Her işimiz zaten popülist!

Hiçbir zaman gerçek anlamda çözüm için, uzun vadede toplumun sorunlarına çözüm olacak kararlar üretilmedi bu devlette.

Bugüne dek sanki köklü çözümmüş gibi görünen birçok düzenleme veya kararda adaletsizce birilerinin nemalanacağı ortamlar oluşturuldu. Alınan kararlardan bazı kesimler kâğıt üzerinde değil belki, ama fiilen muaf tutuldu.

Sonuç olarak bu toplumun güvensizliği boşuna oluşmadı.

Bu toplum seçtiklerine boşuna şüpheyle bakmıyor.

Dahası seçilen kurulların, oluşturulan komitelerin ne yapacağı ve nasıl çözümler oluşturacağından ziyade, komite ve kurullardaki kişilerin bu durumdan nasıl bir fayda sağlayacağı gözüyle bakıyorlar.

Bu durumda denilebilir ki atılmamış adımların elbette sorumluları var!

Bu sorumlular ne acıdır ki tuzları kurumuş insanlar ve artık ipin ucunun elden kaçmasına neden olduktan sonra göçüp gidenler de çoğunlukta.

Şimdiki, zamana baktığımızda, bunların suçlanacağı meselelerin yarattığı aksaklıklarını düzenleyemiyor oluşlarından tepki topluyorlar çoğu kez. Hattakurulan sistemin devamı, eski adaletsizliklerin, etik dışılıkların usulsüz veya yasaya aykırılığı bulunan birtakım alışılagelenlerin devam ettirilmesine engel olamıyor ya da olmuyor oluşlarından…

Gel zaman git zaman iste sonuç ortada…

Neden mi bunları yazıyorum?

Çünkü Sibel Siber ve komitesi istifa etti.

Kim miydi bunlar?

Covid-19 Koordinasyon Komitesi.

Başbakanlığın oluşturduğu, pandemi sürecinin, sonrasının ve bundan sonrasında gelişecek benzer dönemlerin nasıl atlatılacağına yönelik ışık tutmak için çalışacak; organizeyi takip edip aksamadan, sağlık ve güvenliğe önem verilmesini takip için kurulmuştu sözüm ona…

Lakin komite kuruluşunun ilk günlerinden itibaren aynı nedenlerle huzursuzluklar yaşıyor, istifalara sahne oluyordu.

Bugüne kadar görev yapmaya çalıştılar ama belli ki olmadı.

İyice gerilen ipler sonunda koptu.

Başbakan bu konuda ne mi düşünüyor?

Bilmiyoruz ki!

Bu konu hükümette gündem olmadı. Zaten bu komiteye artık ihtiyaç da yok çünkü normalleştik.

Öyle değil mi?

O halde zaten istifa etmeleri de anlamsızlaşmışoluyor(!)

***

Siyasal geleneğimizin yarattığı bu kötü alışkanlıklar, bakış açıları, güvensizlikler ve daha fazlası bizlerin halen daha tarihten asla hiçbir ders almadığımızın açık bir göstergesidir.

Bu gösterge de diyor ki, biz halen daha yolumuzu seçememişsek ne acıdır ki bundan daha kötü günler bizleri bekleyecek.

Bir Covid-19 komitesi mi söyletiyor bunları bize…

Şu an örneğimiz bu!Lakin yaşanan savrukluk, düzensizlik, disiplinsizlik, işleyişimizdeki kaos ne acıdır ki her yeri şimdi olduğu (hep olduğu) noktaya taşıyor. Ve içinde bulunduğumuz tüm rahatsızlıkların kökeni bizden kaynaklanıyor. Bunun sonuçlarından rahatsız isek çözüm üretilmesi gerektiğini anlamak gerekiyor.

Çözüm üretmekten kaçınıyor oluşumuzun başka nedenleri olduğu açıktır.

O halde bu kararsızlığın temelindeki gerekçelerin de yine etik dışı ve adaletsiz bir şeyler olduğunu anlamak için alim olmaya gerek yok…

O halde ne yapıyorsunuz beyler?

Yola devam mı, yoksa azıcık durup “Ne yapıyoruz?”a bakmak mı?

Dr. Çiğdem DÜRÜST