Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İsiviçre’ye 2016 çözüm hedefini gerçeğe dönüştürmek için gittiklerini vurgulayarak, Rum tarafının 50 yıl daha müzakerelerin sürmeyeceğini bilmesi gerektiğini ifade etti.Çözümün bugün 12 yıl öncesine göre daha zorlaştığını vurgulayan Akıncı, “Bir 10 yıl sonra konuşacak ne kalacak onu hesaplamak lazım” dedi.Cumhurbaşkanı Akıncı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis ile İsviçre’ye ortak bir hedef içi gitmelerinin şart olduğunun altını çizdi.Akıncı, istenilen süreç İsviçre’de elde edilemezse, olumsuz sonuç çıkarsa 2016’nın çözüm hedefini sonu demek olduğunu, 2017’nin risklerle dolu olduğunu, BM Genel Sekreteri’nin değişeceğini, 8 Kasım’da ABD’de yeni başkan seçileceği için ekibinin yeniden oluşacağını, 2018’de Güney Kıbrıs’ta başkanlık seçimi yapılacağını kaydetti.Diplomaside nokta konmayacağının söylendiğini belirten Akıncı, federal çözüm olarak son deneme olduğunu, çünkü ayrılıkların kökleştiğini, başarılmazsa ileride başka formülerin konuşulacağını, iki toplumun el birliği ile çözüm için çaba sarf etmesi gerektiğini kaydetti.17 aydır 57 kez liderler görüşmesi yaptıklarını söyleyen Akıncı, ilerlemeleri heba etmeyip İsviçre’den olumlu sonuçlarla dönmeyi arzu ettiğini dile getirdi.Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Anastasiadis’in iyi niyetine inandığını, çözüm istediğine inanmak istediğini kaydederek, Güney Kıbrıs’taki seçilme kaygılarından doğan kamuoyu baskısıyla söylemlerin zaman zaman değişebildiğine dikkat çektiCumhurbaşkanı Mustafa Akıncı İsviçre’de 7 kasım’da başlayacak olan müzakereler öncesinde Cumhurbaşkanlığı’nda televizyonların ortak canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“HARİTA 5’Lİ KONFERANS TARİHİNİN BELİRLENMESİ VE KRİTERLERDE ANLAŞILMASINDAN SONRA”
İsviçre’deki müzakerelerin çerçevesine ilişkin varılan mutabakata değinen Akıncı toprağın da masada olacağını ancak önce 4 başlığı ele alacaklarını, 5’li konferansın tarihinin kararlaştırılması ve toprakla ilgili kriterlerde anlaşılması halinde harita konusunun gündeme geleceğini kaydetti.
“İKİ KESİMLİLİK SULANDIRILMAYACAK”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı iki kesimlilik ile ilgili olarak da 100 bin olarak telaffuz edilen rakamın; Kıbrıslı Rumlara kendilerine verilecek topraklara dönmesini istedikleri rakam olduğunu ve göçmenlerden oluştuğunu, bunların çoğunun bugün hayatta olmadığını, onların mirasçısı konumundaki hayatlarını bir düzene oturtan torunlarının ise böyle bir şeyi tercih edeceğini sanmadığını söyledi.Yasal ikametgahı karşılıklı olarak yüzde 20 ile sınırlandırıldığını kaydeden Akıncı, iki kesimliliğin sulandırılacağını sanmadığını, çağdaş normlara sahip bir ülke yaratacaklarını belirtti.
“TÜRKİYE’NİN GÜVENCESİNDEN VAZGEÇİLMEYECEK”
Türkiye’nin güvencesinden vazgeçilmeyeceğini belirten Akıncı, AB’den 12 yıl önce alınan sözlerin yerine getirilmediğini hatırlattı..Akıncı, Güney’deki ret cephesinin Anastasiadis’le üretmeye çalıştıkları çözüme toptan karşı çıktıklarını ve bunların sayısının arttığını, Kıbrıs Türk halkının 1963’e döneceği kaygısının ortadan kaldırılması gerektiğinin altını çizdi.Akıncı, bir çözümde güvenin zamanla oluşabileceğini, ileride Kıbrıs Türk halkının endişeleri giderilirse bazı şeylerin değişebileceğini, ancak bugün karşı tarafta “ortak bir operasyon yaptık” diyemeyen Adalet Bakanı bulunduğunu hatırlattı.
“ÇÖZÜM AKIL İŞİ”
“Kıbrıs sorununu çözmezsek bu yapı 50 yıl daha böyle gidemez” diyen Akıncı, bölgedeki ateş çemberinin Kıbrıs’ı da sarabileceğine, çözüm istemenin akıl işi olduğuna, çözümde tüm tarafların kazançlı çıkacağı bir formülün bulunabileceğine inandığını kaydetti.Müzakerelerde tarih olmamasına karşın 2016 yılının aslında doğal bir tarih olduğunu kaydeden Akıncı, toprak dahil her şeyi konuşmaya gittiklerini, toprağın konuşulması için kriterlerde yakınlık sağlanması gerektiğinin altını çizdi.İsviçre’de toprak dahil her şeyi konuşurken Yunanistan ve Türkiye’nin güvenlik ve garanti konularını konuşmasını arzu ettiğini dile getiren Akıncı, ancak Yunanistan’ın buna razı olmadığını ifade etti.Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Türk halkının güvenlik ve garanti konusunda bir şeyler görmek istediğini vurguladı.Rumların özellikle toprak ile güvenlik ve garantilerin ilişkisini koparmaya çalıştıklarını ancak bütünlüklü çözümde bütün başlıkların birbiriyle ilintili olduğunu kaydeden Akıncı , “İstesek de istemesek de konular birbiriyle ilintilidir” dedi.İsviçre’deki müzakerelerin çerçevesinin BM gözetiminde belirlendiğine işaret eden Akıncı, “Kimse bundan yan çizmesin” dedi. Ada’da yaşayan toplumların daha iyi şeylere layık olduğunu gelecek nesillerin gelecek kaygısından kurtulması gerektiğini söyleyen Akıncı, “bugün için adil çözümü bulmamız lazım kendimiz için adalet isterken karşı taraf için de adil duyguyu taşımamız lazım” dedi.
“ÇÖZÜMÜN MALİYETİ 8 MİLYAR EURO”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, çözümün finansmanı için 24 milyar Euro gibi bir rakam telaffuz edildiğini, bunun bir bölü üçünü Güney’de kalan Türk mallarının, diğer bir bölü üçünü de , KKTC’deki verilecek olan malların karşıladığını geriye maliyet olarak 8 milyar euro kaldığını kaydetti. Çözüm finansmanının sağlanması konusunda AB’nin yardım sözü verdiğini, ancak hepsini karşılamayacağını belirten Akıncı, Türkiye’nin de gerekeni yapacağına inandığını ancak çözümün tüm maliyetini Türkiye’ye yüklemenin de doğru olmadığını söyledi.Akıncı, iki uluslu tek kimlik yaratma peşinde olmadıklarını iki kimliğin barış içinde yaşayacağı koşulları yaratmaya çalıştıklarını, çok kültürlülüğün bir zenginlik olduğunu ifade etti.
“HALKIN DESTEĞİ VERDİĞİ OYUN ÜZERİNDE”
Akıncı, halkın kendisinin yanında olduğunu halkın güven ve desteğinin seçimde verdiği yüzde 60 oyun üzerinde seyrettiğini, hükümetin kendisiyle farklı düşündüğünü açıkladığını, hükümetten beklentisinin sürecin yürütülmesinde sıkıntılar yaratılmaması olduğunu kaydetti.Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı hükümetle Cumhurbaşkanlığı arasındaki diyalogun yararlı olacağının altını çizerek, “Bizim birbirimize küsme ve çelme takma lüksümüz, hakkımız yok. Halkın verdiği yetkiyle bu işleri yürütüyoruz” dedi.
VATANDAŞLIK KONUSU
Akıncı, 220 bin rakamının İçişleri Bakanlığı’nın verdiği nüfus rakamı olduğunu, bu rakam üzerinde anlaştıklarını, Rumların kendi nüfuslarına bakarak 800 bine 220 bin rakamının 1960’taki yüzde 18 oranına çok yakın olan yüzde 21 olduğunu görünce rahatladıklarını ve 220 bin vatandaşlığı kabul ettiklerini belirtti.Kimseyi gemiye yollayıp göndermeyeceğinin sözünü verdiğini ve bunun arkasında olduğunu kaydeden Akıncı, iş izniyle çalışanlarının çalışmaya devam edeceklerini, eğer ekonomi gelişirse Türkiye’den belirli koşularda çalışma izniyle insanların gelebileceğini ifade etti.
“GÖÇMEN OLACAKLARA MUADİLİ ŞARTLAR YARATILACAK
”Akıncı, çözümden sonra yerinden edilecekler için de bunun savaşlardaki gibi bir göç olarak değerlendirilmesi gerektiğini, barış içinde yer değiştirmenin bütün koşulların sağlanmasının ardından gerçekleşeceğini vurgulayarak, “hiçbir birey ve aile muadili yaratılmadan yerinden ayrılmayacak. İş sadece bir konut değildir. Onun sağlanması kadar geçimi de söz konusu” dedi.Kendisinin Kıbrıs’ta çözümü ne kadar istediğinin ortada olduğunu söyleyen Akıncı, halka ne söz verdiyse onun için çalıştığını hem Kıbrıs sorununun çözülmesi için uğraştığını, bir yandan da iç meselelerin çözümüne katkı sağlamaya çalıştığını belirtti.
Editör: TE Bilisim