Başbakan İrsen Küçük, ülkede fert başına düşen milli gelirin 2012'de 15 bin 500 dolara yükseldiğini, 2015'de de 17 bin dolar düzeyinde gerçekleşmesini beklediklerini vurgulayarak, “"İstikrarlı bir üretime kavuşmamız halinde, üretimde büyük bir patlama gerçekleşeceği ortadadır. Ülkemiz geleceği ümit vericidir. Kim de derse desin ekonomimiz gelişmektedir" dedi. Başbakan İrsen Küçük, Alayköy, Girne ve Güzelyurt'tan Kıbrıs Türk Sanayi Odası üyesi sanayicilerle ve oda yönetim kurulu üyeleri ile Lefkoşa Merit Otel'de düzenlenen yemekli toplantıda bir ayara geldi. Başbakan İrsen Küçük yaptığı konuşmada, bir ülkenin ekonomisine çeşitli sektörlerin katkı koyduğunu ve bu sektörlerin ekonomiye yaptıkları katkı oranlarında zaman zaman farklılıklar görülebileceğini söyledi. Sanayi Odası tarafından belirtilen yıllık 100 milyon Dolar ihracat tutarının bir veya bir buçuk yıl önceki tutar olduğunu, 2012'de ihracatın 200 milyon Dolar'a çıktığını kaydeden Küçük, ticaret açığının turizm ve eğitim sektöründen elde edilen gelirlerle dengelendiğini söyledi. Küçük, üçüncü ülkelerden ve Türkiye'den gelen turist sayısında artışlar yaşandığını, yüksek öğretimde ise 2010'da 42 bin olan öğrenci sayısının 2012'de 55 bin 500'e çıktığını vurguladı. Ekonominin 2009'da yüzde 6 küçüldüğünü, 2011'de yüzde 3, 2012'de yüzde 4 büyüdüğünü kaydeden Küçük, 2014'de yüzde 5 büyüme tahmin edildiğini söyledi. Sanayi Odası’nın üye sayısında yaşanan 50 kişilik artışın ümit verici olduğunu kaydeden Küçük, "Sanayimizde de bazı kımıldamalar olduğunu söylemek gerekir" dedi. TC ile imzalanan üç yıllık ekonomik işbirliği protokollerine de değinen Küçük, 2010-2012 dönemin kapsayan protokol kapsamında Türkiye'den 2.58 milyar katkı alındığını, ancak 2013-2014-2015 yıllarını kapsayan ekonomik işbirliği protokolü kapsamında 3.3 milyar kaynak alacaklarını ifade etti. Bunun 720 milyon ek kaynak anlamına geldiğini ifade eden Küçük, söz konusu ek kaynağın altyapıya yüzde 55 ve reel sektöre de yüzde 84 oranında ilave destek olacağını söyledi. Göreve geldikleri 2010'dan itibaren, cari açığın kapatılması için TC katkılarından kullanılan miktarın her yıl 50 milyon azaltıldığını ifade eden Küçük, 2015 yılında cari açığın kapatılması için Türkiye'den alınacak miktarın 215 milyon olarak gerçekleşmesinin beklendiğini kaydetti. Artan refahın neden ülkenin bütün fertleri tarafından hissedilmediği yöndeki şüphelere ise Küçük, bunun için zamana ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.. Ekonominin geliştiğinin diğer bir göstergesinin ise fert başına düşen milli gelir olduğunu belirten Küçük, 2006'da 16 bin dolar olan Kişi Başına Düşen Milli Gelir, 2008 ve 2009'da 13 bin 500 dolar, 2012'de 15 bin 500 dolar 2015'de de 17 bin dolar düzeyinde gerçekleşmesinin beklendiğini belirtti. Küçük, "Bunlar gerçeklerdir. Bu gerçekler ortada iken ülkenin bu gelişmesini görmek mümkündür" dedi. KKTC'YE HİZMET EDECEK BİR PROGRAM Ekonomik işbirliği programının "KKTC'ye hizmet edecek bir program" olduğunu ifade eden Küçük, 2010'a kadar yıllık 8 milyonu geçmeyen yol inşaat çalışmaları için bu yıl 115 milyon harcandığını söyledi. Yapılan yeni yollar ve dağıtılan kırsal kesim arsalarının özellikle gençlerin büyük şehirlere akımı azaltmasını beklediklerini ifade eden Küçük, büyük şehirlere akımın engellenmesinin UBP'nin bir projesi olduğunu söyledi. İnşaatı Mart 2014'te tamamlanması beklenen TC KKTC boru hattı ile KKTC'ye gelecek suyun ilk etapta 45 milyon metre küplük kısmının tarımsal üretimde kullanılacağını anlatan Küçük, Türkiye’den gelecek su sayesinde, sulu nitelikteki arazilerin 90 binden 150 bine çıkacağını vurguladı. DIŞ PAZARDA YER ALMAMAMIZIN NEDENİ.... "Dış pazarda yeterince yer almamızın nedeni tarımsal üretimde istikrarlı üretim yapmamızdır " diyen Küçük, Avrupa'da hal işletmecilerinin en az 5 yıllık üretim garantisi istediğine dikkat çekti. Küçük, "İstikrarlı bir üretime kavuşmamız halinde, üretimde büyük bir patlama gerçekleşeceği ortadadır. Ülkemiz geleceği ümit vericidir. Kim de derse desin ekonomimiz gelişmektedir" dedi. Mevcut elektrik fiyatları ile üretim yapmanın pek de kolay olmadığını kaydeden Küçük, Türkiye ile KKTC arasında çekilecek elektrik hattı sayesinde elektrik fiyatlarının düşeceğini bunun da üretime olumlu yansıyacağını söyledi. ÇIRALI Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı ise ekonominin gidişatından üretici ve esnafın şikayetlerinin günden güne arttığını belirterek “Demek ki burada bir problem vardır. Bildiğim kadar, sanayicinin tümü ayakta kalma mücadelesi vermektedir" dedi. Küresel krizden dolayı ülkelerin üreticilerini koruma adına daha kapalı bir ekonomiye yöneldiğini kaydeden Çıralı, ABD'nin, Çin Halk Cumhuriyeti üretimi lastiklere kota koyduğunu, Türkiye'nin ithal edilecek tekstil ürünlerine yüzde 40 vergi uyguladığını örnek gösterdi. Çıralı, "Liberal ekonomiye geçme adına yerel üreticileri koruyan duvarlar günden düne alçaltılmıştır" dedi. KDV En son ise, yeri üreticileri koruyan, yerli ürün ile ithal ürün arasında var olan KDV farkının da ortadan kaldırıldığını, "eşitlendiğini" kaydeden Çıralı, ithal ürünler ile yerli ürünlerde KDV uygulamasının eşitlenmesinin ardından sanayicilerin daha kötüye gittiğini, borçlarının gittikçe arttığını, günü gelen taksitlerini dahi ödeyemedikleri duyumları aldıklarını da kaydetti. İHRACATIN İTAHALATA ORANI YÜZDE 6'YA GERİLEDİ Çıralı, ihracatın ithalata oranının 10 yıl önce yüzde 30 iken, bugün yüzde 6'ya gerilediğini belirtti. Toplam ithalatın 1.6 milyar dolar, ihracatın ise 110 milyon dolar olduğunu belirten Çıralı, eğitim ile turizm sektöründen elde edilen gelir de göz ününde tutulduğunda cari açığın 700-800 milyon dolar civarında olduğunu savundu. Çıralı, "Cari açığı kapatabilmenin tek yolu üretimi arttırmak ve ihracatı arttırmaktan geçer" dedi. İthalat ihracat oranının Malta'da yüzde 30, güney Kıbrıs'ta ise yüzde 17 olduğunu ifade eden Çıralı, "Biz de diğer adalar gibi üretebiliriz, ihracat da yapa biliriz. Ancak hükümetimiz üretimi arttırma ihracatı arttırma yönünde hiçbir çalışma yapmadığını söyleyebiliriz" dedi. Sanayi Bölgelerinin halinin içler acısı olduğunu, Odanın sanayi bölgelerinin yönetiminin Sanayi Odasına devredilmesini istediğini kaydeden Çıralı, ancak bunun kabul görmemesinin yanında, sanayi bölgelerinin Ticaret Odası’na devredilmesinin düşünüldüğü duyumlarını aldıklarını söyledi. "Hükümetten beklentilerimiz özellikle üretim açısından cevap bulmadı" diyen Çıralı, sanayicilerin sorunlarının aşılması, ihracatın arttırılması için üretici kesimin de yer alacağı bir konsey oluşturulmasını istediklerini kaydetti.