Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, ''Kıbrıs'taki petrol ve doğal gazın varlığı bugün hem İsrail'i hem AB'yi oraya çekti'' dedi. Özgürgün, Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi'nin düzenlediği ''Kıbrıs'ta Yaşanan Gelişmeler'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, Süveyş kanalının çıkış noktasında bulunan Kıbrıs'ın Akdeniz'in gemi trafiğini kontrol eden bir uçak gemisi gibi olduğunu kaydetti. Çevresinde 500 milyar dolarlık doğal gaz ve petrol olduğu belirtilen Kıbrıs Adası'nın tarih boyunca hep önemli bir merkez olduğunu, adanın etrafında petrol ve doğal gaz kaynakları bulunduğunu ABD ve AB'nin çok uzun zamandır bildiğini ifade eden Özgürgün, bölgede sondaj çalışmalarının başlatılması için Türkiye ile İsrail arasındaki krizin fırsat bilindiğini vurguladı. Özgürgün, şunları söyledi: ''Münhasır ekonomik bölgelerde çıkacak olan bütün petrol ve doğal gazın üzerinde hakkımız olduğunu gerek BM'ye gerekse ilgili ülkelere ve arama yapan şirketlere bildirdik. 7 parselde çakışıyoruz. Rumlar bu parsellerde Türkiye'nin hakkının olmadığını iddia ediyor. Biz de hakkı olduğunu iddia ediyoruz. Kıbrıs'taki petrol ve doğal gazın varlığı bugün hem İsrail'i hem AB'yi oraya çekti. Kıbrıs'ta bir İsrail eksikti o da işin içine girdi. Kıbrıs şimdi gerçekten sahipsiz kalmış bir ada. Kıbrıs şöyle sahipsiz kalmış; Malta, Rodos, Girit gibi Akdeniz'deki büyük adaların hepsi bir büyük ülkeye ait. Kıbrıs kime ait hiç bir zaman belli olmadı. Türkiye'ye mi, Yunanistan'a mı, İngiltere'ye mi, Kıbrıslı Türklere mi, Kıbrıslı Rumlara mı ait olduğu hiç bir zaman belli olmadı.'' Kıbrıs Adası'na Yunan nüfusunun adanın İngiliz hakimiyetinde kaldığı dönemde yerleştirildiğini anlatan Hüseyin Özgürgün, ''Geçmişimizi bilmezsek Kıbrıs'ta daha çok Türk öldürülür. Bu nedenle yaşananları her fırsatta anlatıyoruz'' diye konuştu. Türkiye ve Türk askerinin Kıbrıs'a barış getirdiğini bildiren Özgürgün, Türkiye'nin garantör ülke statüsünün devamının kırmızı çizgileri olduğunu ifade etti. Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs Adası'nın en çok Türkiye'ye bağımlı olduğunu belirterek, ''Kıbrıs Türkiye'ye çok bağımlı. Hayati önem taşıyan elektrik, su gibi ihtiyaçları Türkiye olmazsa karşılayamaz. Kıbrıs, Türkiye olmadan tek başına varlığını sürdüremez'' dedi.