Özersay, “Biz geçiş kapılarının en erken zamanda açılmasından yanayız, kapıları bunca emeği ve fedakarlığı sıfırlamadan açmak istiyoruz” diye konuştu. Halkın Partisi’nden yapılan açıklamaya göre BRT’de katıldığı programda kapıları açmayla ilgili sorulara açıklık getiren Özersay, şunları söyledi: “Normal şartlarda kapıların kapanmasını kimse istemez. Biz hükümet olarak olabilecek en erken zamanda açılmasını istiyoruz ancak toplum sağlığının tehlikeye atılmadan sınır kapılarının açmanın yolunu bulmak bizim için önemlidir. Rum tarafı 8 Haziran’dan bahsediyor. Ancak buradaki kritik konu şudur; Kıbrıs Rum tarafı, Türk tarafının bulunduğu duruma benzer bir konuma ne zaman gelecek? Rum tarafında vaka çıkmaya devam ederse risk yüksek olacaktır. O zaman alınacak tedbirler de ona göre olacaktır.” “KAPANMA KARARI GİBİ AÇILMA KARARI DA BAKANLAR KURULU TARAFINDAN BELİRLENECEK” Başbakan Yardımcısı Özersay, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile yapılan toplantıda istişare edildiğini, hükümet olarak bilgi paylaşımında bulunulduğunu ve Kıbrıs Rum tarafının geçiş önerisini değerlendirdiklerini söyledi. Özersay, mevcut durumu şu sözlerle değerlendirdi: “Kıbrıs Rum tarafı dün itibariyle bu konuda iki tarafın anlaştığını açıkladı. Oysa nasıl ki kapılardan geçişlerin kısıtlanması sağlık, muhaceret ve güvenlik açısından tedbirlerin alınması kararı Bakanlar Kurulu kararıyla alındıysa açılırken farklı bir yol mümkün değildir. Güney Kıbrıs yönetimi 8 Haziran’da 5 kategorideki kişiler için sınır kapıları açılsın şeklinde bir öneride bulundu. Bizim de oturup bir değerlendirme yapmamız gerekir. Hangi şartlarla, hangi adımları, ne zamandan itibaren ve kendi tedbirlerimizi ne şekilde alarak atacağımızı değerlendirmeliyiz. Burada da değerlendirmeyi yapacak olan Bakanlar Kurulu’dur. Bu konuda Sağlık Bakanı’nın görüşlerine ihtiyaç vardır. Biliyorsunuz Anayasal olarak sorumluluk Sağlık Bakanlığı’ndadır, sağlık komitesi anayasal bir kurum değil ad hoc bir birimdir.” “DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ’NÜN UYARILARINI GÖZ ARDI ETMEMEMİZ GEREKİR” Türkiye’yle ilgili de aynı durumun geçerli olduğunu belirten Özersay, hastalığın Türkiye’deki seyrine bakmak gerektiğini anlattı, şöyle devam etti: “Hem Türkiye’deki hastalığın durumuna bakacağız hem de dünyanın insan hareketleri açısından hangi tedbirleri alarak kapılarını birbirine açtığını inceleyerek hareket edeceğiz. Aksi mümkün değil. Cenaze veya hastalık nedeniyle giden KKTC vatandaşlarının Türkiye’den gelişine müsaade ettik. 1 Haziran’dan itibaren hangi sebeple gitmiş olursa olsun, KKTC’de yaşayan vatandaşlarımızın gelişini sağlayacağız. Vatandaşımız olmayıp da burada ikamet eden kişilerin de çok uzak olmayan bir tarihte gelmelerine izin vereceğiz. Gelen kim olursa olsun 14 günlük bir merkezi karantina süreci var. Dünya Sağlık Örgütü’nün uyarılarını göz ardı etmememiz gerekiyor.” “1 HAZİRAN’DA PİLE’DEKİ VATANDAŞLAR İÇİN AÇILIM YAPILACAK” Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Pile’deki Kıbrıslı Türklerle ilgili bir süre tartıştıktan sonra Bakanlar Kurulu’nda bir karar aldıklarını, 1 Haziran’da yeni bir açılım yapmaya hazırlandıklarını da hatırlattı. Özersay, şu ifadeleri kullandı: “Pile’deki vatandaşların Kuzey’e geçişlerinin kolaylaştırılması konusunda Sağlık Bakanlığı’na yetki verdik. Güney’e geçmeyeceği konusunda kişisel taahhütte bulunması, ilk geçişte PCR yapılması ve bunun denetlenmesi gerekecek. Ailesi, işi Kuzey’de olan Kıbrıslı Türkler için kolaylık sağlanacak. Pile’deki vatandaşın vereceği taahhüt, oluşturulacak mekanizma ile denetlenecek.” “BEDELLİ ASKERLİK KONUSUNA İLİŞKİN 4 MADDENİN 3’ÜNDE UZLAŞMA SAĞLANDI” Kudret Özersay, bedelli askerlikle ilgili düzenlemenin Bakanlar Kurulu’nda görüşüldüğünü ve üç nokta üzerinde uzlaşıldığını aktardı. Özersay şu detayları dile getirdi: “Bedelli askerlik konusu askerlik yasasında değişiklik gerektirdiği için Bakanlar Kurulu’na bir önerge olarak gelip Meclis’e sevk edeceğimiz bir konudur. Üzerinde uzlaşılan konulardan bir tanesi 2015’in öncesinde yurtdışına gidip kalmış, kaçağa düşmüş olanlar ve hak yitirenlerin yararlanabileceği bir aftır. Bu kişilerin belli bir miktar para ödeyip askerlik muafiyetine dahil olmaları sağlanabilecek. Bu afla ilgili olan maddenin yürürlüğe girmesi durumunda çeşitli nedenlerle kaçağa düşmüş olup ülkeye giriş yapamayanların ülkeye gelmeleri mümkün kılınacak. İkincisi, bedelli askerlik kapsamına giren, doktora yapan öğrencilerin de dahil olduğu vatandaşlarımızın belli bir miktar para ödeyip hiç para vermemesine ilişkin düzenlemedir. Üçüncüsü de bedelli askerlik kapsamına girip de sadece 15 gününü yapmış, diğer 15 gününü yapmamış olanlara yönelik bir düzenleme. Bir miktar ödeme yapıp kalan 15 gün askerliği yapmadan terhis olmaları sağlanacak.”