Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Genel Başkanı Seran Aysal, “Şehir Parkı ve Yeşil Alan” projesiyle ilgili ciddi hayal kırıklığı yaşadıklarını ifade ederek, “Projenin tasarımında Kıbrıs Türk mühendisi, mimarı ve şehir plancısının olmaması bizi son derece üzdü. Kıbrıs Türkü’nün olmadığı bir projeyi kabul etmemiz bizden beklenmesin” dedi. Kamuda, belediyelerde ve özelde bu projeyi tasarlayacak tecrübede ve bilgide üyeleri olduğunu belirten Aysal, “Üyelerimizden herhangi bir talepte bulunulmadı, üyelerimiz hatırlanmadı bile. Proje yarışması açmak, uzman jürinin belirleyeceği uygun projeyi seçmek ve uygulatmak izlenmesi gereken yol olmalıydı” şeklinde konuştu. Aysal, söz konusu projede müellif olarak belirtilen kişinin KTMMOB’nin çatısı altındaki 4 bin 557 mühendis, mimar ve şehir plancısı üyeden biri olmadığını, hizmet sunulan büronun birliğe kaydı bulunmadığını belirtti. Aysal, “KTMMOB’ ye kaydı olmayan kişi ve büro tarafından hazırlanan projenin mesleki denetimden geçmesi ve bahse konu hizmetlerin KKTC sınırlarında verilmesinin yasa gereği suçtur” dedi. Aysal, sürecin daha fazla ilerletilmeden sonlandırılması için ilgililere yazılı bilgilendirme yapıldığını, bir suçun oluşmasına mahal vermemek adına gerekli hukuki araştırmayı yapmak üzere birliğin hukuk danışmanı görevlendireceğini de açıkladı. Aysal, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu adına yazılı açıklama yaparak Şehir Parkı ve Yeşil Alan projesini değerlendirdi. “BÖYLE BİR PROJEYİ İÇSELLEŞTİRMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL” Açıklanan park projesi ile ilgili heyecan duysalar da ciddi bir hayal kırıklığı da yaşadıklarını belirten Seran Aysal, şunları kaydetti: “Projenin tasarımında Kıbrıs Türk mühendisi, mimarı ve şehir plancısının yerinin olmaması bizi son derece üzmüştür. Kıbrıs Türkünün hak ve çıkarlarını koruma görevi olan makamların, Kıbrıslı Türk tasarımcılarını hatırlamadığı bir projeyi içselleştirmemiz mümkün değildir. Ortada ‘biz’ yokken; nasıl ‘ben sen yok, biz varız’ diyebiliriz ki?” “BİRLİĞİMİZİN HUKUK DANIŞMANI GÖREVLENDİRİLECEK” “Kıbrıs Türkünün olmadığı bir projeyi kabul etmemiz bizden beklenmesin” diyen Aysal, şunları ekledi: “Yürürlükte olan mevzuat gereği, KTMMOB’ye üye olmayan hiç bir mühendis, mimar ve şehir plancısı KKTC'de yapılacak bir projenin müellifi olamaz. Bahse konu projede ‘müellif’ olarak belirtilen kişi, Birliğimize bağlı 15 meslek odası ve 25 farklı meslek disiplininin kayıtlı olduğu 4 bin 557 mühendis, mimar ve şehir plancısı üyeden biri olmadığı gibi, hizmeti sunduğu ‘büro’ da birliğimize kayıtlı değildir. KTMMOB’ ye kaydı olmayan kişi ve büro tarafından hazırlanan projenin mesleki denetimden geçmesi ve bahse konu hizmetlerin KKTC sınırlarında verilmesi, 21/2005 sayılı yasa gereği suçtur. Bu suçun oluşmasına mahal vermemek adına, gerekli hukuki araştırmayı yapmak üzere, birliğimizin hukuk danışmanı görevlendirilecektir. KTMMOB’ ye bağlı herhangi bir üyemizin sırf prosedür olarak ‘imzacı’ olarak sürece dahil olmasına müsaade edemeyiz. Hiçbir üyemizin mesleki itibarımızı hiçe saymayacağına ve ‘imzacı’ duruma düşmesi durumunda Onur Kurulu’na sevk edilmeyi göze almayacağına olan inancımız tamdır. Bu durumda, projenin yasal zorunluluk olan mesleki denetimden de geçmesi söz konusu olmayacaktır.” “ÜYELERİMİZ HATIRLANMADI BİLE” Kamuda, belediyelerde ve özelde bu projeyi tasarlayacak tecrübede ve bilgide üyeleri olduğunu belirten KTMMOB Genel Başkanı Seran Aysal şunu ekledi: “Anlaşılan odur ki, bu üyelerimizden herhangi bir talepte bulunulmadığı gibi, üyelerimiz hatırlanmamıştır bile. Bu topraklarda var olma mücadelesi veren ülke insanımıza fırsat eşitliği yaratmak adına; ilgi duyanlara çağrı yapmak, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi proje yarışması yaparak farklı tasarım fikirlerini değerlendirmek ve uzman jürinin belirleyeceği uygun projeyi seçmek ve uygulatmak izlenmesi gereken yol olmalıydı. Sonuç olarak bahse konu kabul edilemez sürecin daha fazla ilerletilmeden sonlandırılması için ilgililere yazılı bilgilendirme yapılmış olup, ülkemize ait bir projenin fırsat eşitliği yaratılarak ulusal proje yarışması sonucu seçilmesi ve uygulanması için gereğinin yapılacağına olan inancımızla talepte bulunulmuştur. Bu talep gerçekleştiği zaman; bizim makamlarımızın fikir ve vizyonunun bizim tarafımızdan tasarlanmasının heyecanını yaşar, ‘biz’ de deriz, biz” e de sahip çıkarız..”