“Kıbrıs konusunda önemli bir dönemecin arifesinde, ülke gündemini gereksiz yere meşgul eden, halkımızın huzurunu bozan, hükümet icraatlarını gölgeler nitelikte, özelde kişiselleştirilerek inatla sürdürülen tartışmaların ülkemiz yararına olmadığı gibi, siyasi avantaj sağlamaya çalışanların da asla kazanımı olamaz. Başkanlığını yürüttüğüm 14 aylık bu hükümet, bu süreçte enkaz edebiyatı yapmadan, mazeret üretmeden, boş laf etmeden, halka hizmet yolunda, günü kurtarma adına değil yarınlara yönelik öncelikle doğruları yapmaya çalışmıştır. Hükümetimizin ajandasında hizmetten başka gailesi ya da hesabı olmamıştır, olmayacaktır. Bizim ufkumuzda, inandığımız devletimize ve iradesine saygı duyduğumuz halkımıza, hizmet vardır. İktidarlar belirli bir süre ülkeyi yönetmek için Halkın emaneten verdiği görevlerle donatılan siyasi kuruluşlardır. İktidar döneminde esas olan, ülke ve ülke insanının kendisidir. Elbette ülkeye hizmet adına icraat yapanların takdir edilmesi yanında eleştirilmesi de doğaldır ve kaçınılmazdır. Demokrasi gereği her türlü eleştiri hakkına sahip olunsa da önemsediğimiz, değer verdiğimiz yatırımcı, işadamı dahil, hiç kimse hükümet üyelerine sermaye kılıcı sallamaya kalkamaz, haddini aşamaz. Herkes önce kendini ve haddini iyi bilmelidir. KKTC bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü tartışılmazdır. Başbakan olarak, başkanlığını yürüttüğüm ve güven duyduğum kabine üyelerinin tartışmasız teminatıyım. Atadığım bakanların icraatlarındaki sorumluluğumun da, buna bağlı yetkilerimin de bilincindeyim. Herkese bu vesileyle bir kez daha önemle hatırlatırım. “