Taşçıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, “Halen devlet hastanelerindeki altyapı, teknik teçhizat personel eksikliği, teşkilat yasaları güncellenmemiş durumdadır” ifadelerini kullandı. Taşçıoğlu, özel çalışan hekimlerin istediği tetkiklerin, devlet hastanesinde tekrar devlet çalışanı hekimler tarafından istem yapılmadan çalışılamadığını, özel hekimlerin yazdıkları reçetelerin ayni yöntemle devlet hastanesi hekimlerince onaylanmadan ilaçların hastanelerden alınamadığını; bunun nedenin de otomasyona tam anlamı ile geçilememesi olduğunu kaydetti. Özel sektörde “patronaj sistemi ile yönetilen hastanelerde” hekimlerin baskı altında çalıştığını ileri süren Taşçıoğlu, “Bir ülkenin nüfusu bilinirse, hekim sayısı, yatak sayısı, ameliyathane sayısı ve sağlığa ayrılan bütçe (ideal bütçe %12) planlanarak, sağlık sistemi kurgulanmasına başlanabilinir. Aksi halde yarım yamalak otomasyon, yarım yamalak genel sağlık sigortası girişimleri(Kısmi Genel Sağlık Sigortası), yarım yamalak sürekli eğitim planlamaları ile altyapı, teçhizat ilaç, personel ihtiyacı planlanamaz, sistem inşa edilemez” dedi. ÇALIŞTAYIN ÜZERİNDEN 5 YIL GEÇTİ... Kıbrıs Türk Tabipleri Birliğinin girişimi ve Sağlık Bakanlığının öncülüğünde 2013’te yapılan sağlık çalıştayında standardizasyon ve otomasyon oluşturularak denetimin sağlanması için kararlı bir siyasi irade ortaya koyulması, gerçekçi nüfus verilerine göre ulusal sağlık politikalarının planlanması, teşkilat yasalarının güncellenmesi, nüfusa göre kadroların yeniden yapılandırılması; sağlık çalışanlarının maaş ve özlük haklarının düzenlenmesi ve sürekli eğitim almalarına imkan tanınması; genel sağlık sigortası fonunun oluşturulup, zorunlu sağlık sigortasının getirilmesi sonuçlarının üretildiğine işaret eden Taşçıoğlu, “Bu sağlık çalıştayının üzerinden neredeyse 5 yıl geçti. Belirlenen hedeflerin hiçbiri tam anlamıyla uygulamaya koyulamadı” dedi.