Çocuk gelişiminde ve öğrenmede ilk 6, beyin gelişiminde de ilk 10 yılın hayati önem taşıdığı vurgulanarak, pratik ve uygulamalı yöntemlerle beyin geliştirmenin mümkün olduğuna vurgu yapıldı.

Eğitimde çocuğun davranışını değiştirmek değil, potansiyelini açığa çıkarıp geliştirmek gerektiği de belirtilerek, “Bireyi özgürleştirmeyen toplumların gelişme şansına sahip olmadığına” dikkat çekildi. Ayrıca, hareketli çocukların hızlı öğrendiğine de işaret edildi ve “dur, yapma, otur” gibi sınırlamaların yanlış olduğu kaydedildi.

Çocuk eğitim ve gelişiminde, özellikle okul öncesi eğitimde bilimsel ve uygulamalı yayınlarla yaklaşık 30 yıldan beri marka olan YA-PA yayınları, eğitimci ve velilere yönelik seminer düzenledi. KKTC’den eğitimci ve velilerin de katılımıyla Antalya’da düzenlenen seminerde Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen eğitimcilere uygulamalı eğitim yöntemleri hakkında bilgi veriliyor.

30 YILDA 300 BİN EĞİTİMCİ

Yaklaşık 2 bin 500 çeşit yayını olan, son 30 yılda 300 bini aşkın eğitimciye seminer ve sertifika veren YA-PA’nın Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Özuduru, dün yapılan açılıştaki konuşmasında, okul müfredatlarına giren, kaynak olarak kullanılan yayınların her geçen gün geliştirildiğini anlattı.

KKTC’de de birçok kez seminer düzenlediklerini ve yayınlarıyla artan oranda katkıda bulunmak istediklerini söyleyen Özuduru, geleneksel müfredatlar yanında kitap, oyuncak ve testlerle milyonlarca çocuğun eğitimine katkıda bulunmanın gururunu yaşadıklarını anlattı.

BEYNİ HAREKETE GEÇİRİN…

Pazar gününe kadar yoğun bir programla devam edecek seminerin ilk gününde çocukların kapasitesini geliştirme teknikleri konusunda uygulamalı, interaktif sunum yapan eğitim ve kariyer danışmanı Yrd. Doç. Dr. Oktay Aydın, beynin eğitimi, eğitimin de beyni nasıl etkilediğini örneklerle anlattı.

Beyin üzerinde 15 yıldan beri yaptığı çalışmaları anlatan Dr. Aydın, “Çocuklar için ilgisiz, tembel, umursamaz gibi etiketler çok anlamsız. Önemli olan beyni harekete geçirmek” dedi.

Parmak hesabı yerine akıldan hesap yaptırma, geri saydırma, kitap okuma ve anlatma, müzik ve kokulardan yararlanma, dinleme veya dinletme yerine icra etme, tahmin oyunları, zihinde canlandırma gibi birçok örnekle beynin nasıl geliştirilebileceği konusunda eğitimcilere uygulamalı bilgi veren Dr. Aydın, “Davranış değiştirmekle uğraşmayın. Davranış değiştirmek insanı köleleştirir, müdahaledir, saygısızlıktır. Bunun yerine potansiyeli açığa çıkarıp geliştirmeye yoğunlaşmalısınız” dedi.

Bireyi özgürleşmeyen toplumların gelişme şansına sahip olmadığına vurgu yapan Dr. Aydın, insan beyninin gelişiminde ilk 20 yılın önemli olduğunu, ancak ilk 6 yılın belirleyici olması nedeniyle okul öncesi eğitmenleri ile velilere büyük görev düştüğünü anlattı. Dr. Aydın, “Çocuk yetiştirirken ilk 10 yılı sakın kaçırmayın” diye konuştu.

Sınıfta öğrenmenin ilk şartının güven duygusu olduğuna dikkat çekerek, eğitimcinin çocukta güven yaratmasının, samimi olmasının, ödül ve cezada işlevsel davranmasının önemini birçok örnekle anlatan Dr. Aydın, daha sonraki yıllarda da çocuk ve gençlere davranışların gelecek hayatta belirleyici olacağını ifade etti. Dr. Aydın, “Ergenlik, beynin ergenliğidir. Beyin dağınık olunca hayatı da dağınık olur… Davranışlar değil, beyin olgunlaşır… Bunları bilerek eğitim tekniklerini geliştirmek gerekir” diye konuştu.

Çocuklarda aşırı hareketliliğin de beynin hareketliliğinden kaynaklandığını anlatan Dr. Aydın, “dur, yapma, otur” şeklindeki müdahalelerin çocuğun gelişimine olumsuz yansıdığını vurguladı ve “Hareketi sınırlamamak gerekir. Hareket eden çocuk daha kolay öğrenir” dedi.

Dr. Aydın, çocukları sisteme uydurmanın motivasyonu ortadan kaldırdığını da vurgulayarak, “En bahtsız çocuklar üstün zekalı olanlardır” diye ekledi.

Seminerde bugün gün boyunca farklı konuşmacılar, farklı açılardan okul öncesi eğitime ilişkin bilgi verecekler.
Editör: TE Bilisim