Hatırlanacağı üzere bir süredir Bakan Bakırcı'nın Marsilya ziyareti kamuoyunda tartışma konusu olmuş ancak ziyaret ertesinde bu konuda Bakanlıktan herhangi bir açıklama yapılmamıştı. Başbakan ise Bakan Bakırcı'ya bu ziyareti "soracağını" söylemişti.
Kudret Özersay'ın sosyal medya ortamında yaptığı açıklama şöyle:
"Dağ taş delik deşik, adeta Lefkoşa’ya deniz manzarası ve de havası getirmeye yemin etti birileri!
Patlatılan dinamitlerden sadece çocukluğumun Değirmenliğini değil, binlerce evin duvarlarını deprem etkisine maruz bırakıp yarıklarla doldurdular, yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktılar.
Çıkan toz bulutları çocukluğumda ailece gidip topladığımız harnıpları ve de zeytinleri bembeyaz yaptı, köküne kezzap suyu dökmüşcesine kuruttu.
Doğada yaşayan hayvanları doğduğuna pişman ettiler ve bu ülkenin belki de en büyük görüntü kirliliğini yarattılar.
Kim geldiyse taş ocağı izinlerine dokunmadı, dokunamadı. Ya yenisini verdi, ya mevcutları yeniledi ya da mevcutların sone erdirilemeyeceğinden dem vurdu. Kimisi ‘ıslah” edeceğim diyerek alay edercesine üç-beş ağaç dikti ve sonuçta o ağaçlar da kurudu.
Siyasetin taş ocağı şirketleriyle ilişkisi ne? Bu izinler neden hiç bitmiyor, bitirilemiyor ve hep uzatılıyor? Bunlara dair kararları alacak makamlarda oturanlar sürekli “memnun” mu ediliyorlar ki bu konuda kimse HİÇBİR şey yapmıyor?
Patlatılan dinamitlerden sadece çocukluğumun Değirmenliğini değil, binlerce evin duvarlarını deprem etkisine maruz bırakıp yarıklarla doldurdular, yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktılar.
Çıkan toz bulutları çocukluğumda ailece gidip topladığımız harnıpları ve de zeytinleri bembeyaz yaptı, köküne kezzap suyu dökmüşcesine kuruttu.
Doğada yaşayan hayvanları doğduğuna pişman ettiler ve bu ülkenin belki de en büyük görüntü kirliliğini yarattılar.
Kim geldiyse taş ocağı izinlerine dokunmadı, dokunamadı. Ya yenisini verdi, ya mevcutları yeniledi ya da mevcutların sone erdirilemeyeceğinden dem vurdu. Kimisi ‘ıslah” edeceğim diyerek alay edercesine üç-beş ağaç dikti ve sonuçta o ağaçlar da kurudu.
Siyasetin taş ocağı şirketleriyle ilişkisi ne? Bu izinler neden hiç bitmiyor, bitirilemiyor ve hep uzatılıyor? Bunlara dair kararları alacak makamlarda oturanlar sürekli “memnun” mu ediliyorlar ki bu konuda kimse HİÇBİR şey yapmıyor?
Şimdi bu sorular ortada dururken, bazılarının hiç işi gücü yok ,Çevre Bakanının neden eşi ve Bakanlık yetkilileriyle Marsilya’ya özel şirketin davetlisi olarak gittiğini, götürüldüğünü sorguluyorlar! Neçin, ne alaka? İşiniz mi yok kardeşim! Bırakın, uğraşmayın bunlarla!!! "
Editör: TE Bilisim