KSP Adayı Onurer, herhangi bir devletin, başka bir ülke ile ilişkilerinin o ülkenin egemenlik haklarına saygı ile mümkün olduğunu, o ülkenin ve halkının egemenlik haklarını ihlal eden en küçük hareketin bile o halka hakaret olduğunun altını çizdi. “Bir an için Türkiye'yi çıkarın buradan İngiltere'yi koyun yerine! Ne fark eder? Önemli olan ırksal ve ulusal bağlar değildir! Önemli olan bu ada üzerinde egemen olması gereken bir halk var” diyen Onurer, sorunun Türkiye'nin Kıbrıs halkının haklarına ve çıkarlarına saygı mı gösterecek yoksa binbir mazeretle bu hakların gaspına mı devam edecek sorusu olduğuna dikkat çekti. Onurer, “Türkiye'deki mevcut egemen çevrelerin hakimiyeti sürdüğü müddetçe, Türkiye ile Kıbrıs arasındaki ilişkilerin düzelemeyeceği iddiasındayım” diyerek Türkiye'deki rejimin de değişmesi gerektiğine işaret etti.

KSP adayı Onurer, TC egemenleri ile Kuzey Kıbrıs hakim çevreleri arasında doğrudan bir bağ olduğuna vurgu yaptı ve bunun Kıbrıslı olup olmama ile alakalı olmadığını söyledi. “Bizi yöneten ve şu anda dünyayı yönetmekte olan mantığın Kıbrıs bölümüdür” diyen Onurer, Kıbrıs’taki politikacıları acenteci politikacılar olarak tanımladı. Bu acenteci politikacıların kesinlikle patronlarının temel politikalarının dışına çıkamadıklarını anlatan Onurer, mevcut siyasilerin 2011'de yapılan yasayı farklı partiler tarafından savunulan yasayı, tümden ortadan kaldırma girişimi olamayacağını söyledi.

Halkın politikacılara güveni kalmadığını ancak bu halkın teslimiyetçi mercilere yönlendirildiğini anlatan Onurer, yayılmaya çalışılan görüşün “Kıbrıs'ta hiçbir partide hayır yoktur; Kıbrıslılar bu işi beceremez. Ekonomik alanda mı? Suyu dahi idare edemez!” gibi politikalarla hak arama mücadelesinin içinde dahi haklı olduğunu ortaya koymaya çalışanları başarısız göstererek Türkiye'nin B planına taşımaya çalıştıklarını söyledi. “Bu yönlendirmenin ilhak için bir yönlerdirme olduğunu görmemiz gerekir” diyen Onurer halkı bu gibi söylemlere karşı uyanık olamya çağırdı.

Onurer, Kıbrıs Rum tarafının çözüme yanaşmadığı zemini yaratılarak, görüşmelerle bir yere varamayacağı anlayışı geliştirilerek Türkiye'nin tıpkı Hatay gibi diğer kendini muhalif sayan, CHP'sinden MHP'sine kadar olan çevrelerin ilhakla ilgili yaklaşımlar sergilediğini İngiltere'deki gelişmelerin de bu yönde olduğunu söyledi. “Kıbrıs'ta yaşananların sadece Yunanlıların ve Türkiyelilerin oyunları olmadığını, aslında perde gerisinde çok daha geniş bir bir NATO operasyonu olduğunu, ve NATO aracılığıyla Kıbrıs’ı sağlam bir şekilde ellerinde tutma politikası olduğunu ve gerek Türkiye, gerekse de Yunanistan ve İngiltere'nin kullanıldığını” açıklayan Onurer, ilhak tehlikesine dikkat çekti.

KSP Adayı Onurer, “bölünmüşlük ortadan kalkması gerekiyorsa, Kıbrıslıların dünya üzerinde layık oldukları ortamı almaları gerekiyorsa, halk sorgulaması gerekir artık” diyerek halka çağrı yaptı. Onurer, “seçtiklerimizi suçlamakla bir yere varamayız, benim rolüm nedir bu değişiklikte? 5 sene sızlanıp, 5 sene sonra bir oy atmakla mı görevimi yerine getiriyorum?” sorularını herkesin kendisine sormasını istedi. Onurer halka, “Beni saraya taşımayın! Kendinizi taşıyın! Beni Cumhurbaşkanı yapmayın, kendinizi yapın!” çağrısında bulundu.

“Sloganlar boşuna çıkmaz. Bu ülke bizimse biz yönetmeliyiz. Bu halkın talebidir. Bu sadece bizim ülke için geçerli değil. Tüm dünya halkların ülkelerini yöneteceği bir dünya yaratmalıyız. Aksi takdirde bu dünya kan gölünden başka birşey olmaz” açıklamasında bulunan Onurer, halkı yönetimde aktif rol almaya çağırdı.
 
Editör: TE Bilisim