Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, uygulamaya koydukları Touch-Down sistemi sayesinde Türkiye üzerinden KKTC’ye turist getireceklerini söyledi.Bakan Ataoğlu, atılan bu adımla, Rum Yönetimi’nin de KKTC’nin alternatifsiz olmadığını görmesi gerektiğini belirtti.

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, bu sabah 45 Dakika Programı’na katılarak Bayrak Radyosu’nun konuğu oldu, turizm ve çevre konularında değerlendirmelerde bulundu.

Fikri Ataoğlu, turizmin yılın 12 ayına yayılması için, yaz ve kış dönemlerinde ülkeye aynı oranda turist çekebilmek için, otelciler ve sivil toplum örgütleriyle yaptıkları çalışma ve tanıtım sayesinde, İsrailli turist bakımından ülkede bir hareketlilik yaşandığını belirtti.

Bu hareketliliğin önemine dikkat çeken Bakan Ataoğlu, ilk günlerde, Güney’deki otellerde yaşanan doluluk nedeniyle, Rum tarafının müdahalesiyle karşılaşmadıklarını anlattı.

Fikri Ataoğlu, “Ancak bunun böyle gitmeyeceğini biliyorduk ve bir süre sonra engellemeler başladı. Engellemelerin ardından,  Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın girişimleriyle, Güney’deki İsrail temsilcisi ile iletişime geçtik. Ancak bu da yeterli olmayacaktı. Bu nedenle Turizm ve Çevre Bakanlığı olarak ülkeye gelen İsrailli turistlerin, Türkiye üzerinden Touch-Down sistemiyle KKTC’ye gelebilmeleri için bir çalışma başlattık” dedi.

Ataoğlu, bu çalışma sonrasında ise tüm paydaşlarla gerekli görüşmeleri yaptıklarını ve touch-down sisteminin şu anda başlayabileceği yönünde mesaj verdiklerini belirterek, bu yönde bir de teşfik sistemi geliştirdiklerini kaydetti.

Ataoğlu, İsrailli turistleri Türkiye üzerinde Touch-Down sistemiyle ülkeye getireceklerini belirtrerek, Rum yönetiminin de bundan sonra KKTC’nin alternatifsiz olmadığını görmesini umduklarını söyledi.

İsrailli turistin; Güney Kıbrsı’ı tercih etmesindeki sebebi, hem aradaki zaman farkı, hem de fiyat farkı olarak gösterdiğini belirten Bakana Ataoğlu, “140 dolara Güney’e giderken, 240 dolara Kuzey’e gelebiliyorlardı. Biz de bu aradaki 100 dolar farkı gidermek için, teşfik sistemini geliştirdik. Ancak söylendiği gibi uzun bir zaman farkı yoktur. Bu zaman farkı maksimum yarım saatti” diye konuştu.

Ataoğlu, şu anda ise Turist akışı ile ilgili herhangi bir sıkıntı olmadığını belirtti.

Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın, Turist Rehberi Yetiştirme Kursları’yla ilgili de konuşan Bakan Ataoğlu, ülkeye gelen tursite bakıldığında, bazı dillerde rehber eksikliği olduğunu gördüklerini ve DAÜ ve LAÜ’de rehber yetiştirme kursuları açılması için girişim başlattıklarını söyledi.

Sağlık turizmi konusunda ise Bakan Ataoğlu, doğa ve gözlem turizminin yanı sıra, üniversite ve özel hastanalerin oluşumu sonrasında, sağlık turizmi ile de ülkeye bir katma değer sağlaması adına girişim başlattıklarını anlattı.

Ataoğlu, KKTC’nin, geçen yıl sivil toplum örgütlerinin de girişimleriyle Dünya Sağlık Örgütü içerisinde 54’üncü ülke olarak yerini aldığını ve Sağlık turizminin şu anda iyi gittiğini anlattı.

Çevre bilincini artırmak adına geçen yıl, Milli Eğitim Bakanlığı ve sivil toplum örgütleriyle çevre dersini müfredata koyduklarını belirten Fikri Ataoğlu, ilkokullarda ise 3 gözlü ayrıştırıcı çöp bidonları dağıttıklarını kaydetti.

Ataoğlu, eğitimde yapılan bu açılımın yanı sıra, Çevre Dairesi’nin de her Perşembe günü eşit zamanlarda sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimlerle, tüm ilçelerde çevre temizliği yaptığını söyledi.

“Ancak, aynı bölgeye bir hafta sonra tekrar gidildiğinde, aynı kirlilik görülmektedir.Bu hoş bir olay değildir. İstemesek de ceza olayının kaçınılmaz olduğunu düşündük.Ancak personelin yetersiz olduğunu gördük ve mevcut iş arkadaşların küçük bir eğitimle ceza yazma yetkisi almalarını sağladık”diye konuşan Ataoğlu, ceza yazanlarla ilgili şikayetler için “Alo123” sistemini oluşturduklarını da sözlerine ekledi.

Gönüllü çevrecileri artırmak adına ise, “Gönüllü Çevre kartı” dağıtmaya başladıklarını da anımsatan Ataoğlu, bu sayede herkesin kendini sorumlu hissedeceğini ve ihbar olayları sayesinde çevreyi kirletenlerin daha hızlı bir şekilde deşifre edileceğini anlattı.

Ataoğlu, bir ada ülkesi olan KKTC’ye daha çok turist çekmek adına, turizm yatırımı yapılması için dağıtımı yapılan arazilerin verilen yasal süre içerisinde ülkeye kazandırılmadığı taktirde söz konusu arazilerin yeni yatırımcılara verileceği şartının getirilmesi sayesinde bölgede ciddi bir hareketlilik yaşandığını anlattı.

Fikri Ataoğlu, “Bu tarz adımlar daha önce de atılsaydı bugün 23 bin civarında olan yatak sayısı da 40 binlere ulaşacaktı. Yani ülkeye gelen turist sayısı da artmış olacaktı.”dedi.

Fikri Ataoğlu, Batı ve Doğu bölgelerinin de Turizme kazandırılması adına çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Bakan Ataoğlu, o bölgelere hareketlilik kazandırması için, Güzleyurt’taki tren istasyonu için ihaleye çıkılacağını belirterek, özlem duyulan bu olayın gerçekleşmesi için ilk adımın atılacağını da sözlerine ekledi.

(BRT)

Editör: TE Bilisim