Sağlık Bakanlığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“(1-7 Ocak 2020) tarihleri arasında toplum sağlığını tehdit eden verem/ tüberküloz hastalığı ile ilgili çeşitli bilgilendirme ve duyarlılaştırma etkinlikleri yapılmakta ve bu hafta “ Veremle Savaş Haftası “olarak bilinmektedir. Sağlık Bakanlığı’na bağlı Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi hastalıkla mücadele için PPD taraması ve tüberküloz aşısı yöntemini uygulamaktadır.

Tüberküloz/ Verem hastalığı özellikle çocuklarda neden olduğu tüberküloz menenjit gibi hayati tehlike yaratan ağır sağlık sorunları, çok zor, uzun, zahmetli tedavi süreci ve komplikasyonları nedeniyle son derece tehlikeli bir bulaşıcı hastalıktır.
Bulaşma öksürme esnasında damlacık yoluyla olmakta ve toplu yaşam alanlarında kolaylıkla yayılabilmektedir. Okullar ve kışlalar gibi toplu yaşam alanları hastalığın en kolay ve hızlı yayıldığı alanlardır.

Tüberkülozun kontrol altına alınabilmesi için Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel bir kontrol programı yürütülmektedir. Bugün Tüberküloz/Verem hastalığı ülkemizde bir halk sağlığı sorunu değilse bunu 1980 yılından beri ülkede düzenli olarak yapılmakta olan PPD yani Tüberkülin Cilt Testi taramalarına borçluyuz.
Bu hastalıkla mücadelede her ülke kendi sağlık politikasını belirlemektedir. PPD taraması ve tüberküloz aşısı bu yöntemlerdendir. Tüberküloz aşısının gerek yaygın istenmeyen yan etkileri gerekse koruyuculuğunun istenen düzeyde olmaması gibi nedenlerle ülkemizde aşı yerine PPD taraması yapılarak hasta kişilerin tespit edilip tedavisi yoluna gidilmektedir.

PPD taraması Sağlık Bakanlığının ülkede verem hastalığının yayılmaması, teşhis almamış vakalar varsa bunların tesbit edilerek en kısa sürede teşhis ve tedavisinin sağlanması için yürüttüğü bir sağlık hizmetidir. Bu tarama sadece okullarda değil diğer toplu yaşam alanları olan askeri birliklerde de düzenli olarak uygulanmaktadır. Ayni şekilde ülkeye giriş yapan yabancılara da oturma izni alırken yapılmaktadır .

Tarama esnasında testi belli bir değerin üzerinde çıkan çocuklar, rencide edilmeden aileleri ile birlikte ilgili sağlık merkezine davet edilmekte ve orada ileri tetkikleri tamamlanarak test pozitifliğinin sebebi aydınlatılmaktadır. Her PPD pozitifliği kişinin tüberküloz hastası olduğunu göstermez. Testler sonucunda kişinin hasta olduğunu gösteren bulgular saptanırsa tedavi başlanmaktadır.

PPD deri testi yapıldıktan sonra olabilecek durumlar şunlardır;
Testin uygulandığı bölgede kızarıklık kaşıntı olabilir. Bunlar beklenen durumlar olup o bölgeye herhangi bir krem ilaç kolonya sürülmemeli, pansuman yapılmamalıdır. Testin değerlendirilmesi 48-72 saat sonra ekiplerimizce yapılacaktır. Bu süre içerisinde çocuk banyo yapabilir ancak o bölgeye herhangi bir ilaç krem sürülmemelidir.

PPD deri testinin sakıncalı olduğu durumlar şunlardır;
Kişinin Tüberküloz geçirdiği biliniyorsa ya da tüberküloz tedavisi aldığı biliniyorsa, geçmişte PPD cilt testinde büllü reaksiyonu olmuşsa, aşırı yanıkları ya da egzeması varsa, son bir ayda kızamık, kabakulak gibi önemli virüs infeksiyonu geçirmiş ya da canlı virüs aşısı (kızamık kızamıkçık kabakulak veya su çiçeği aşısı) olmuşsa PPD yapılmamalıdır.”

Editör: TE Bilisim