Bu iş artık tamamen sidik yarışına dönüştü…

Mağdur olmayan neredeyse hiçbir kesim yok!

Öğretmen mağdur, öğrenci mağdur, veli yine mağdur…

Öğretmen sendikaları greve eylem kararlarını sınav haftasında alınca tartışma da haliyle büyük oluyor!

Sendika ve bakanlık arasında görünen o ki müthiş bir inatlaşma var…

Her geçen gün de kutuplaşma büyüyor!

Haliyle her iki tarafa da bazı sorular yöneltmek de bize düşüyor…

Önce bakanlığa;

Kıb-Tek ve Ercan gibi stratejik önemi büyük yerlerde yeri geldiğinde devlet tarafından grev yasaklanmasına gidilir…

60 gün süreyle grevler yasaklanır!

Devletin bu konuda yılda iki kez hakkı var…

Kıb-Tek ve Ercan elbette stratejik öneme sahip yerler!

Buralarda grev yasaklamalarını da anlayışla karşılarız…

İyi de;

Eğitim hele de sınav haftasında çok önemsiz sıradan bir mesele mi?

Soru çok basittir;

Bakanlar Kurulu niye bir karar üretip sendikaların grev kararlarına yasaklama getirmemiştir?

Hükümetin eğitime bakış açısı bu mudur?

Ya da greve yasaklanmasını istemeyen hükümetin kafasında başka hinlikler mi vardır?

Bakın burası çok ama çok önemlidir!

Hükümet sessiz kalıp sendikalar ile vatandaş arasında bir sürtüşme yaşanmasını mı beklemektedir?

Eğer öyleyse de büyük ayıp etmektedir…

Devletin ya da hükümetlerin görevi bir iç savaşı körüklemek değil aksine taraflar arasında uzlaşı sağlamaktır!

Sendikalara gelince…

Onların da çok iyi niyetli olduklarını söylemek olası değildir!

Sendikalar eylem ve grev kararlarında sadece yeni öğretmenler yasasının değiştirilmesini deprem riski olan okulların bakımı, okulların ihtiyaçlarının giderilmesi vardı…

Ancak kendi yaptıkları açıklamalarda bunun doğru olmadığı ortaya çıktı!

Bakanlığa yaptıkları açıklamada ne dediler;

“Öğretmenler yasasını değiştirmeyin grevlerden vazgeçelim…”

Yani okulların içler acısı durumu filan çok da umurlarında değil!

Tamamen vitrine oynuyorlar…

Kendileriyle çelişen açıklamalarda bunun en iyi göstergesidir!

Lütfen yazın bir kenara…

Eğer iki taraf masaya oturup da ortak paydalarda buluşamazsa ki bazı kesimler bunu umut etmektedirler!

Olası bir iç savaş kapımızdadır…

Zira şu anda uzlaşı değil çatışma kültürü körüklenmektedir!

Ve eminiz ki birileri de bunu istemektedir…

Buna neden olanlar ise bir yerlerde sinmiş olarak tarafların birbirine girmesini beklemektedir!

Öğretmen gözüyle…

“Kaç saat derse girerler zaten diyenlere cevabım

1. Gece kaç olursa olsun bu soruyu çözemedim. Yardımcı olur musunuz diyen öğrencinin sorusunu çözerken derste değilim

2. Arkadaşlarıyla yaşadığı problemlerde ağlayarak yanıma geldiklerinde derste değilim.

3. Gelecek kaygısı yaşayıp ders motivelerini kaybettiklerinde moralleri yerine gelsin diye sohbet ettiğimde, kendimce öğütler verdiğimde derste değilim.

4. Yüzlerce belki de binlerce sayfa ödev, kağıt okuduğumda derste değilim.

5. Ayakkabısı yıpranmış, montu olmayan öğrencilerimi gördüğümde elimden ne geliyorsa yaptığımda derste değilim.

6. Okul dışı etkinliklerden haberdar olsunlar diye tüm kültürel aktiviteler hakkında bilgi verdiğimde derste değilim.

7. Kendi çocuğum hastayken ders gaylesi çekip okula gitmem şart derken derste değilim.

8. Gece başımı yastığa koyduğumda sesimi yükselttiğim bir öğrenci varsa onu düşünüp uyumazken derste değilim.

9. Pazartesi öğlen arasında bir kenarda oturup yemek yiyemeyen bir öğrenciyi gördüğümde biseye ihtiyacın var mı derken derste değilim.

10. Ben belki hep derste değilim ama…

BEN ÖĞRETMENİM O YÜZDEN AKLIM HEP DERSTE…”

(Heves SÖNMEZ)

Kılıçdaroğlu özür dilemeliydi…

Seviye o kadar düşmüştü ki biz de bitse de kurtulsak kodundaydık…

Nihayet dün bitti, Erdoğan devlet kaynaklarını da iyi kullanarak bu kez de Türkiye’nin 13’ncü Cumhurbaşkanı oldu, hayırlı uğurlu olsun!

Ama konu kesinlikle Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur…

Erdoğan karşısında 12’nci yenilgisini aldı!

En baştan yanlış bir isimdi ve sonuçları da zaten ortada…

Seçim sonuçlandıktan sonra yaptığı açıklamada dedi ki;

Mücadelemiz devam edecek…

Belli ki artık mahalleye dönmeyecek ve belki de şansını bu kez 80 yaşında bir kez daha deneyecek!

Kılıçdaroğlu hem partisi hem de Türkiye için hayal kırıklığı olmuştur…

Özellikle de İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener aday olmaması konusunda ısrarcı olmuş ama dinlememiştir!

Oysa dün akşamki açıklamasında özür dileyip o andan itibaren evine gitseydi…

MESAJ KUTUSU

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, hükümet olarak yeri geldiğinde grev yasaklamasına giderken sınav haftasında kaos yaratan sendikaların grevlerini niye yasaklama ihtiyacı duymuyorsunuz? Öğrencilerin eğitim hakkının sizin için hiç mi önemi yok? Umarız gecikmeden karar üretir ve eğitim yılının kazasız belasız tamamlanmasını sağlarsınız…

Sayın Selma EYLEM, öğretmenler yasasının geri çekilmesi halinde eylemleri sonlandıracağını söylüyorsunuz ama peki bu gerçekleşirse okulların içler acısı durumları ve bir çok eksiklik tamamlanmış mı olacak? Kendi açıklamalarınızla bile çelişiyorsunuz!

Sayın Hasan YAHYA, yönetim kurulu başkanı olduğunuz Çayönü Kalkınma Kooperatifi’nde son birkaç yıldır neler olmuş öyle. Bütün belgeler elimize geçti siz ve diğer yönetim kurulu üyelerinin usulsüzlükleri de ortaya döküldü.Artık son kararı da yargı verecek hakkınızda hayırlısı!

Sayın Özdemir TOKEL, devlet erkanı ile birlikte siz de Adıyaman’a gittiniz iyi de ettiniz de ekip İsias otelin enkazında ne gibi incelemelerde bulundu işte onu pek anlayamadık. Bu da demektir ki medya konusunda da bir takım düzenlemeler yapma vakti gelmiştir, haberiniz olsun istedik!

Sayın Füsun CEMALLER, Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Diğer üyelerinizin de kadın olması yargıda yeni bir süreci başlatmış oldu, sadece karar vermeniz değil kamuoyunu da açıklamalarınızda uyarıp aydınlatmanız bekleniyor…

Sayın Mehmet HULİSİOĞLU, bölgenizin eski belediye başkanı olarak bazı adli olaylarda adınızın geçmesi ve hele de darp olayı büyük hayal kırıklığı yarattı. Bazı dedikodulara inanıp ortalığı kaldırmak çok hoş olmadı!

Sayın Mehmet Ali YÜKSELEN, pek kıymetli babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah…

Sayın Ziya ÖZTÜRKLER, çok yakında uygulamaya girmesi beklenen e-vize projesi bakanlığınızın en önemli icraatlarından birisi olarak ön görülüyor. Özellikle suçluların ülkeye girmesine engel teşkil edecek olan yeni çalışma devrim niteliği de taşıyor, tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz…

Sayın Canev ASLAN, pek değerli kardeşimiz eşinizin zamansız vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma tanrıdan rahmet size sabırlar ve başsağlığı dileriz. Alah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip eder inşallah…

Sayın Hasan SUNGUR, medyada yapılan bir takım haber ve yorumlar için yargıya gitme kararı aldığınızı duyduk. Bu arada size yakın gibi duran bazı iş insanlarına da dikkat etmeniz gerekiyor zira olan ya da olmayan haberleri sızdırmak için yoğun çaba sarf ediyorlar…