Kıbrıslı Türklerin adada yıllardır toplumsal varoluş mücadelesi verdiğini, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti, sonrasında başlatılan müzakere süreçlerinde ve Annan Planı’nda bu haklara sahip çıkma kavgası verdiğini anımsatan Özyiğit, “Kıbrıs Türk halkının yıllardır verdiği hak kavgasını, verilen mücadeleleri ve uluslararası hukuk içinde insanca bir yaşam için yaptığı uğraşları yok saymak, kimsenin haddine değildir” dedi.
Kıbrıs Türk halkının oylarıyla seçilen ve şu an onları temsilen hükümette bulunan Serdar Denktaş’ın, Kıbrıs Türk halkının haklarından vazgeçmeye hazır bir davranış içinde olmasının kabul edilemeyeceğini belirten Özyiğit, “Kıbrıslı Türklerin hakları Sayın Denktaş’ın inisiyatifine kalmamıştır” dedi.
Özyiğit; “Yıllar önce Türkiye’nin üye olmadığı bir uluslararası kuruma (birliğe) Kıbrıs’ın giremeyeceğini söyleyen zihniyetler, şimdi de çözüm için özlü müzakerelerin sürdürüldüğü bir dönemde ortaya koydukları tavırla, süreci sabote etmeye mi çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
Cemal Özyiğit, çözümle birlikte Kıbrıslı Türklerin de uluslararası hukuk içerisine girmesi, diğer yandan da Türkiye’nin AB yolculuğunun kesintisiz sürmesini istediklerini, ne birinin, ne de diğerinin birbirinin önünde engel olmaması gerektiğine inandıklarını belirtti.
TDP olarak herkesi sağduyuya davet eden Özyiğit, “11 Şubat tarihli ortak açıklamaya herkes sadık kalmalı ve bu çerçevede müzakerelerin sürdürülüp kısa sürede sonuçlanması için katkı koymalıdır” diye konuştu.
Editör: TE Bilisim
