Hükümetin Maraş'ta envanter sayımı yönünde karar üretmesi ve bunun arkasından başka adımların geleceğinin açıklanması bazı kesimleri oldukça huzursuz etmiş bulunmaktadır. Maraş konusu dahil bir çok konuda Rum tezini Rumlardan daha iyi savunan bazı kesimler Maraş meselesinde yalan ve yanlış bilgiler vererek kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktadırlar. Maraş konusundaki gerçekleri maddeler halinde bir kez daha açıklamayı görev biliyoruz.

Buna göre;

Maraş’ın KKTC yönetiminde açılmasına, karşı çıkanların şu gerekçeleri ileri sürüyorlar; 

1-Maraş’ ın Vakıf mülkü olduğunu kanıtlayan belgen yoktur.  Olsa bile zamanaşımına uğramıştır.

2)Adayı işgal eden İngiliz' ler, Maraş’ta Rumlara tapuladığı Vakıf mülkleri için, 1960’ da 1.5 milyon sterlin ödemiş  ve Vakıfların hak iddiası ebediyen ortadan kalkmıştır.

Bu iddialar, hukuken temelsizdir…

Şöyleki; 

Vakıflar İdaresinin, Kıbrıs-Osmanlı Vakıf arşivlerinde yaptığı araştırmadan çıkan sonuçlara göre;

a–Öncelikle;  Maraş’ın Mülhak Abdullah Paşa, Mazbut Lala Mustafa Paşa ve Mülhak Bilal Ağa vakıflarına ait olduğunun belgelendiği ortaya çıkmıştır…

Yine yapılan bu çalışma kapsamında;

1904’ den itibaren, yani ada hukuken Osmanlı egemenliğindeiken, İngiltere' nin adada geçici statüde kiracı olarak bulunduğu süreçte, Vakıf hukukunu çiğnemek suretiyle, vakıf arazileri üzerine yapılan binaların, Rumlar adına, İngiliz tapu memurları tarafından kaydedildiği belgelenmiştir.

Bu tespitlerin dışında ayrıca;

Adanın İngilizlere kiralandığını gösteren, 1878  tarihli  antlaşmanın yanı sıra, 1920 Lozan Anlaşması ve 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluş antlaşmasında da;

a)Vakıf mallarının devredilmeyeceğine,

b)Vakıflar hukukuna göre,  yönetileceğine ilişkin ilkelerin kayıt altına alındığı,

c)İngiliz Sömürge Yönetimi’ nin, 1944’ten 1960’a kadar, Ada üzerinde  icarını üstlendiği vakıf mallarına karşılık, Vakıflara, yılda sadece 2230 sterlin kira ödediği,

d)1960’ da kuruluş Ş anlaşmasında, bu yükümlülüğün, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne devredildiği,

e) 21 Aralık 1963’ den itibaren de, kira ödemesine son verildiği,

f)Bu gerçekler ışığında  gasp edilen arazilerin, vakıf malı olduğunu söylemek milli bir görevdir.

Ayrıca her ne kadar;

İngiliz Sömürge Yönetimi’ nin 1959’ da Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken, Türk Toplumuna ödediği, 1.5 milyon £' nin, Vakıfların maddi kayıplarına karşılık verilen tazminat gibi görünse de,

Bu ödemeye rağmen, vakıf malları üzerindeki haklardan vazgeçilmesinin, hukuken mümkün olmadığı da, son derece açıktır.

Maraş ile ilgili hukuki durum kısaca budur.

Maraş’ın Türk yönetiminde iskana  açılmasına karşı çıkanların iddiaları, hukuki dayanaktan yoksun içi boş söylemlerdir.

YDP olarak Hükümete bu konuda sonuna kadar destek veriyor ve Envanter çalışmasının bir an evvel bitirilip 2. aşamaya geçilmesini talep ediyoruz.

Saygılarımızla

Bertan Zaroglu 

Genel Başkan Yardımcısı

Editör: TE Bilisim