Fileleftheros “Andros Da Suçlama Oyununda… Akıncı’dan Sonra AKEL Genel Sekreteri Müzakerelerin Kesilmesi Nedeniyle Anastasiadis’e Karşı” başlıklı haberinde “Akıncı’nın söyledikleri AKEL’i de ikna etmiş görünüyor ki Akıncı’ya hak vererek Anastasiadis’i gücendirdi. AKEL’in açıklamaları gerek Başkanlığın gerek DİSİ’nin tepkisine neden oldu” vurgusunu yaptı.
AKEL’in, müzakerelerin başarısızlığa uğraması nedeniyle suçlama oyununa girdiğini belirten gazete, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i, müzakerelerin yeniden başlamamasında kusurlu bulduğunu yazdı.

“ANASTASİADİS’İN SON AÇIKLAMALARI ELAM’IN PLEBİSİTLE İLGİLİ DEĞİŞİKLİK ÖNERİSİ SUNMA NEDENLERİNE HİZMET EDER NİTELİKTE”

Gazete, Kiprianu’nun,  Anastasiadis’in son günlerdeki açıklamalarının, ELAM’nın 1950 Enosis Plebisiti ile ilgili değişiklik önerisini sunma nedenlerine hizmet eder nitelikte olduğu görüşünde olduğunu belirtti.

Habere göre Brüksel’de bulunan Kiprianu,  RİK’in “Akıncı Meclis’ten düzeltme isterken ve Anastasiadis de tarihi mi düzelteyim yanıtını verirken  müzakereler pratikte nasıl başlayabilir” sorusuna karşılık “başkan tutarsızlık ediyor, çünkü  hem federal çözüm aradığın bir zamanda Enosis politikasını onurlandıramazdın diyerek meclisin yaptığının yanlışlığını teslim ediyor, hem de bu tür açıklamalar yapıyor” dedi.

“AKINCI İÇERKLEMEKTE HAKLIYDI…”

Rum meclisinin aldığı kararın, tarihi bir olayla alakalı olmadığına dikkat çeken Kiprianu “Meclis’in aldığı ve Başkan Anastasiadis’in nasıl söyleyeceği konusunda tutarsızlık ettiği, Akıncı’nın  da içerlemekte haklı olduğu karar, Enosis politikasını onurlandırmamız içindi” vurgusunu yaptı.
Kiprianu, Anastasiadis’in Akıncı’ya cevaben yaptığı “tarihi mi değiştirelim” açıklamasının AKEL aleyhine olduğuna dikkat çekerek “çünkü Anastasiadis’i, meclisin oy çokluğu ile aldığı bu kararın özde yanlış olduğunu söylemeye ikna etmek için büyük çaba harcadık” dedi, özetle şunları ekledi:

“Kararın yanlış olduğunu baştan söyleseydi, olgular çok farklı gelişecekti. Hükümet bu tavrı ile  krizi yatıştırmak yerine ateşe benzinle gidiyor. Başkan Anastasiadis söylediklerinde ne kadar tutarlı olduğunu göstersin.”

“TÜRKİYE’NİN EGE’DE VE YUNANİSTAN’LA İLİŞKİLERİNDE TIRMANDIRDIĞI GERİLİMİN SORUMLUSU DA MI ANASTASİADİS”

Gazete, Rum Başkanlık Sarayı’nın, Andros Kiprianu’nun bu açıklamalarından rahatsızlık duymasına rağmen Kiprianu’yla direkt çatışmaya girmeyip “iç cephede bölünmenin zamanı değil.  Kıbrıs Rum tarafının hedefleri ve talepleri etrafında olabildiğince birlik olunması zamanıdır. Başkan niyetini ve iradesini müzakere masasındaki tavrı ile ve aldığı cesur kararlarla fiilen göstermiştir. Bunu kimse sorgulayamaz”  mesajı verdiğini yazdı.

Gazete, Rum Başkanlık Sarayı’nın ses tonunu düşük tutmaya çalışmasına karşın sert bir üslupla “Türkiye’nin bu dönemde Ege’de  ve Yunanistan’la ilişkilerinde tırmandırdığı gerilimin sorumlusu da mı Başkan Anastasiadis’tir?”  eleştirisini yöneltmekten çekinmediğine dikkat çekti.

DİSİ, AKEL’İN “EŞİT MESAFE GÜTMESİNDEN” KAYGI DUYUYOR; “ELEŞTİREL İFADELERİ TÜRKLERE HİZMET EDEBİLİR”

Gazete, DİSİ’nin de AKEL’e Basın Sözcüsü Prodromos Prodromu aracılığıyla “Genel Sekreter Andros Kiprianu’nun Anastasiadis’in müzakerelerdeki tavrına dair eleştirel ifadeleri Türklerin oyalama çabasına hizmet edebilir” telkininde bulunduğunu yazdı.

Habere göre, Türk tarafının  müzakerelerde “suni bir kriz yaratmaya çalışarak müzakereleri kestiğini” öne süren Prodromu “hal böyleyken AKEL’in değişmesinden ve özellikle eşit mesafe gütmesinden büyük kaygı” belirtti. Prodromu, Andros Kiprianu’yu “tutarsızlıklar ifadesi, müzakere gücümüzü zayıflatıyor” diyerek suçladı.

Alithia “Kiprianu’dan Başkan Anastasiadis’e Alışılmadık Saldırı…Başkanlık Kampanyasına Başladı, Enosis’le Tutarsızlık Ediyor” başlıklı haberinde, AKEL Genel Sekreteri’nin Anastasiadis’i açık açık “artık iyice başkanlık kampanyasına başlamak, bu çerçevede, Rum Meclisinin Enosis Plebisiti ile ilgili kararı konusunda tutarsızlık etmekle” suçladığını yazdı.

“AKINCI DA AŞIRI TEPKİ GÖSTERDİ”

Gazeteye göre “Enosis meselesi bağımsız devlet olduğumuz 1960’ta bitmeliydi. Şimdi birileri Enosis politikasıyla flört ediyorsa bunu halka açıkça söylemeli” diyen Kiprianu, Cumhurbaşkanı Akıcı’yı da “aşırı tepki göstermekle” suçladı.

Kiprianu “Mustafa Akıncı meclisin kararına aşırı tepki gösterdi, bir çıkmaz söylemine hapsoldu, olguların bu noktaya ulaşmasında büyük sorumluluğu var” iddiasında bulundu. Brüksel’de yaptığı temaslarda  herkesin, şaşırdığını ve “Akıncı’nın neden bu kadar aşırı tepki gösterdiğini sorduğunu” savunan Kiprianu “orada (Brüksel) kimse ne bunu, ne meclisin kararını ne de DİSİ’nin güttüğü tavrı anlayabiliyor” dedi.

“GELİŞMELER TAKSİME SÜRÜKLÜYOR, BUNDA BAŞKAN’IN DA SORUMLULUĞU VAR”

Haravgi ise “AKEL: Gelişmeler Taksime Sürüklüyor, Başkan’ın Da Sorumluluğu Var”  başlıklı haberinde, Andros Kiprianu’nun ASTRA isimli Rum radyosuna yaptığı açıklamada “Kıbrıs sorunundaki gelişmelerin taksim çözümüne sürüklediğini, bunda Anastasiadis’in icraatlarının da payı olduğunu” söylediğini yazdı.

Habere göre, “son iki yıldır özlü müzakere yapılamadığını” belirten Kiprianu “Uluslararası  toplum da Kıbrıs Cumhuriyeti haklı olmasına rağmen, aleyhine konuşuyor” dedi, özetle şunları söyledi:

“Başkan Anastasiadis, Hristofyas-Talat yakınlaşmalarına çözülmüş olmasına rağmen hidrokarbonlar konusunu müzakere masasına koydu.

Gelişmelerden, kabul edilemez taleplerinden dolayı Türkiye de, kendi çıkarları nedeniyle Türk tavrına müsamaha gösteren uluslararası toplum da sorumludur.  Ancak, kendi izlenim yaratma çabaları ile Kıbrıs sorununun çözümü arasında denge kurmaya çalışan hükümetin de sorumluluğu vardır. Başkan Anastasiadis, tamamen haklı olmamıza rağmen neden BM Genel Sekreteri’nin bile bize karşı hareket ettiğini sorgulamalıdır.”

Editör: TE Bilisim