Bu sabah gerek Meclis’te gerekse sosyal medyada Maliye üzerinden kiralanan arazi konusunda bazı parti başkanları görüşlerini ifade ettiler, bu kanaldan ben de Halkın Partisi olarak bizim görüşümüzü ifade edeyim: Bu konuda bizim için asıl mesele kiralamanın hukuka uygun mu, aykırı mı yapıldığı meselesi değildir. Yani kiralama ihale olmadan yapıldığında evet bir sorun vardır ve bunu tartışabilirsiniz ama mesele hukuki bir mesele olmaktan öte ve belki de ondan çok daha önemli olacak şekilde bir etik meseledir. Bakanlar Kurulu’na çeşitli defalar kiralanması için gelmiş ama bizim onay vermediğimiz, reddettiğimiz bir araziyle ilgili olarak, bizim karşı olduğumuz biliniyor olunmasına rağmen bizden habersiz Bakanlık eliyle kiralanmış olması rahatsız edicidir. 1- Biz Halkın Partisi olarak Bakanların birinci derece yakınlarına, yani bu örnekte Bakan çocuklarına devlet arazisinin kiralanmasını hiçbir zaman doğru bulmadık ve bu hükümet döneminde de izin vermedik, rıza vermedik. Oysa şimdi bu işlem bizim karşı olduğumuzu bilen bir ortağımız tarafından bize bilgi verilmeden, itirazımıza rağmen yapılmıştır. 2- Biz bu kiralama işleminin iptal edilmesini istiyoruz. İhale yasası bağlamında bir ihale yoluyla veya belirlenecek bir usul ile, ilgili kişi veya şirketin projesi kriterleri yerine getirir ve kazanır, ihale ile araziyi kiralar, bu bir Bakanın oğlu da olsa ona kimsenin itirazı olmaz. 3- Bir de geçen 15 ay boyunca, biz hükümetteyken Maliye eliyle yapılan ve bilgimize gelmeyen bu türden tüm kiralamaların dökümünü istedik. Bunu kamuoyu ile de paylaşmanın gerekli olduğuna inanıyoruz. Ve evet ilk Bakanlar Kurulu toplantısında bu konuyu gündeme taşıyacağız. Verilecek o listede başka kimlere kiralama yapıldığını da dikkatlice inceleyeceğiz. A Einstein “insanı ayakta tutan iskelet ve kas sistemi değil, prensipleri ve inançlarıdır” demiş bir zamanlar. Sanıyorum bu söz, bir açıdan siyasi partiler için de geçerlidir.