CTP, yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesinin verdiği karar üzerinde başlayan tartışmaların ne yazık ki Kıbrıs Türk toplumunun kurumsal yapısına dönük bir saldırıya dönmüş durumda olduğunu kaydetti.

Anayasa Mahkemesinin, kuran kurslarının nasıl düzenleneceğine dair oldukça önemli bir karar aldığını ve Eğitim Bakanlığı’nın bu alandaki yetki ve sorumluluğunun altını güçlü bir şekilde çizdiğini dile getiren CTP, şöyle devam etti:

“Bu bağlamda konu kuran kurslarının yapılıp yapılmamasından öte, nasıl yapılacağına dair, Anayasa’nın ilgili maddeleri uyarınca Mahkemenin verdiği bir karardan ibarettir.

Alınan karar kursların nasıl, kimin denetimi ve sorumluluğu altında düzenleneceği tartışmalarını ortadan kaldırmıştır.

Mahkemenin almış olduğu kararın ardından, yargı mekanizmamıza, toplumsal yapımıza, sosyal değerlerimize ve kurumlarımıza yönelik saldırılar, Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri tarafından peşi sıra gündeme gelmiştir.

Şu noktanın çok iyi bilinmesini isteriz: Kıbrıs Türk halkı, kendi kararlarını verebilecek ve kendi geleceğini belirleyebilecek kapasitede bir halktır.  Çözümsüzlük koşullarının yarattığı olağanüstü şartlara bağlı sorunların yönetilmesi için, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile süreklilik arz eden bir ilişkimizin olması, Türkiye’deki siyasi, sosyal değerlerin ve sistemin aynen Kuzey Kıbrıs’ta da olacağı anlamına kesinlikle gelmez.

Böyle bir durum, Kıbrıs’ın kuzeyinde ayrı bir siyasi yapının ve halkın varlığını sorgulatır, yok sayar. Bu çerçevede, CTP olarak, “Türkiye’de ne varsa burada da olacak” yaklaşımını kabul etmediğimizi özellikle belirtmek isteriz.  Bu yanlış düşünce şeklinden bir an önce vazgeçilmelidir.”

Kıbrıslı Türklerin, kendi kararlarını, kendi geleceğini belirleyecek sorumluluğu üstlenmekten geri durmadığını vurgulayan CTP, şunları kaydetti:

“Dünden bugüne, tüm tarihsel duruşumuzun, kültürel, siyasal varlık kavgamızın özünde, kendi kimliğimiz ve kültürümüzü yaşatmak ve dünyaya onurlu bir halk olarak bağlanmak amacı yatmaktadır.

Kurumlarımız, yönetsel yapımız ile ve demokratik toplumun yarattığı sosyal ve siyasal düzenimiz, Kıbrıslı Türklerin toplumsal iradesi ile belirlendiği gerçeğine herkes saygı duymalıdır.

Ayrıca bugün Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleştirilen ve Sayın Çavuşoğlu’nun da katılmış olduğu Kıbrıs konusunun ele alındığı toplantıda partimizin gerek bu konu gerekse Kıbrıs konusundaki duruşunu ve hassasiyetlerini bir kez daha dile getirdiğimizi belirtmek isteriz.”

Editör: TE Bilisim