Uzun süreden beridir kamuoyunun gündemini meşgul eden; üniversiteler, ekenomik örgütler, meslek odaları, sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler de dahil olmak üzere, toplumun tüm kesimleri tarafından reddedilen, “Petrol Dolum Tesisi”nin daha birçok başka kirliliklerle birlikte Kalecik bölgesinde yapılacağını öğrenen yöre halkı büyük bir öfke içinde. “Bakanlar Kurulu”nun aldığı bir kararla Kalecik’te “Kirli Sanayi ve Enerji Depolama Alanı” yapılmak istenmesine büyük tepki içinde. 04 Ekim 2012 Perşembe akşamı, Ergazi köyü kahvehanesinde toplanan Bölge Halkı gür bir sesle, “Kalecik’te kurulacak petrol dolum tesisine HAYIR” diyerek tepkilerini dile getirdiler.

Toplantıya “Petrol Dolum Tesisine Hayır İnsiyatifi" temsilcileri de katılarak, konu ile ilgili son değerlendirmelerini yöre halkı ile paylaştılar. “Petrol Dolum Tesisi’ne Hayır İnisiyatifi” ile Kalecik bölgesine yakın köylülerin Ergazi köyünde birlikte düzenlemiş olduğu bilgilendirme ve değerlendirme toplantısına köylülerin ilgisi yoğundu. Her yaştan insanın katıldığı gecede Ergazi’li kadınların ve gençlerin çoğunlukta olması, özellikle kadınların insiyatif ve görev talebi, halkın ülkesine sahip çıkması, ve bu mücadelenin vardığı noktayı göstermesi bakımından oldukça sevindirici ve umut vericiydi.

Yöredeki 20’ye yakın köy muhtarı veya temsilcileri ile bölgeden gelen ve Ergazi köyü halkından oluşan 100’ü aşkın insanın katıldığı kalabalık toplantı, Ergazi köy kahvehanesinde saat 20.00’de başladı. İnisiyatif üyeleri, yöre halkının talep ettiği bilgileri hazır bulunanlara aktarmanın yanısıra, köylülerin kendi geleceğine daha çok sahip çıkmasını ve bu uğurda yapılan mücadeleye de destek vermelerini istedi. “Bakanlar Kurulu”nca alınan kararın yanlış olduğunu söyleyen inisiyatif, bu kararın ancak halkın kararlı duruşu ile değişebileceğini belirtti.

Toplantıda, Abdülkerim O. Karamanoğlu, Dt. Teksen Köroğlu, Ayşe Dönmezer, Ediz Tuncel , Hüseyin Öztörel ve Doğan Sahir, İskele Kalecik’te kurulması düşünülen Petrol Dolum Tesisi ile ilgili halkı bilgilendirici konuşmalar yaptı.

 

Bölge Adanın Kanser Merkezi Haline Gelecek

İnsiyatif temsilcisi ÇEKOVA üyesi Abdülkerim O. Karamanoğlu yaptığı açılış konuşmasında, şu an bölgede zehir saçan birçok başka yatırımın bulunduğunu, bu faaliyetleri denetlemek, zararlarını önlemek yerine, daha başka kirliliklerin getirilmesinin felaket olacağını söyledi. Şu an yapılması tasarlanan petrol dolum tesisiyle, 100 kat daha fazla zararlı maddenin doğaya saçılacağına vurgu yapan Karamanoğlu, bu tesisin Kalecik bölgesine kazandıracağı tek şeyin bölgeyi adanın kanser merkezi haline getirmesi olacağını söyledi.

 

‘’KİRLİ” Bölge “KİRLİ SİYASET”in Ürünüdür

Tabibler Birliği Asbaşkanı ve İnsiyatif üyesi Dt. Teksen Köroğlu ise yaptığı konuşmada, şu an KKTC de 8 Bin kanser hastası olduğunu ve bu rakamın her geçen gün arttığını belirterek, petrol dolum tesisi gibi zararlı bir yapının bölgeye inşası yerine, şu anda insanlığı tehdit eden buradaki diğer unsurlarla da savaşılması gerektiğini söyledi. Köroğlu, böyle bir yapının vereceği zararın 3-5 yıl sonra ortaya çıkacağını ve yeni yetişen nesil üzerinde en başta kanser ve kısırlık etkisi yaratacağını belirtti. Köroğlu, buranın kirli bölge ilan edildiğini ve kirli bölgelerin ancak kirli siyasetin ürünü olabileceğini vurguladı.

 

Bu oluşum gerçekleşirse bölgede ekonomik yıkım ve sosyal çöküntü yaşanacak

Görselli bir sunum yapan Ayşe Dönmezer ise konuşmasında, Kalecik köyünün kirli bölge olmasında ekonomik bir getirinin sağlanmayacağını ve iddia edildiği kadar istihdam yaratmayacağını söyledi. Dönmezer, buranın bir kirli bölgenin yanında serbest bölge olarak da 2 Ağustos’daki bakanlar kurulunda onaylandığını belirtti. Dönmezer, serbest bölge ilan edilen bu bölgenin ülkemiz şartlarında yeterince denetlenemeyeceği gibi, devlete de bir katkısı olmayacağını söyledi. Dönmezer, sırf brkaç bekçi iş sahibi olacak diye tüm bölgeyi riske atacak bir yatırımın karşısında durulması gerektiğini söyledi.

 

Dünya, Petrol Kazalarını en acı şekilde yaşamaya devam ediyor

Dünyada yaşanan petrol felaketlerinden görüntüler ve maddi bilançolar sunan İnsiyatif üyesi ve TEMA-Kıbrıs Başkanı Ediz Tuncel, Türkiye’nin petrol kaçakçılığı ile yaşadığı sorunları da dile getirdi. Devamla Tuncel, Petrol kirliliğinin canlılar üzerinde yarattığı mutasyon etkisinin ortaya çıkarıldığı yakın zaman örneklerinden de söz etti ve bunun “Balıkçılığın Sonu” demek olduğuna vurgu yaptı. Ediz Tuncel son olarak; “Bu tehdidi bu kadar yakınımıza getirmek hiçbir akla uymaz”dedi.

 

Birlikte hareket şart

“Petrol Dolum Tesisine Hayır İnsiyatifi" temsilcilerinden Hüseyin Öztörel de “İskele Kurumsallaşma Platformu” olarak halk ile insiyatif arasındaki iletişimi kurma görevini seve seve yapabileceğini, başarının birlikte hareket etmekten geçtiğini söyledi. 

 

Kaybedilen çevre tekrar geri kazanılamaz

“Petrol Dolum Tesisine Hayır İnsiyatifi" temsilcilerinden Yeşil Barış Hareketi Başkanı Doğan Sahir de Petrol kirliliğinin geçici olmadığını, büyük tahribatlara ve maddi kayıplara neden olduğuna dikkat çekti. Hiçbir maddi gücün bu kirliliği temizleyemeyeceğini söyledi. Sahir, “Kaybedilen doğa geri kazanılamaz, petrol kirliliği ise %80 kalıcı kirlilik etkisine sahiptir” dedi.

Önümüzdeki günlerde yapılması planlanan etkinliklerden de söz eden Sahir, önümüzdeki hafta Boğaz’da yapılacak “Konser”e yoğun bir katılımla ilgililere bir kez daha mesajlar verme fırsatı bulacaklarını söyledi. Doğan SAHiR, Konser ile ilgili geniş bilgilerin 08 Ekim Pazartesi gün, Kıbrıs Türk Tabibler Birliği’nde yapılacak basın toplantısında duyurulacağını açıkladı.

 

 

 

 

“İmza Kampanyası”na destek

Toplantıda, bölgede başlatılan ve büyük bir hızla yayılan imza kampanyası değerlendirlidi. Gelen bazı yeni eylem önerileri de belirlenerek bunlar da programa eklendi.

“Kirli faaliyetler yapılması doğamıza ve mevcut ekonomik faaliyetlerimize  zarar verecek işlerdir. Bölgemize, insanımıza ve Ülkemize faydadan çok zarar getirecek böylesi projeler kim tarafından, hangi amaçla yapılırsa yapılsın ve nereye kurulursa kurulsun geleceğimizi karartarak yok edecektir. Hükümetin, özellikle  büyük bir hızla artarak ülkemizin her yanını saran; çevreyi ve insan sağlığını tehdit eden sayısız çevre sorunları ile ilgilenmek yerine, doğal dengeleri daha fazla alt-üst edecek, yaşam kalitesini düşürecek bu tür kirli ve tehlikeli yatırımları ısrarla ülkemizin herhangi bir yerine getirmek istemesi kesinlikle kabul edilemez. Yetkililerin, bizi ve ülkemizi sevmesini bekliyoruz. Bizler Ülkemizi bu tür kirli yatırımlarla kirlettirmeyecek kadar çok seviyoruz.

Bu ve böylesi projelerin KKTC’de gerçekleştirilmesi, ülkenin maddi ve manevi tüm değerlerini katletmekle eş anlamlıdır. Bu nedenle bizler, “Bakanlar Kurulu” kararı ile “Kalecik”te; Anayasa'ya, Turizm Gelişim Yasası'na ve Çevre Yasası'na da tamamen aykırı olduğu halde ısrarla dayatılan, “Kirli Sanayi ve Enerji Depolama Alanı”nın ne bölgemize ne de ülkemizin hiçbir yerine yapılmasına onay vermiyoruz” diyerek yola çıkan imza kampanyası yeni bir dalga ile bir çırpıda yüzlerce rakama ulaştı.

 

Editör: TE Bilisim