Evde alışveriş işleri benim üzerimedir…

Severek de yaparım!

Haliyle son bir yıldır hemen her üründe yüzde 100’lük zammı da bizzat görüyorum…

Son aylarda hemen her gün değişen fiyatlar karşısında da çileden çıkmamak elde değil!

İyi de gözlemciyimdir…

Kasada önümdeki sırada olanların aldıklarına da çaktırmadan bakarım!

Tabi ki fiyatları da duymaya çalışırım…

Bu sıralar genelde insanlar toplam alışveriş miktarını görünce şu ortak cümleyi kuruyor;

Yok artık!

Daha iki gün önce şu kadardı böyle insafsızlık mı olur filan…

İnsanlar haklı çünkü şu sıralar insafsızlığın daniskası yaşanıyor!

Gelir aynı, ama giderler uçtukça uçuyor…

Ama şimdiye kadar da gözle görülür bir önlem alınmış değil!

Haliyle isyan büyüyor…

Bir de dün somun ekmek 4.5 TL oldu ya!

Sinirler gerildikçe geriliyor…

Zamlar belli ki devam edecek, ettiği süre de alım gücü artık dip değil yerin altına girecek!

Alışverişlerde genelde yerli ürünlere ağırlık vermeyi tercih ederim…

Örneğin süt ürünleri;

Ailecek Koop-Süt ilk tercihimizdir…

Sütüyle, yoğurdu ve peyniri ile kimbilir belki de damak tadı alışkanlığı ile bu marka önceliğimiz haline gelmiştir!

Son birkaç haftadır özellikle de sosyal medyada sürekli Koop-Süt’ün raflarda olmadığı yazıldı çizildi…

Önceki gün yaptığımız alışverişte biz de bizzat şahit olduk!

Tek bir kutu bile süt yoktu ortalıklarda…

Sütlerin olduğu bölümde de tek bir marka olan Yörükoğlu sütleri vardı!

Hem de yığınla…

Haliyle öfkelendik ve sorduk görevliye, nerede bu sütler diye, cevabı aynen şu aldı;

Koop-Süt yok ağabey Yörükoğlu verelim!

Biraz da sert bir ses tonuyla, emrin olur abim dedim…

Evde süt olmadığını bildiğim için almam gereken bir üründü ama aldım elime baktım, çevirdim, aldığım yere koydum!

İçimden gelmedi satın almak…

Koop-Süt şu anda eğer bulursanız raflarda 11.50 TL’den satılıyor…

Yörükoğlu ise, 10.99 TL.

Ucuz olan bu sütler hem de Türkiye’den ithal ediliyor buraya…

Ulaşımdı, gümrüktü bir düşünsenize gelene kadar harcananı!

İnsanın aklı izanı ermiyor doğrusu…

Hem de derinden üzülüyoruz!

Biz ve bizim gibiler aman yerli malı olsun da bir katkımız bulunsun diye düşünürken yerli malları zaman zaman raflarda yerini alamıyor…

İçerledik ya!

Koop-Süt Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Erişmen’i arayarak durumdan haberleri olup olmadığını sorduk…

Sağolsunlar araştırıp bize dönüş yaptı ve gerekçeleri teknik olarak anlatmaya başladı!

Sonuçta şunu anladık, hem pahalılık hem de pazarlamada yaşanan sıkıntılar nedeniyle Koop-Süt’ün imali ve dağıtımında bazı aksaklıklar yaşanıyor…

Süt tüketiminin artması da bunda etkili olmuş!

Bizim alışveriş marketin ismini verdik, araştırdı bu sabah 20 Kasa kadar süt göndermişler…

Ama yine de tabiî ki düşmanı filan değiliz ama Yörükoğlu’nun yüzlerce süt kutusunu görünce sinirlerimiz geriliyor ve soruyoruz;

Bu başarılarının sırrı ne diye!

Oysa bu anda yaşanan büyük ekonomik sıkıntılarının başında az üretip çok tüketmek geliyor…

MESAJ KUTUSU

Sayın Halis ÜRESİN, yılan hikayesine dönen yeni Girne Hastanesi ihalesinde sizin ve diğer yönetim kurulu üyelerinin yasaları çiğnediğiniz yönünde mesajlarınız gelmeye başladı. Bu konuda artık sessizliği bozup kamuoyuna detaylı bir açıklama yapmanız bekleniyor!

Sayın Mehmet ÇILDIR, Demokrat Parti içinde birinci sıradan aday olmanız için yaptığınız girişimler parti tabanında rahatsızlık yarattı diye duyduk. Parti merkeziniz bu nedenle sıralamayı bir türlü yapamıyor, zaten gücünüz varsa böyle baskılara hiç gerek yok ki! Olayları biraz akışına bırakmak sizin yararınıza olacaktır!

Sayın Hilal MUHTAROĞLU, devletten uzun bir süre alacaklarını tahsil edemeyen insanlara genelgeden bahsedip oyalayarak noter olmadığınızı ifade ediyormuşsunuz da bu insanlar da hayır kurumları değil ya alacaklarını devlete bağışlasınlar. Zaten aylar önce bitirdikleri işte şu anda tek kuruş kar edemeyip zarar edecekler.

Sayın Faiz SUCUOĞLU, raflarda biriken binlerce mazbata suçluları için 6 aylık erteleme kararı kendileri tarafından memnuniyetle karşılandı, çok sayıda teşekkür mesajınız geliyor. Bir de şu söz verdiğiniz ekmek zammını geri alabilirseniz dar gelirli en azından bir nefes almış olacak…

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, UBP’den Lefkoşa ikinci sıra kontenjan adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Haberi duyan partililer şimdi daha bir gün şekilde tek başına iktidar sloganları atmaya başlayacak. Bu arada bakalım mahkeme süreciniz de nasıl sonuçlanacak, hareketli günler çok yakın desenize!

Sayın Hüseyin AKCAN, sizin ya da eşinizin DP’den Lefkoşa adayı olmasında bir çelişki yaşanmaya başladığınızı ve bu sıralar kafanızın bir hayli karışık olduğunu duyduk. Bizde siyaset biraz da böyle şeydir, dün dünse bugün de bugündür, Allah sabırlar versin artık!

Sayın Sunat ATUN, Kıb-Tek’in bilerek zara uğratılması konusunda öyle bir açıklama yaptınız ki şimdi kişisel suçlamalar yapılmaya başladı. Zarar veren isimleri bir de isimleriyle deşifre edip bedelini ödettirmek için girişim başlatırsanız, milli kahraman olarak bile ilan edilebilirsiniz…

Sayın Tolga ATAKAN, milletvekili adaylığı konusunda son noktayı koyunca partili ya da partisiz çok kişi hayal kırıklığı yaşadıklarını söylemeye başladılar. Kaliteli siyasetçinin çok az olduğu süreçte Fenerliler bile bu karara üzüldüklerini belirten mesajlar gönderiyorlar…

Sayın Cihangir ŞAHİN, basın müşaviri olarak medya kurumlarına başlattığınız ziyaretler meslektaşlar tarafından olumlu karşılandı. Ankara ile ilişkiler konusunda çok hassas bir makamdasınız, kolaylıklar dileriz…

Sayın Mehmet Ali GÜRÖZ, genel seçimlerde özellikle sendikacı arkadaşlarınızdan büyük destek alacağınız konuşulmaya başlandı. Sendikacıların aktif siyasete katılmasını şiddetle destekliyoruz, bizden de bir tercih muhakkak ki alacaksınız. Hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Murat GEZİCİ, 23 Ocak genel seçimler için ilk çalışma sonucunu bugün açıklamaya hazırlanıyormuşsunuz, gözler tamamen sizin üstünüzde olacaktır. Yerli anket şirketleri bu konuda yavaş olunca iş yine size düşüyor değil mi?

Sayın Hasan CANER, uzun süren bir birliktelik nihayet nikah masasında noktalanmış ve dünya evine girmişsiniz. Bir ömür boyu sağlık ve mutluluklar dileriz. Artık şimdi sırada ne var onu bizim söylememize gerek yok değil mi?