Vakıfların İngilizlerden kurtuluşunun 58. yıldönümünü yanında, adadaki kuruluşunun 443. yıldönümünü de ifade eden bu günün, bu yıldan itibaren “Kıbrıs Vakıflar Haftası” adıyla kutlanacağı belirtildi.
“Karşılık beklemeden insanlara iyilik yapma” sloganıyla gerçekleştirilecek etkinlikler, 15 Nisan Salı gün başlayacak ve 21 Nisan’a kadar sürecek.
Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter tarafından yapılan yazılı açıklamada, yapılacak etkinlikler ve vakıfların önemiyle ilgili bilgi verildi.
ETKİNLİK PROGRAMI
Etkinlikler çerçevesinde, 15 Nisan’da saat 09.00’da Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük’ün Anıttepe’deki kabrine idare adına çelenk konulacak, saat 10:00’da ise Bedesten’te tören yapılacak.
Açılış konuşmalarıyla başlayacak etkinlikte, Hat Sanatı Gösterisi, Ebru Sanatı Gösterisi ve Kıbrıs Havaları Derneği konseri gerçekleştirilecek.
Kıbrıs Vakıf Eserleri Fotoğraf Sergisi, saat 11.00’de Bedesten’de; Kıbrıs Vakfiyeleri Sergisi saat 12.00’de Büyük Han’da açılacak. Etkinlikler çerçevesinde saat 14.00’te Dr. Küçük’ün eşi Süheyla Küçük ziyaret edilecek. Etkinlikler, saat 15.00’te başlayacak Lefkoşa Vakıf Eserler Turu ile son bulacak.
Açıklamada, hafta içerisinde tüm camilerde, vakıf yapan ataların ruhları için mevlit okutulup, hatim yapılacağı belirtildi.
BENTER: “VAKIF KAVRAMI İÇİNDE ACI VE MUTLU GÜNLERİ PAYLAŞMA VAR”
Vakıflar Haftası dolayısıyla mesaj yayınlayan Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter, vakıf kavramı içerisinde; insanlar arasında sosyal dayanışmayı sağlama, yardımlaşma, birbirine destek olma, acı ve mutlu günleri paylaşma, sevgi ve saygı tohumlarını yayma ve benzeri birçok toplumsal ve kültürel anlamlar bulunduğunu söyledi.
Açıklamada, şöyle denildi:
“Her yıl 15 Nisan’da kutlanan bu günü, daha da zenginleştirmek ve kökleştirmek adına, bu yıldan başlayarak ‘Vakıflar Haftası’ adıyla kutlamak idaremizin vakıflara bakış açısındaki olumlu değişikliğe işaret etmektedir. Zira bugün sadece Evkaf’ın İngilizlerden kurtuluşunun 58. yıldönümünü değil, aynı zamanda adadaki kuruluşunun 443. yıldönümünü de ifade etmektedir”
Vakıfların bu yıl için “karşılık beklemeden iyilik yapmak” sloganını belirlediğini kaydeden Benter, aktivitelerini tüm yıla yaygınlaştırmak ve halkı kucaklamak için çalıştıklarını belirtti.
“Kıbrıs Vakfiyeleri Sergisi”ne verdikleri öneme işaret eden Benter, “Vakıfların, dinimizdeki karşılığı olan bir mal veya mülkü satılmamak şartı ile ve sırf Allah rızası için bir hayır işine bağlamak ve bağışlamak düşüncesinin belgelerini halkımızla buluşturmayı amaç edindik” dedi.
Benter, vakıfların geçmişte hukuka uygun, belirli, anlaşılabilir ve sürekli olmak koşulu ile kişinin belirli bir hizmetin yerine getirilmesi ya da başkalarının yararlanması için malını, parasını ya da mülkünü bağışlamak suretiyle oluşturulduğunu kaydetti.
“VAKIF MEDENİYETİNİN MİRASÇILARIYIZ”
Vakıf medeniyetinin mirasçıları olduklarını belirten Benter, tarihin her döneminde iyilik, karşılıksız yardım, hayır medeniyeti tesis etmenin gururunu yaşadıklarını söyledi.
Benter, “Haçlı seferleri sırasında özellikle İngilizler, Aslan Yürekli Richard döneminde, Suriye bölgesine geldiler ve İslam kültürüyle tanışıp vakıf kurumunu öğrendiler. Heyette bulunan hazine bakanı İngiltere’ye döndükten sonra 1264 yılında İngiltere’de Oxford Üniversitesi’nin ilk koleji olan Merton College’i kurdu. Bu kurum İslam hukukuna dayanarak kurulmuş bir vakıftır ve kolejin vakfiyesi de mevcuttur (Endowment Deed). Cambridge’deki Peterhouse College de Merton’dan esinlenmiştir. Dahası ABD’nin Harvard gibi en önemli üniversiteleri olan Ivy League Üniversiteleri de vakıf tarzında kurulmuşlardır” dedi.
“KADIN VAKIFLARI, ÖNEMLİ BİR YER TUTUYORDU”
Osmanlı’da kadın vakıflarının da önemli bir yer tuttuğunu kaydeden Benter, 16’ıncı yüzyılda yapılan bir araştırmaya göre 1453-1546 yılları arasında, İstanbul’da kurulan 2 bin 515 vakfın, 916’sının kadınlar tarafından kurulduğunu ifade etti.
Kadınların sosyal ve ekonomik hayata katkılarını gösteren bu rakamların manidar olduğunu belirten Benter, 16’ıncı yüzyılda Mimar Sinan’a yaptırılan, “Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı”nın bugün hala aktif bir kadın vakfı olduğuna vurgu yaptı.
“Geçmişimizle ne kadar övünsek azdır. Ancak bize düşen bugünden itibaren en büyük görev, bu anlayışı gelecek kuşaklara taşımak ve ebediyen yaşatmaktır. Unutulmamalı ki daha mutlu bir dünya, bu anlayışın güçlenmesiyle mümkündür” diyen Benter, vakıfların medeniyetin temel dinamikleri arasında yer aldığını kaydetti.
Editör: TE Bilisim
