Ulusal Birlik Partisi içerisinde, aktif bir şekilde devam ettirdiğim siyasi hayatımı, Güzelyurt İlçe Başkanlığı tarafından partiden kesin ihraç istemi ile disiplin kurulana sevk edildiğim ve savunmamın istendiğine yönelik kararın bana tebliğ edilmesi sonucu noktalıyorum.
Ulusal Birlik Partisi’nin yönetimini elinde bulunduran zihniyetin ürünü olan bu ihraç kararı benim için hiç de sürpriz olmamıştır.
Tabi ki bu bir son değildir. Bu olsa olsa yep yeni bir başlangıç olacaktır. 25 yıldır canla, başla, gönül birlikteliği, hedef ve ilke birlikteliği yürüttüğüm değerli dostlarıma, dava arkadaşlarıma bu şekilde veda etmeyi arzu etmezdim.
Ülkemin, ülke siyasetinin ve Ulusal Birlik Partisi’nin daha iyi olabilmesi adına ortaya koymuş olduğum görüşlerimden dolayı asla pişman değilim. Kimseye kırgın değilim, kimseye kızgın değilim. Bugüne kadar Ulusal Birlik Partisi’nin başarısı için sarfetmiş olduğum emeğin ve akıtmış olduğum terin her damlasına helallik beklemiyorum ama ben kendi haklarımı helal ediyorum.
İnançlar ve ilkeler partilerin tabelaları ile yaşamazlar ve yaşatılamazlar. Tarihin siyasi çöplüğü, içi boşaltılmış, ilkesizleştirilmiş, vizyonsuzlaştırılmış partilerle doludur. Herkes benim gibi düşünsün, küçük olsun benim olsun mantığı partilerin hep sonunu hazırlamıştır.
Söz konusu ülkenin ve halkın çıkarları ise gerisi teferruattır. Ülkeye ve halka siyaseten bir şeyler katma çabası yer, zaman ve makamla bağlantılı değildir. Bizler bunu siyasi parti çatıları altında da yapabiliriz, oturduğumuz evimizden de.
Bu sığ düşünce anlayışı; elimizden ancak ve ancak kurultay delegeliği veya üyelik sıfatımızı alabilir. Ama fikirlerimizi dile getirme, ideallerimizin peşinden koşma, ilkelerimizi savunma ve özgürce düşünme hakkımızı elimizden alamazlar.
Doğruları söylüyoruz diye; değil dokuz, doksan dokuz köyden de kovulabiliriz. Ama bu bizi doğruları söylemekten alıkoyamaz, koyamayacaktır da.
Yalanlar hızlı yol alır, gerçekler yavaş yol alır. Ancak hızlı giden yolda kalır yavaş giden hedefe varır.
Atatürk’ün veciz sözünde de dediği gibi, “Başlattıkları onurlu mücadelelerin gerekçelerine ve amaçlarına gerçekten inanlar onu korumak ve sürdürmek için ihtiyaç duydukları gücü de mutlaka bulurlar.”
Hayatı boyunca her devrin adamı olmak yerine her devir adam kalmayı şiar edinmiş bir kişi olarak, “Yeni Siyaset Anlayışı” bu ülkeye hakim kılınıncaya kadar birilerine yaranmak için değil sadece ve sadece inandığım ilkeler doğrultusunda doğru bildiğim her şeyi söylemeye devam edeceğim.
Elim tuttuğunca, gözüm gördüğünce ve nefesim yettiğince bu ülke daha iyi günler görsün, bu ülkede yaşayan insanların yüzüne küçük de olsa bir tebessüm gelsin diye var gücümle çalışacağım.
Yukarda belirtmiş olduğum gerekçelere istinaden;
UBP Güzelyurt İlçe Başkanlığı Disiplin Kurulu’nun suçlamalarını ve benden 15 gün içerisinde istediği savunma talebini, hem kişiliğime, hem ilkelerime, hem onuruma, hem de düşünce özgürlüğüne bir hakaret olarak niteliyor, bu suçlamaları da savunma talebini reddediyor ve Ulusal Birlik Partisi’nden istifa ettiğimi tüm kamuoyuna açıklıyorum.

Özdemir TOKEL




Editör: TE Bilisim