İkinci Cumhurbaşkanı’nın Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, Talat, BRT’de katıldığı bir programda çeşitli konularda değerlendirmelerde bulundu.
TÜRKİYE ÇÖZÜM İSTİYOR
İkinci Cumhurbaşkanı Talat, bir soru üzerine, Türkiye’nin Kıbrıs’ta gerçekten çözüm istediğini ve 2003 yılından beri bunu gösterdiğini söyledi.
Talat, çözümün öneminin idraki içerisinde olan Türkiye’nin çözüm olmadan AB’ye giremeyeceğinin ortada olduğunu ifade etti. Talat, bu hususun yanı sıra Kıbrıs sorununun, Türkiye’nin tüm uluslararası ilişkilerini zehirlediğini ve bunun her adımda ayan beyan görüldüğünü belirtti.
AMERİKA’NIN İLGİSİ
Mehmet Ali Talat, bir soru üzerine, Amerika’nın Kıbrıs’a ilgisinin artmakta olduğunu kendisinin de gözlemlediğini söyledi.
Yaklaşık altı ay önce görüştüğü bir Amerikan diplomatta Kıbrıs’la ilgilenmedikleri gözleminde bulunduğunu kaydeden Talat, şimdiki ilginin de, Türkiye-İsrail ilişkilerinin Amerika tarafından iyileştirilmesine ve Türkiye’nin bölgede artan rolüyle bağlantılı olarak AB sürecinden kaynaklandığını belirtti.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ
Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle Kıbrıs Türk basınının durumunu değerlendirmesi istenen Talat, Kıbrıs Türk basınının genel olarak basın özgürlüğü açısından durumunun iyi olmadığını söyledi. Talat, özellikle basın mensuplarının devlet katında bilgiye ulaşma açısından büyük sıkıntıları olduğunu belirtti.
Talat, BRT’de sansür uygulanan dönemler bulunduğuna işaret ederek, uzun zamandan sonra bugünkü konumuna ulaşan kurumda, son günlere kadar muhalefetin eşit muamele görmemekten şikayetçi olduğunu söyledi. BBC gibi bir radyo-televizyon kurumuna ihtiyaç bulunduğunu ifade eden Talat, bunu, kendi iktidarlarında da yaratamadıklarını belirtti.
GÜNEY KIBRIS VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ
Mehmet Ali Talat, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün “özgür basın kategorisinde” Kuzey Kıbrıs’ın 179 ülke arasında 94. sırada yer alırken, Güney Kıbrıs’ın ise 24. sırada olmasının son derece şaşırtıcı olduğunu kaydetti.
Kayıplar Komitesi’nin geçmişte Rum gazetelerine kayıp yakınlarına yönelik ilan vermek istediğini ancak yayınlayacak bir tek Rum gazetesi bulamadığını anımsatan Talat, bugün hala Kıbrıslı Türk işletmelerin reklamlarının Güney Kıbrıs’ta yayınlanmadığına vurgu yaparak, “Buna karşın Rum basınının, özgür basın kategorisinde yer almasına şaştım. Bu işte mutlaka bir yanıltma veya torpil var” dedi.
Talat basında etik konusunun da önemli olduğunu ve bu konuda yapılan deklarasyonu önemsediğini kaydederek, etikle ilgili konulara dikkat edilmesi ve doğru habercilik yapılması gerektiğini söyledi.
“KIBRIS SORUNU NEDEN ÇÖZÜLMEDİ?”
Talat, Hristofyas’ın kişi olarak çözüme inandığını ancak çeşitli toplum kesimlerinden, siyasi aktörlerden ve belki de kiliseden kaynaklanan korkular olmasından dolayı gerekli cesareti gösteremediğini belirtti.
Anastasiadis’in 2008 seçimlerinden sonra Hristofyas’a, Kıbrıs sorununun çözümü hususunda açık çek verdiğini kaydeden Talat, Hristofyas’ın, Anastasiadis’e güvenmediği için rahat hareket edemediği sürecin kendisi açısından son derece üzücü olduğunu söyledi.
HEDEF KİTLE
Mehmet Ali Talat, bir başka soru üzerine, siyasetçilerin yaptıkları konuşmaları hedef kitlelerine göre düzenlediklerini belirtti. Kendi döneminde Avrupa’dan gelen gazetecilere AB’yi şikayet ettiğini çünkü o ortamda hedef kitlesinin Avrupa kamuoyu ve siyasileri olduğunu kaydeden Talat, bu açıklamaların yerel basında “Talat AB’den uzaklaşıyor” şeklinde yorumlanabildiğini söyledi.
İKİ DEVLETLİLİK
Talat, başka bir değerlendirmesinde, iki devletliliğin ancak karşılıklı kabul koşullarında anlamlı olabileceğini kaydetti. Bugüne kadar böyle olmadığını, karşılıklı kabul görmediği için duvara toslandığını ifade eden Talat, bunun sonucunda Rumların, Denktaş-Eroğlu ikilisi tarafından AB’ye sokulduğunu söyledi.
Mehmet Ali Talat, Türkiye’nin para vermemesi halinde Türk tarafının durumunun Rum tarafından beş beter olacağına işaret ederek, bunların bilincinde hareket etmek gerektiğini belirtti.
DİĞER KONULAR
Talat, bir başka soru üzerine, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı’nın Ercan konusunda “çözüm” diye ortaya attığı şeyin, Değirmenlik Belediyesi’ne aktarılan 5 liranın kesilmesinde öte bir şey olmadığığını söyledi. Talat, “Böyle bir şey olamaz. Bir bakanın buna hakkı yok. Dünyanın hiçbir yerinde, merkezi hükümetler yerel yönetimlerin gelirleriyle böyle pervasızca oynayamaz” dedi.
Uçak şirketlerini de eleştiren Talat, “En ucuzu 300 lira civarında olan biletlerden 5 TL vergi düşümü ile fahiş artışlar nasıl geri çekilmiş olur?” dedi. Talat, “Bütün sorunlar, Eroğlu seçim kazansın diye kapatılan KTHY’nin belasıdır” iddiasında bulundu.