Yazılı açıklamasında, ekonomik verilerin, Başbakan ile Yardımcısı'nın ekonomiye ilişkin söylemlerini yalanladığını belirten Özyiğit, Başbakan ile Başbakan Yardımcısı'nın ya toplumun ekonomik durumundan bihaber oldukları, ya da küçük bir zümrenin sözcülüğünü yaptıkları görüşünü ifade etti.
“DEVLET SÖZLEŞMELİ DOKTOR MAAŞLARINI BİLE 4 AY SONRA ÖDÜYOR”
“Devletin kimseye borcu yoktur” diyen Başbakan Özgürgün’ü eleştiren Özyiğit, devletin sözleşmeli doktorlara bile ancak 4 ay sonra maaş ödemesi yapabildiğini savundu.
Başbakan'ın devletin kamu bankaları ile TC'ye dolar olarak imza atılan kredileri de unutmuş göründüğünü ileri süren Özyiğit, dolar bazlı TC kredilerine hiç faiz işlemese ve TC'den yeni kredi alınmasa dahi TL'nin dolar karşısında değer yitirmesinden dolayı borcun zaten TL bazında sürekli artmakta olduğunu savundu.
Ekonomiye ilişkin resmi veriler ile son dönemde yapılan kamuoyu araştırmalarının ülkedeki ekonomik krizin yaygınlaşarak derinleştiğini, 2017 yılı ilk 6 aylık enflasyon rakamlarının son 9 yılın en yüksek enflasyon rakamlarına ulaştığını savunan Özyiğit, enflasyonun yıl sonunda ise 2 haneli rakamları geçeceğini, toplumun fakirleştiğini, borcunu ödeyemeyen kişi sayısı ile alacak-verecek ve karşılıksız çek davalarının arttığını ortaya koyduğunu belirtti.
“İNSANLARIMIZIN ÇOĞU AY SONUNU BORÇSUZ GETİREMEZKEN…”
Diğer yandan da Maliye Bakanı Serdar Denktaş'ın ülkede kişi başına düşen milli gelirin yıllık ortalama 15 bin dolar, yani ortalama aylık 4 bin 500 TL olarak açıkladığını belirten Özyiğit, "Büyük çoğunluğun özelde, bunların büyük çoğunluğu da asgari ücretle çalışırken, insanlarımızın çoğu ay sonunu borçsuz getiremezken, temel tüketim maddeleri dışında harcama yapamazken, ülkenin Maliye Bakanı'nın bu gerçeklerin farkında olmaması mümkün mü? Ayrıca Sayın Denktaş, milli geliri hangi nüfusa bölüp 15 bin rakamını bulduğunu da açıklamalıdır. Sayın Denktaş'ın söylemleri ülkedeki ayrıcalıklı bir zümreyi kapsamaktadır. Başbakan ile Yardımcısı’na sokağa inerek, vatandaşları dinlemelerini öneririm" ifadelerini kullandı.
“ADİL BİR EKONOMİK YAPI ŞART”
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, bozulan gelir dağılımı yüzünden ülkede büyük bir çoğunluk ekonomik anlamda zorluk çekerken, küçük bir zümrenin ise bolluk içinde lüks bir yaşam sürdüğünü belirterek, ülkede adil bir ekonomik yapı kurmanın şart olduğunu kaydetti.
Kayıt dışılığın önüne geçmeyen, adil ve düzenli vergi toplayamayan ve sürekli af çıkaran hükümetin ekonomiyi canlandırmak için atması gereken adımlar olduğunu belirten Özyiğit, kamuda tasarrufa gidilmesi, fazla mesailerle birlikte görev zararlarının azaltılması, kayıt dışılığın önlemesi gibi önerilerde bulundu.
Vergi kaçıranların ve gelir beyannamesi vermeyenlerin üzerine korkmadan gidilmesi, belirli kesimlere milyonlarca TL’lik vergi affı sağlamaktan vazgeçilmesi, ek mesainin kaldırılarak vardiyaya geçilmesi, kayıt dışı yaşamın üzerine kararlılıkla gidilmesi, ülke kaynaklarının peşkeş çekilmekten vazgeçilmesi gerektiğini de ifade eden Özyiğit, "UBP-DP hükümetinden bunları yapmasını beklemek fazlasıyla iyimserliktir. Bu düzenden nemalanan zihniyetin, özellikle de seçimler yaklaştıkça bunları yapamayacağı ortadadır" ifadelerini kullandı.
