Geçtiğimiz hafta Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, 2016-2020 KKTC Tarım Strateji Belgesi’nin
resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğini duyurdu. Bu belge, belirtilen süre içinde tarımın
yol haritası olarak kabul edilecek ve ülkede tarımsal etkinlikler buna göre şekillenecektir. Strateji
belgeleri, yapılan işin ne olduğunu, ne yaptığını, neden yaptığını ve nasıl bir hedefe ulaşılacağını
belirleyen, bu hedefe ulaşılırken hangi süreçlerden ne gibi eylemleri gerçekleştirerek geçileceğini
gösteren önemli çalışmalardır.
Ülkemizin en önemli ekonomik sektörlerinden birisi olan tarım konusunda hazırlanan bu
belgenin isabet kaydedebilmesi için, doğru durum tespitinin yapılmış olmasına, ulaşılması
amaçlanan hedefin net olarak belirlenmesine ve bu hedefe hangi zaman dilimi içinde ne gibi
görevlerin yerine getirilerek ulaşılacağının açıklanmış olmasına ihtiyaç vardır.
Strateji Belgesi Değil, NİYET MEKTUBU.
2016-2020 KKTC Tarım Strateji Belgesi, yukarıda sıralanan koşullar bakımından daha çok bir
“niyet mektubu” gibidir. Öncelikle hazırlanan belgenin en başında zemininin, “2010 yılında
gerçekleştirilen KKTC’de Tarım Stratejileri Geliştirme Çalıştayı” olduğu belirtilmekte ve belgenin
o günden bu güne meydana gelen değişimler de göz önünde bulundurularak hazırlandığı
söylenmektedir. Güncel durumu eksiksiz biçimde içerdiğine dair kuşku yaratan bu izah
nedeniyle, strateji belgesinin doğru durum tespiti yapılarak hazırlandığı kuşkulu bir hal
almaktadır. Dahası, Türkiye ile ülkemiz arasında imzalanan ekonomik ve mali işbirliği anlaşması
ve buna bağlı olarak hazırlanmış olan 2016-2018 Yapısal Dönüşüm Progamı ve matrisi de göz
önünde bulundurulmadan birçok eylem ya es geçilmiş, ya da programınkiyle çelişen bir
takvimlendirme yapılmıştır. Bu yönleriyle ele alındığında eksiklik ve tutarsızlıkları çok olan
2016-2020 KKTC Tarım Strateji Belgesi’nin uygulanabilirliği kuşkulu bir hal almaktadır. Gerçek
bir uygulama planı olması gerekirken, belge daha ziyade iş ola hazırlanmış ve sırf hazırlandığı
için de Yapısal Dönüşüm Progamı’na bağlı olarak öngörülmüş reform destek ödeneklerinden
yararlanabilme amacına hizmet edecek gibi durmaktadır. Bu konunun, programın TC
kanadındaki gözcüleri tarafından nasıl değerlendirileceği merak konusudur.
2016-2020 KKTC Tarım Strateji Belgesi, kendi içindeki tutarsızlıkları ve eksiklikleri nedeniyle
tarımın geleceğine katkı koyamaz. Bunun birkaç göstergesine aşağıda yer verilmektedir:
MASTER PLAN YOK AMA ONA BAĞLI STRATEJİK BELGE VAR!
Yapısal Dönüşüm Programında yer alan ilke ve esaslarda “Tarım Strateji Belgesinin Tarım Master
planı ile uyumlu olacağı” belirtilmiş olmasına karşın, bu ilke ve esaslar es geçilerek Ağustos
2016’da yayınlanması öngörülen Tarım Master planı daha yayınlanmadan bu belge
hazırlanmıştır. Halbuki programda da belirtildiği gibi, strateji belgesi Tarım Master Planının
öngördüğü hedeflere ulaşmak için yöntem, uygulama ve performans kriterlerini içermeliydi.
Yapısal Dönüşüm Programındaki ilke ve esaslarda “Tarımsal desteklerde bir üreticinin
alabileceği toplam desteğe bir üst sınır getirilmelidir” ifadesine bağlı olarak, Tarım Stratejisi
Eylem Planı tablosunda bunla ilgili bir stratejik eylem yer almamaktadır. Yine bu programda
“Tarımsal destekler, oluşturulan Entegre Kayıt Sistemine göre verilecektir” denmesine rağmen
Tarım Strateji Belgesinin hiçbir yerinde “çalışmaların başlatılacağı” ifadesi dışında somut bir
stratejik eylem yoktur.
Yapısal Dönüşüm Programında belirtilen “hayvan hastalıklarıyla mücadele programının”
oluşturulup uygulanmasıyla ilgili bir stratejik eyleme yer verilmezken, ada ülkesi olmamız
nedeniyle hastalık ve zararlılardan korunma kolaylığına sahip oluşumuz bir avantaj olarak
belirtilmektedir. Ancak, hayvansal ve bitkisel hastalık ve zararlılara mücadele, karantina ile sınır
kontrol noktaları ve bitki sağlığı laboratuvarının kurulmasına ilişkin Tarım Stratejisi Eylem Planı
tablosunda herhangi bir ibare dahi yoktur.
HELLİM UNUTULDU!
Kırsal kalkınmada markalaşma ve coğrafi işaret çalışmalarına öncelik verilmesi, strateji olarak
belirlenmekle birlikte, Tarım Stratejisi Eylem Planı tablosunda “coğrafi işaret çalışmaları
desteklenecektir” denilmekle yetinilmiştir. Daha önce hazırlanan KKTC Süt Sektörü ve Hellim
Ticareti Stratejisi Eylem planı ile Hellimin Coğrafi Tesciline İlişkin Tarım Strateji Belgesi’nden hiç
söz edilmemektedir. Coğrafi tescil konusunda en büyük rekabet üstü değerimiz olan hellim, adeta
unutulmuştur. Ülkemizde, özellikle hayvancılığın lokomotifi durumundaki hellimin önemine
değinilmeyerek, HELLİM kelimesinin belgede yer dahi almamış olması asla kabul edilemez.
Yapısal Dönüşüm Programında Mart 2017’ye kadar “Gıda ve yem güvenilirliği alanındaki yetkiler
tek bir çatı altında ve Tarım Bakanlığı bünyesinde toplanacak ve gıda ve yem güvenirliliğini
teminat altına alan bir denetim sistemi oluşturulacaktır” demektedir. Halbuki Tarım Stratejisi
Eylem Planı tablosunda, bunla ilgili bir eylem ya da süre öngörülmemiştir. Yine programda TÜK
yasası yeniden gözden geçirilerek müdahale kurumu olarak organize edilmesi öngörülürken,
Tarım Stratejisi Eylem Planı tablosunda bunla ilgili herhangi bir stratejik eylem yoktur. TÜK ile
ilgili belirtilen konular için hedef tarih Ağustos 2017 olarak öngörülürken, programda yer alan
ilke ve esaslarda Mayıs 2017’ye kadar TÜK Yasasının yeniden düzenleneceği belirtilmektedir.
Ülkemizde organik tarımın yaygınlaştırılabilmesi için uygun koşulların olması fırsat olarak
gösterilmiş ancak organik tarım veya iyi tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasına ilişkin
stratejik eyleme belgede yer verilmemiştir.
Tarım topraklarının amaç dışı kullanımı tehdit olarak öngörülmüş ayrıca “Toprak kaynaklarının
korunması ve rasyonel kullanımı” stratejisi belirlenmiştir. Ancak tarım alanlarının amaç dışı
kullanımının önlenmesi için fiziki planların hazırlanması veya geliştirilmesi ile toprak koruma
yasasının çıkarılması gibi konularda herhangi bir sratejik eylem belirlenmemiştir.
“Örtü altı tarım potansiyelinin yüksek olması ” fırsat” olarak gösterilmiş ancak Tarım Stratejisi
Eylem Planı tablosunda örtü altı yetiştiricilik veya seracılık konusunda herhangi bir stratejik
eylem yoktur.
“Su ürünleri avcılığı ve üretiminin artırılması” strateji olarak belirlenmiş ancak Tarım Stratejisi
Eylem Planı tablosunda bununla ilgili bir stratejik eyleme yer verilmemiştir.
Belgede bakanlığının hizmet etkinliğinin artırılacağından söz edilmektedir. Ancak SÜTEK, TÜK ve
Cypfruvex Ltd. dışında, AB ye uyumlu Ödeme (Ajansı) Kurumunun kurulması, Gıda ve Yem
güvenliği, su ürünleri, Devlet Üretme Çiftlikleri gibi döner sermaye kuruluşları ve tohumculuk
gibi konularda bakanlığın yeniden yapılandırılmasına ilişkin herhangi bir eylem yoktur.
TÜRKİYE VERSİN DAĞITALIM, DÜZENİMİZ DEĞİŞMESİN
Sonuç olarak, pek çok konunun eksik bırakıldığı, ele alınanların da yüzeysel olarak
değerlendirildiği bir belgeye Strateji Belgesi adı verilmiştir. Ancak yinelemek gerekirse, strateji
belgeleri, belirli bir stratejik amaca ya da hedefe ulaşmak için, zamanlanmış eylemler ve özellikle
ölçülebilir performans ölçütleri ile bütüncül bir yaklaşımla hazırlanmalı ve kendi içinde tutarlı
olmalıdır. Üstelik Yapısal Dönüşüm Programı ile çelişen takvimi ve içeriğiyle bu belgenin amacına
hizmet etmesi ve ülke tarımını daha iyiye götürmesi mümkün olamaz. Bu belgeyle, mevcut
durumu korumak ve reform destek ödeneklerinden yararlanmak belki mümkün olabilir ama
tarım kesimine daha güvenli bir gelecek sağlanamaz.

Erkut Şahali
CTP Mağusa Milletvekili
Editör: TE Bilisim