Karantina öncesi Pile barikatı dolup taşıyordu.

Beyarmudu Batı kapısı açıktı.

Ama Pile’ye o kapı yasaktı.

Şikayetler yapıldı ama Pileli’ler kaale alınmadı.

Şimdi KKTC’nin her karışı normalleşmede.

Ama Pile barikatı sımsıkı kapalı.

Pileli köyde hapis.

Alışveriş Euro ile yapılmak zorunda.

Kuzey’de çalışan işine gidemiyor.

Herkes kızgın, öfkeli ve sinirli.

Ve artık kontrolden çıkıyorlar.

Herşeyi sorguluyorlar,Devleti, aidiyeti, vatandaşlığı.

Bu aslında bir facia habercisi.

Gittikçe fırtınaya dönüşen bir durum mevcut.

******

Hükümetin Pile’ye karşı duruşu anlamsız.

Kararsızlık, cesaretsizlik, güçsüzlük?

Ama artık hiçbirşey mazaret değil.

Pile halkı hala karantina koşullarında.

Barikattan Kuzeye geçiş izni hala yok.

Ve Beyarmuda halkına göre ayırımcılık hala devam ediyor.

Bu konuda çözüm elbette mümkün.

Ama kadere terkediliyorlar, yok gibi davranılıyorlar.

KKTC’nin parçası, ama değilmumalesi görüyor.

Böyle bir yaklaşım kabul edilebilir değil.

Çünkü halk Develtini hissetmek zorunda.

*****

Çözümün icra makamlarınca üretilmesi şart.

Pile için geçişlerde hızlı test yapılabilir.

İnsanlar işine gücüne gidebilir.

Bu arada Pile’de pozitif vaka sıfır.

Test yolu olmazsa tam normalleşmeye dek özel karar üretilebilir.

İşine gidemeyenler için katkı sağlanır.

Çalışanlar için ayda kişi başı 3500 TL verilir.

Zaten kaç kişiler ki.

Devlet de fakirleşmez.

Pileli için de pek birşey ifade etmez.

Ama köylüye Devletin onları düşündüğünü gösterir.

*****

Sözün özü şu:

Hükümet Pile’yi yok sayamaz ve sayamayacak da.

Çünkü Pile, isyan noktasında, ciddi karar arifesinde.

Ve olacaklardan herkes zarar görebilir.

En başta Devlet.

Sonra da Devleti yönetenler.

Çözüm üretilmesi artık şart değil, bir zaruret.