PROJENİN İÇERİĞİ:
Projenin içeriği K.K.T.C'nde faaliyette olan ve kırma kum-çakıl/agrega üretimi gerçekleştirilen taş ocaklarının rehabilite edilmesini amaçlamaktadır. Halen ülkemizde 19 adet izinli olan ancak işletme ruhsatı devam eden ve faal konumda bulunan 16 adet kırma kum-çakıl üretimi gerçekleştirilen taş ocağı bulunmaktadır. Ocakların tümü Girne Sıradağları'nm güney yamacında konuçlandırılmıştır. Yer seçimi yapılırken 1974 öncesi aktif halde olan ocak alanları ve onların yanları seçilmiş; mümkün mertebe bölgesel ocak alanlarının seçilmesi benimsenmiştir. Yer seçiminde karayollarımızda aşırı trafik yoğunluğunun yaratılmaması ve ağır tonajlı vasıtaların uzun mesafeleri kat etmemesine çalışılmıştır.

PROJEDE ÇALIŞAN UZMANLAR:

Karayolları Dairemize ait Değirmenlik'te bulunan taş ocağı uzun yıllar gündem oluşturmuş ve ülkemizde 2000'li yıllardan itibaren düzenlenen taş ocakları çalıştayları; yer bilimleri sempozyumu ve 4-5 kez patlatmak kazı çalışmalarının ölçümleri için KKTC'ne gelen İ.Ü. Maden Fakültesi Bölüm Başkanı ve öğretim üyeleri ile T.M.M.O.B.'ne bağlı Maden Mühendisleri Oda Başkan ve teknik ekibi; ayrıca çalıştaylara katılan Türkiye'nin farklı üniversitelerinde görev yapan öğretim üyeleri gerek ülkemizdeki tüm taş ocakları, gerekse bahse konu taş ocağının iyileştirilmesine/düzenlenmesine yönelik fikir alış-verişinde bulunmuşlardır. Çalışmalara Dairemiz ve KTMMOB'ne bağlı Maden, Metalürji ve Jeoloji Müh. Odası teknik elemanları da katkı koymuştur. Ortaya çıkan ortak görüş mevcut konumu itibarı ile bahse konu ocağın basamak/teras sistemine dönüştürülmesinin olanaksız olduğu yönündedir.

ÇED RAPORLARINA UYGUNLUK:
ÇED raporlarına uygunluk için 01.04.2004 tarihinde başlatılan uygulamalar çerçevesinde kırma kum-çakıl üretimi gerçekleştirilen tüm ocaklar için K.K.T.C'nde ilk kez işletme projeleri hazırlatılmıştır. İşletme projeleri KTMMOB'ne bağlı Maden - Metallurji ve Jeoloji Müh. Odası üyelerince hazırlanmıştır. Bilâhare, kırma kum-çakıl üretimi gerçekleştirilen ocaklarda işletme ruhsat süreleri hitamında denetleme ekibi denetleme işlemini gerçekleştirirken düzenli işletme projeleri hazırlatılmakta ve denetleme kriterleri listesinin 24. ve 25. maddeleri uyarınca 7 ve 5 puan değerinde olan "yıllık işletme plânlarının hazırlanması" ve "işletme plânlarının ve ÇED raporuna uyulması" hususları aranmaktadır.

DENETİMLERİN AB'YE UYUMU/DENETİMLER KİMLER TARAFINDAN YAPILMAKTADIR? PUANLAMA SİSTEMİNDE DEĞİŞİKLİK ÖNERİSİ:
Denetleme kriterleri 01.01.2008 tarihinde başlatılan uygulamalar çerçevesinde önceleri 36, halen 29 farklı başlıktan oluşan puanlama sistemine göre yapılmaktadır. İlk kriterler AB temsilcisi Maltalı Maden Mühendisi ile Dairemiz ve Çevre Koruma Dairesi teknik elemanlarınca hazırlanmış olup, 01.01.2013 tarihinde yeniden güncellenmiştir.
Halen uygulanmakta olan ve toplamda 140 puan olan kriterlerin 46 puanı çevresel kriterler; 30 puanı rehabilitasyon; 46 puanı üretim ve 18 puanı standartlar şeklindedir.
Denetimlerde puanlamaya Jeoloji ve Maden Dairesi - 2 kişi -, Patlayıcı Maddeler Müfettişliği - 1 kişi -, Orman Dairesi - 1 kişi -, Çevre Koruma Dairesi - 2 kişi -, Taş Ocakları Birliği - 1 kişi -, katılmaktadır.
Denetimlerde belirlenen kriterlere göre yapılan her işe karşılık bir puan verilmekte ve toplam alman puan ile işletmeciye taş ocağı işletme ruhsatı 1,2,3,4 veya 5 yıllık süreler için yenilenmektedir.
Denetimlere ait son güncelleme 01.01.2013 tarihinde gerçekleştirilmiş olup, gerekmesi halinde değişiklik yapılması olasıdır.

ÇEVREYİ KİRLETEN ÖDEV PRENSİBİ ÇERÇEVESİNDE İŞLETMECİLERİN KONUMU:

Ülkemizde kırma kum-çakıl üretimi gerçekleştiren ve yasal işletme izni olan taş ocağı işletmecileri yürürlükteki Fasıl 270 Maden ve Taş Ocakları Yasası ve buna bağlı oluşturulan Nizamnameler uyarınca 49 yılı aşmamak kaydı ile süreç içerisinde yenilenen izinleri doğrultusunda veya ocağın ekonomik ömrü hitamında çalışma yapılan taş ocağı alanını düzeltmek, açılan çukurları kapatmak gibi şartlara uymak zorundadırlar.

TAŞ OCAKLARINDAKİ DENETİMLER:
Taş ocaklarında her hafta Jeoloji ve Maden Dairesi ile Çevre Koruma Dairesi teknik elemanları birlikte denetleme yapmaktadır. Ayrıca ocaklarda yapılan tüm patlatmalar kontrol ekibi gözetiminde gerçekleştirilmektedir.

JMD MÜDÜRÜNÜN SORUMLULUĞU VE İYİ İDARE YASASI ÇERÇEVESİNDE MEVCUT DURUMDAN SORUMLULUĞU:
Jeoloji ve Maden Dairesi yer bilimleri ile ilgili farklı disiplinlerin uygulandığı bir kamu birimi olup, müdürlük görevini yapan kişi İ.T.Ü. Maden Fakültesi mezunudur. 1981 yılında J.M.D'nde maden şubesinde göreve başlamış, 1984 yılında Patlayıcı Maddeler Müfettiş Yardımcılığı'na atanmış 2001 yılında Müfettiş ve Daire Müdürü olmuştur.
Kırma kum-çakıl üretimi gerçekleştirilen taş ocaklarına ait son ruhsat 1997 yılında verilmiştir. Yapılan değerlendirmelerde yeni izin verilmesine gerek olmadığı belirlenmiştir.
KKTC'nde taş ocaklarının iyileştirme çalışmaları yönündeki ilk uygulama 01.04.2004 tarihinde başlatılmıştır. Bu dönemde işletme projeleri hazırlatılmış; basamak sisteminde çalışma prensipleri getirilmiş; basınçlı su püskürtme sistemleri kurdurulmuş; ağaçlandırma çalışmaları başlatılmış; tesislere otomatik kantarlar yerleştirilmiş ve Arınan Plânı dönemindeki aşırı talep uyarınca yapılan yeni müracaatların tümü reddedilmiştir.
İhtiyacı karşılamak amacıyla yapılan yaklaşık yeni 20 müracaat ret edilerek mevcut tesislerin kapasitelerini artırmaya yönelik işlemler yapılmış 2004 ve 2005 yıllarında alman Bakanlar Kurulu kararları ile çevreye uyumlu moderinizasyon amaçlı araç-gereç ve makine parklarının geliştirilmesine yönelik yurt dışından ithâl edilecek malzemelerin alımı gerçekleştirilerek kurulu tesis kapasiteleri artırılmıştır.
2006 yılında Patlayıcı Maddeler Müfettişliği/JMD ile Polis Genel Müdürlüğü'ne bağlı 10 kişilik kontrol ekibi oluşturulmuş; Taş Ocakları Birliği'ne, Değirmenlik bölgesinde 505 m büyüklüğünde tam teşekküllü patlayıcı madde deposu inşa ettirilmiş ve 2 adet arazi tipi 4x4 araç aldırılmıştır. Halen faaliyette olan depoda 24 saat bekçi kontrolünde muhafaza altında tutulan depolarda yurda giren tüm patlayıcılar giriş anından son anma kadar denetim altında yapılmaktadır.

Aynı müdür döneminde 01.01.2008 uygulamaları hayata geçirilerek denetleme kriterleri oluşturulmuş olup, kriterler 01.01.2013 tarihinde güncellenmiştir.
Karayolları Dairesi'ne ait Değirmenlik bölgesindeki taş ocağının 1974 öncesinden çalıştırılan bir ocak olduğu; 1975-1976 yıllarında 70m. civarında bir yükseklikte ve 2-3 basamak halinde bulunduğu o dönemde ocağın şimdiki durumuna göre sadece doğu kısmının mevcut olduğu; Ercan Havalimanına acilen malzeme ihtiyacı duyulduğu için Karayolları Dairesi tarafından batı kısmının da işletmeye açıldığı; 1988 yılında imzalan KKTC Karayolları Master Plânı kapsamında Lefkoşa-Gazimağusa ana yolu yapımı için ocağın batı kısmının yüklenici firmaya - Orhan Evin - tahsis edildiği ancak galeri tipinde patlatma yapıldığı için 1990-1991 yıllarında güney cephe ayna yüksekliğinin 120m'ye ulaştığı ve ocağın tümünde basamak sisteminin yok olduğu; 1994-1995 yıllarında en üst kotlardan ağır iş makineleri - dozer - ile basamak yapılmaya çalışıldığı ve ocağın doğu kısmının basamak haline getirilme sürecine girdiğini ancak yol yapımı için üstlenici firmalara Karayolları Dairesi tarafından tahsis edilmesi ile sistemin bozulduğu; 2000 yılında ocağın kuzey yamacından da giriş yapıldığı ve gerek kuzey-gerekse güney yamaçlarında yapılan düzensiz işletmecilikle bugünkü halini aldığı bilinen bir gerçektir.
Değirmenlik bölgesinde bulunan taş ocağının düzgün işletilebilmesi amacıyla dönemin Karayolları Dairesi Müdürü olan kişi ile birlikte çok çaba harcandığı ancak başarılamadığı bilinmesi gereken bir diğer gerçeği oluşturmaktadır.

DEVLETE AİT TAS OCAĞI İLE ÖZEL İŞLETMELERİN DURUMU:
Devlete ait taş ocağının yanız KKTC'nde değil tüm dünyada bu kadar kötü bir işletmecilik örneklemesinde ilk sıralarda yer aldığı İ.Ü Maden Fakültesi bölüm başkanı Sn. Prof. Dr. Ali Kahriman tarafından belirtilmiş ve bahse konu ocak için "ucube" tanımlamasında bulunulmuştur. Değirmenlik bölgesinde bulunan ocak karşıdan belirli bir açıdan bakıldığı zaman Girne Sıradağları'nm simgesi olan Beşparmak Tepesi altında görülmekte ve Beşparmak Tepesi'nin altının oyulduğu izlenimini vermektedir. Ancak yakından bakıldığı zaman ocak ile Beşparmak Tepesi'nin farklı dağ silsilesinde yer aldığı ve arada herhangi bir bağlantının olmadığı, iki silsile arasında 1,5 km. civarında bir mesafe bulunduğu ve mevcut konumda denizin görülmediği ve ne olursa olsun denizin görülemeyeceği rahatlıkla gözlemlenebilmektedir. İlâveten ayna yüksekliği olarak ülkemizdeki en yüksek taş ocağı olduğu için ayrıca basamaklandırmaya uygun olmadığı bu nedenle rehabilite işlemlerinin yapılamayacağı sebebiyle sürekli gündem oluşturmuş ve oluşturmaktadır. Buna karşın özel sektör tarafından çalıştırılmakta olan işletmeler 2004 yılından itibaren basamaklandırma çalışmalarına başlamışlar ve bir kısmı önemli aşamaları başarmıştır. Hedeflenen basamak rakamlarına ulaşılmasa dahi teraslar şekillenmiş ve ileriye yönelik umut vaat eden konuma gelinmiştir.
 
Editör: TE Bilisim