Ülkemizi sahipsiz sananlarının şiddet içerikli eylemlerine her geçen gün bir yenisi eklenirken, halkımıza hizmet etmekle görevli olanların yaşananlar karşısındaki acizliği artık tahammül sınırlarını aşmış bulunmaktadır.

Hükümet ve sivil makamlarda görevli olanlar sadece kendi yandaşlarını hesaba katarak iş görme ve devlet olanaklarını tepe tepe kullanma derdindedir. Güvenlik güçlerinin, suça eğilimli olanlar üzerinde herhangi bir önleyici vasfı olduğundan söz etmek artık çok zordur. İşte böylesine kontrolsüz ve denetimsiz bir ortamda, kaba güce ve yasadışı davranışlara olan yönelim artış göstermekte ve Kıbrıs Türk Halkı'nı asayiş sorunuyla baş başa bırakmaktadır.
Geçtiğimiz gün Lefkoşa'da yaşananlar da bu otorite boşluğunun ve vurdumduymazlığın bir sonucudur. Lefkoşa sokaklarında tehditkar tavırlarla tur atan, sağa sola sataşan, Arasta'da işyeri sahiplerine tehditler savurma cüreti gösteren, turistleri taciz eden ve hareket halindeki araçlara fiziki saldırıda bulunma cesaretini kendinde bulanlar kimlerdir? Böylesine cüretkar tavırlar sergileme cesaretini nereden bulmaktadır? Bu sorulara yanıt vermesi gerekenler, aynı zamanda bu olayların faillerini de derhal bulup adli makamlara teslim etmekle yükümlüdürler.

Öncelikle bilinmelidir ki, bu olayların faillerinin önemli bir kısmı ülkemizde öğrenci olarak bulunan yabancı uyruklulardır. Yürürlükteki yasalarımıza göre, yabancıların herhangi bir eylemde ya da gösteride bulunmaları, önceden izin almayı gerektirmektedir. Böylesi bir izin başvurusu ve izinlendirme söz konusuysa, bu açıklanmalıdır. Eğer durum bunun aksiyse, gereği derhal yerine getirilmeli ve bu ülkenin sahipsiz olduğuna dair kuşkular zaman yitirmeden giderilmelidir.

Her ne gerekçe ile olursa olsun, Lefkoşa sokaklarında tur atarak esnafımızı taciz edecek, turistlere fiili saldırıda bulunacak ve yurttaşlarımızı tedirgin edecek cesareti kimse kendinde göremez. Demokratik hukuk devletinde şehir eşkıyalığına soyunan da, kendini ''ülkücü'' olarak adlandırıp önüne çıkanı sözüm ona ''yola getirmeye'' kalkışan da suç işler ve cezaların en ağırını hak eder. Halkımıza hizmetle yükümlü olanlar, görevlerinin gereği olan yetki ve sorumluluklarına göre hareket etmek zorunda olduğunu bilecek. Yasalara uygun olarak yaşam sürmek zorunda olanlar da haddini bilecek ve ona göre hareket edecek. Aksi kaostur ve buna biz asla izin vermeyiz.

Lefkoşa’yı ve ülkeyi sahipsiz bırakan anlayışın yarattığı bu başı bozuk düzeni değiştirmek ve yeniden güven duyulacak bir ortam yaratmak için bizler yollardayız, kesintisiz bir çaba içindeyiz. Bu çabalarımız, halkımızı hak ettiği güvenli bir ortama kavuşturuncaya kadar kesintisiz olarak devam edecek.

Özkan Yorgancıoğlu
Genel Başkan
 
Editör: TE Bilisim