çok şikâyet ettiğimiz zamanlardayız değil mi?

Şikayetlerimize bir de pandemi korkuları eklenince doktorumuz, hemşiremiz, hastanemiz yok, ilacımız yok, ilaç masraflarımızı karşılayamıyoruz…

Devlet bu hususta görevlerini yerine getiremiyor gibi bir çok şikayetler de ediyoruz…

Lakin dönün ve bakın gerçek yaşama. Yani DE FACTO duruma…

Bilmem kaç yüz bin sterline alınan yatlardan mı başlasak, 700 metre karelik evlerden mi?

Senede birkaç ay dahi kullanılmayan sahilleri kapsamış, aslında her yere en fazla 2 saatlik mesafede iken satın alınan “yazlık” “tatil” evlerinde, kuraklık sebebiyle başka ülkeden su getirip, tarım arazilerine su bulamayıp havuzlarımızı doldurup çimlerimizi sulamaktan mı bahsedelim?

***

Hiç şikâyet etmeyelim bence.

Bunu hükümetlere de yüklemeyelim tek başına…

Böyle olmasını isteyen ve izin verenler de yine bizleriz. Bundan kâr edenler de, kendi kâr elde edecek diye imkan yaratmakla görevlendirilenler de belli. Ve bu biziz!

***

Bu düzen ne bir günde kuruldu ne de bir günde bozulacak.

Dangalak mı yoksa patavatsız mı görünüyorum baktığınız yerden?

O halde dönün ve kendinize sorun…

Hatta dilerseniz yatlar ve katlarınıza ek olarak birer de helikoptercik alın ve adaya yukarıdan, kuşbakışı bakın!

İşte o gördüğünüz KKTC gerçeği olacak!

***

El eli yıkadı, el de döndü yüzü yıkadı…

Kayıt dışı ekonomi ile göstermelik ve dişinin kestiğine çalışan yasaları kim görmezden geldi…

Bazılarının trilyonları kaçırması karşısında 1 ekmek çalanı kim cezalandırdı?

Sonra da dönüp sistemden bahsedip, iktidar veya muhalefetin başarısını mı tartışacağız?

***

Senede 30bin TL vergi bile ödemeyen (ki ortalama bir memurun çok altında kalan bir rakamdır bu) bir kişinin adanın en güzel sahillerine inşa ettiği villalarından, yat ve katlarına, ticarethanesinden alışverişine, yıllık harcaması ile devletin kayıtlarında bulunan yaşam standartlarını bir tarayın bakalım yüzümüz olacak mı herhangi birimizin şikâyet etmeye …?

***

Rezaletin diz boyu olduğu bir noktada daha konuşulacak bir şey yoktur…

Dr. Çiğdem DÜRÜST