Dernek başkanı Hasan Karlıtaş yazılı açıklamasında, Pirgo’dan başlayıp, rüzgarın etkisiyle Yeşilırmak köyüne doğru ilerlerken söndürülen yangının, bölgenin yeşil dokusunu ve karakteristik yapısını oluşturan “Dillirga Tepeleri”nin önemli bir bölümü hasara uğrattığına işaret etti.

“BİTKİ TÜRLERİ YERLERİNİ SİYAHA BIRAKTI... CİĞERİMİZ YANIYOR”


Bölgenin hakim dokusunu oluşturan çam, zeytin, harnup ağaçları, maki, kekik, orkide ve diğer türlerin yerini siyah renge bıraktığını ifade eden Karlıtaş, Lefke ve civarındaki köyleri “çevre dostu turizm” ve “sakin şehir-cittaslow” modeli ile geliştirmeyi hedeflerken, böylesi bir felaketin “ciğerlerini” yaktığını kaydetti.

Kuzey Kıbrıs’ın “çilek diyarı” olarak nam salan Yeşilırmak köyünün, akla gelebilecek her türlü sebze ve meyve türlerinin yetiştirildiği, bereketli toprakları, bol su kaynakları, temiz havası ve yeşili ile bilindiğini belirten Karlıtaş, “Yeşilırmak, en kısa sürede acılarını sararak, yeniden yeşiline ve çekim merkezi imajına kavuşturulmalıdır. Çünkü Yeşilırmak demek yeşil demektir” dedi.

“İŞBİRLİĞİ NEDEN YAPILAMADI?”


Karlıtaş, yangının araştırılacak ve sorgulanacak birçok yönünün bulunduğunu da belirterek, “Bu yangının çıkış ve yayılış sebepleri muhakkak surette ciddiyetle ele alınıp takip edilmelidir. Ara bölgedeki yangınlar konusunda işbirliği için ön çalışma olmasına rağmen neden yapılamamıştır? Barış Gücü neden dengeli davranamamıştır ?” diye sordu.

Karlıtaş, itfaiye, Orman Dairesi, askeri makamlar, köylüler ve gönüllülerin tüm imkanlarını seferber edip yangının ilerlemesini engellese de, engebeli ve dağlık alanlarında görev yapabilecek arazi araçlarının azlığının sıkıntı yarattığına da dikkat çekerek, bu konuya çözüm getirilmesi gerektiğini ve ekibi ile birlikte tam donanımlı bir yangın helikopteri alınmasının; toplum vicdanını rahatlatmak ve müdahaleler anlamında artık şart olduğuna vurgu yaptı.

Sözde değil özde bir “Yeşil Kıbrıs” yaratılması için toplumsal seferberlik ilan edilmesi gerektiğini de ifade eden Karlıtaş, günden güne azalan ormanlık ve doğal alanların “Çevre Dostu Politikalar” ile desteklenmesi gerektiğine işaret etti. 
Editör: TE Bilisim