Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, yasalar tamamlanmadan yerel seçimlerin yapılmasının büyük bir kaosa ve finansal krize sebep olacağını savundu.

Belediyelerin borçlanma kapasitelerinin dolduğunu, bir kısmının battığını söyleyen Özersay, belediyelerin merkez bütçeden alacakları katkı payını kısarak bu sorunun çözülemeyeceğini kaydetti.

Halkın Partisi’nden verilen bilgiye göre, HP Genel Başkanı Kudret Özersay katıldığı bir televizyon programında belediye seçimlerine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Özersay şöyle devam etti:

“Belediyeler yine almaları gerekeni alamayacakları için yeni göreve gelecek olan belediye başkanları mecburen gelirleri artırmak için vergilere zam yapacak. Bu da yükün vatandaşın sırtına binmesine sebep olacaktır. Bu idari, ekonomik ve vatandaşın cebine yansıyacak mali bir kaostur. Aralık ayında bütçe doğru düzgün yapıldıktan sonra reform süreci de sağlıklı şekilde tamamlandıktan sonra seçime gidilmeliydi.”

Kaç belediyeyle seçime gidileceği, kaç kişilik nüfusa hizmet verileceği, ne kadarlık bir coğrafi alana hizmet verileceğinin seçime iki ay kalmasına rağmen halen bilinmediğine işaret eden Özersay, “Doğal olarak kimin nereye aday olacağı da bir türlü netleşemiyor, herkes beklemede. Adaylar yapamayacakları projelerin sözünü vermek zorunda kalacak, vatandaş da neye oy verdiğini bilmeyecek. Bu şartlarda kimse belediye seçimlerinin demokratik şekilde yapılacağını iddia edemez, etmesin bir zahmet” dedi.
 

Bu şartlarda belediye seçimlerinin demokratik olmasının beklenemeyeceği görüşünü dile getiren Özersay, asıl sorunun seçimden sonra vatandaşın sırtına yeni vergiler binecek olması ve seçim ertesi belediyelerin ellerini vatandaşın cebine atmak zorunda kalacak olması olduğunu savundu.

Özersay şöyle devam etti:

“Gayrimeşru hükümet gönderilip erken seçimle acilen fakirleşmesinin önüne geçilecek bir paket hayata geçirilmeli.”

Pazar günü saatler bir saat ileri alınacak Pazar günü saatler bir saat ileri alınacak

Özersay, Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karara göre yerel seçimlerin belki de 25 Aralık’ta da yapılamayacağına işaret ederek, “Seçimde birinci çıkmış parti bile daha adaylarını belirleyemedi. Bunları alt alta koyduğumuzda şöyle bir resim ortaya çıkıyor; seçim belki yapılacak belki yapılamayacak. Mahkeme 18 değil, 28 derse hükümet Türkiye’ye verdiği söz çerçevesinde bir reform yapamayacağı için yılbaşından sonraya bırakmak zorunda kalacak ve bu da seçimin tarihinin bile değişmesine sebep olabilir. Böyle bir ortamda demokratik bir seçimden bahsetmek mümkün mü?” diye sordu.
 

Halkın Partisi olarak bu eleştirileri yaparken çözümünü ve çıkış yolunu da ortaya koyduklarını söyleyen Genel Başkan Kudret Özersay şöyle dedi::

“Gayrimeşru hükümet devam ettiği sürece bu sorunların hiçbirine çözüm bulamazsınız. Bunun tek çözümü belediye seçimi değil, bir erken seçimdir. Seçime dayalı, hem parti tabanında hem de seçmen tabanında meşru bir hükümetin kurulması gerekiyor. Aynı partiler bile hükümet kursa meşru bir hükümet olduğu sürece her durumda bugünden daha iyi bir durumda oluruz. Bu yaşananlardan sonra bir UBP-CTP hükümeti kurulamayacağı da madem ki ortada, tek çıkış yolu bir an önce bu gayrimeşru hükümetten kurtulmaktır. Dolayısıyla kaostan çıkış yolu belediye seçimi değil erken seçim ve onun ertesinde bir belediye seçimidir, belediye seçimleri de önümüzdeki Haziran’da yapılır ve gerekli intibaklar da sağlanır”
 

Hükümetin kendi içinde yaşadığı sorunlara da değinen Özersay “Böyle giderse ne yönetilecek bir devlet, ne de yönetilecek bir kurum kalacak. Bugün paylaşma mantığı ile hareket eden siyasi partiler bu memleket için en büyük tehdittir” ifadelerini kullandı.
 

Ülkede vatandaşın büyük bir ekonomik kriz içerisinde bulunduğunu belirten Özersay bugün gelinen noktada özel sektör çalışanlarının ezildiğini, sosyal adaletin kalmadığını söyledi.

Devlet kurumlarına son zamanlarda yapılan istihdamlarla ilgili olarak kendisine yöneltilen soruyu da yanıtlayan Özersay şöyle devam etti:

“Hak etmeyene size oy verecek diye başka imkanlar sağlarsanız, istihdam ederseniz bu sistem bir süre daha devam eder ve sizi de hükümette tutar ama sonuç olarak kaybeden memleket olur. Önümüzdeki beş ayı düşünürseniz bunu sağlayabilirsiniz. Ama bundan sonraki nesilleri düşünecekseniz bunu yapamazsınız. Siz ihtiyaç olmayan yerlere sınavsız ve münhalsiz olarak birilerini işe aldığınızda eğitimini tamamlayıp orayı hak eden kişileri almazsanız hak yemiş olursunuz. Adalet duygusu açısından da memleketi, toplumu düşünmekle kendini düşünmek arasındaki bencilliği de ortaya çıkarır. Vatandaşı da bencilleştiren bir siyaset izliyorlar. Bu ekonomik zorluk içerisinde vatandaşı da buna mahkum ediyorlar. İstihdam açısından çok vahim bir yöne doğru gidiyoruz. Ekonomi kötüleştikçe buna muhtaç olan insanların sayısı da artıyor ve insanları istismar ediyorlar. Eskiden devletin altını oyuyorlardı şimdi partilerinin de altını oyuyorlar. Bu devam ettirilemez artık ve çok da sürmez. Önceden geçici memur alıyorlardı, sonra geçici işçi almaya başladılar. Daha sonra başka yöntemler geliştirdiler ve fona eleman alacağız dediler. Bu fonlarla her gelen bakan partili birilerini istihdam etti.”

Editör: Haber Merkezi