“Tahtalı Köye Rammi 2” oyunu Alper Susuzlu’nun yazdığı tek perdelik bir komedi. İlke Susuzlu yönetiminde sahneye konmuş. Farklı bir oyun. Farklı olduğu kadar da ilginç bir oyun. İlginçliği konusundan ileri geliyor. Oyun, öbür dünya dediğimiz yerde geçiyor.
Bu oyunun birinci versiyonu, 1997 yılında oynanmış. Oyun yazarı, oyun için “Oyunumuzda ölümle alay ediyoruz. Bu, bir fantezi. Sanat işte” diyor.
Oyunda “Kısa veya uzun yaşasak da adam gibi yaşayabilmeliyiz. Bütün ısrarımız bu olmalıdır” mesajı veriliyor.
Yaşam, kaybedildiği zaman bir daha elde edilemiyor. Yani yaşamı kaybetmenin telafisi yok. Bu nedenle insan, yaşamını kendine zehir etmemeli. Huzurlu, rahat ve mutlu bir yaşam için mücadelesini sürdürmeli…
Oyunda ölüm ve ölümden sonraki hayat ele alınıyor.

Ölüm, gerek bizim edebiyatımızda olsun, gerekse Dünya edebiyatında olsun hep ilgi çeken bir konu olmuştur. Romanlara, şiirlere, tiyatro oyunlarına ve daha birçok edebiyat türlerine konu olmuştur. Çünkü bir bilinmeyendir ölüm.
İnsan neden ölür? Ölümden sonrası nedir? Ölen insan nereye gider, ne yapar? Ölümden sonra bir yaşam var mıdır? Ölen insan neden hiç geriye dönmez… Gidenlerin hepsi memnun mudur yerinden?
“Rammi” sözcüğünün anlamı da “Öbür dünyaya yolcu taşıyan otobüs” demekmiş. Öyle sanıyorum Rumca kökenli bir kelime… Bu sözcük dahi oyunun nasıl bir konuya sahip olduğu hakkında bir ipucu veriyor bize.
Oyunda, ölen insanların, Adalet Tanrıçası tarafından, mahkeme edildikten sonra, yaptıkları işlere göre, iyilik ve güzelliklere göre değerlendirilmesi ve ölümden sonra nereye, nasıl gideceği kararlaştırılıyor. Dünyaya farklı şekillerde, farklı türlerde geri gönderiliyor bu insanlar…

Oyunda ölüm, ölüm sonrası yaşam ve öteki taraf da mizahi bir dille eleştiriliyor. Adam kayırma, iltimas gibi, makam, mevkii gibi özellikler burada da eleştiriliyor…
Bazı siyasilere göndermeler yapılıyor. Özellikle, şeytanın cezalı insanlara “One minute”, “Ananı da al gel” sözleriyle Türkiye siyaseti eleştiriliyor.

Hoş ve eğlenceli bir oyun. İzleyenleri sıkmıyor. Kıbrıs ağzıyla yazılan bu oyun, özellikle bu tür oyunları sevenler için kaçırılmaması gereken bir oyun…
Oyunda şeytan rolünde İlke Susuzlu güzel bir kompozisyon çiziyor. Hep siyahlara bürünmesi ve dekorun da siyah ağırlıklı olması tam bir cehennem düşüncesi veriyor bize. Boynuzlu ve kuyruklu olması, şeytanın nedense hep böyle düşünülmesine yol açıyor. Tabii bu bir düşünce biçimi… Farklı şekillerde düşünenler de çıkabilir şeytanı… Ortak özellik kötü ruhlu olması…Burada da şeytan kötü…
Adalet Tanrıçası rolünde Tülin Susuzlu, rolünün hakkını fazlasıyla veriyor. Çok rahat ve tatlı bir üslupla yapıyor rolünü.

Oyunda en çok dikkati çeken oyuncu tabii ki Alper Susuzlu oluyor bana göre. Usta oyuncu ilerleyen yaşına rağmen dinamik bir güçle sanat gücünü ortaya koyuyor. Oyunda asıl güldürücü unsur o. Çünkü yer yer iğneleyici sözleri izleyenleri güldürüyor. Susuzlu, yılların birikimiyle izleyenleri büyülemesini biliyor…Özellikle oyunun son sahnesinde Susuzlu seyircilerden büyük bir alkış topluyor verdiği mesajlarla…
Diğer rollerde Tutku Kahveci, Refet Şeker ve Dilara Ersoy bulunuyor. Teknik yönetmen olarak Güzay Susuzlu’nun adı veriliyor.
 
Editör: TE Bilisim