Bu sene Millî Eğitim Bakanlığı’nın yapabileceği en doğru şey, 2020-2021 eğitim öğretim yılını komple tekrar ettirmek olmalı.

Halen daha kolej sınavı yapmak, sadece iş gösterme çabası içinde olmak dışında tanımlanamaz.

Yok eğer çocukların özel ders alarak kolej sınavında gösterecekleri başarıyı, okulda alınan eğitime bağlamak niyetleri vardı ise bu da fostur şimdiden söyleyelim. Fırsat eşitliği olduğunu söyleyip, hiçbir eşitliği yaşama geçirmemenin dik alasının yaşandığı bu dönemde, parası olanın, teknolojik olarak hazır olanın, internet kalitesi yeterliolanın faydalanabildiği bir sistemde bunun hayalini kurmak ne kadar gerçekçi hükümetlere de Milli Eğitim Bakanı’na da sormalı!

Özel derslerin son sürat devam ettiğini veliler bizzat biliyor. Okullardaki etkinliklerin yetersizliğinin, özellikle somut işlem dönemindeki 11 yaş öncesi çocuklar açısından, nasıl büyük bir sorun teşkil ettiğini/edeceğini eğitimci olan herkes biliyordur. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bunu görmezden gelmesi söz konusu dahi olamaz!

Zaten akademik anlamda hiçbir şekilde fayda sağlanamayacak bir düzlemde ilerleyen eğitim öğretim yılında kayıp iki yıllık oldu bile. Hadi ilk sene için (2019-2020) tolere edilebilir diyelim… Ya 2020-2021?

***

Vaz geçin beyler!

Gelin dönelim en başa.

Alalım bu sene yaşı gelecek olan çocuklarımızı da okula. Ancak geçmiş yılı da tekrar edenlerle birlikte devam ettirelim.

1975 ve 1976 senelerinde doğanlar aynı sene ilkokuldan mezun olmuş, ortaokulu, liseyi ve tüm hayatlarını aynı sene doğmuş gibi yaşamışlardı. Ne oldu? Kayıp kalmadan ara kapatıldı. Bugün bu jenerasyon kamuda da özel sektörde de iş başında.

Ama şimdilerde kayıp yaşayanların, önümüzdeki 5 yıl içinde iş yaşamına atılacaklarını düşündükçe, ondan sonraki 15 yılın ipotek altına alınacağını kavrayabilmek zor olmamalı!

Belki IGCSE veya A Level sınavlarına girmiş olanlar, yani yüksek öğrenimini planlamış olanlar için kayıp büyük olmaz. Ancak diğerleri?

Hele meslek liselerinden mezun olacak olanların 2 yıllık periyodları?

Belki sadece lise mezuniyeti için bekleyenleri tercihe dayalı olarak mezun edebilirsiniz. Fakat diğerleri illa ki tekrarlatılmalı. Hele ilkokul 1. Sınıflar için çok daha önemli bir durum söz konusu!

Okulun tek amacı bilimsel bilgiyi sunmak değil. Sosyal, duygusal, psikolojik açılardan da bilişsel becerilerin gelişimi için de çok önemli olan okul yaşantısının eksikliğinin sebep olacakları ciddi sıkıntı!

***

Okulda gerçekleştirilen etkinliklerin ilkokul yıllarındaki değerini unutmadan, sosyal beceriler, topluluk içindeki tutum davranış, nezaket, görgü ve her anlamdaki katkıların eksik ilerlediği, tek yanlı bir bakış açısı ile aile hatta ev içinde kalan çocuklarımızın doğru ilerlemeyi kaydedebilecekleri düzenlemelerin hayata geçirilmesi, teknolojik eksiklikler nedeniyle eğitim sistemimizin yetersiz kalıp bu yönde bir ilerleme sağlayamadığını kabul etmek eksiklik olmayacaktır!

Bu ne bir suç ne bir kusurdur!

Elde olmayan nedenlerle kaybedilmiş olan bu senenin, yani sadece bir senelik bir aksamanın gelecekte büyük sorun teşkil etmeyeceği, zararın neresinden dönülürse kâr sayılacağı kavranmalıdır. Ancak özellikle bazı kritik yaşlar ve eğitim öğretim yılı içerisindeki bazı kritik dönemeçler açısından çok büyük önemi olabileceği göz ardı edilemez.

***

Ciddiyet, adalet, fırsat ve sonuçlarda eşitlik bunu gerektirir.

Ayrıca özel okulların önemli bir kısmının vermedikleri hizmetlerin bedelini 2019-2020 eğitim öğretim yılından beridir haksızca talep etmekte oluşlarına da hiçbir şey diyemediniz beyler! Bunu da unutmadınız, değil mi?

Saldım çayıra mevlâm kayıra şeklinde bir eğitim sistemi arzu etmiyoruz öyle değil mi?

Dr. Çiğdem DÜRÜST