Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ta bir çözüm olsun ya da olmasın, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’ndan (EİT) gelecek dayanışma ve desteğin, hali hazırda var olan ilişkilerin ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan ilerletilmesi ve derinleştirilmesi için çok büyük önem taşıdığını söyledi.

Hem teşkilatın çalışmalarına daha etkin bir şekilde katkı koyabilmek, hem de diğer üye ülkelerle daha yakın ilişkiler geliştirmek ve karşılıklı fayda sağlanabilecek alanlarda işbirliğini teşvik etmenin önemine vurgu yapan Akıncı, özellikle yüksek öğretim ve turizm alanlarında büyük potansiyel gördüğünü kaydetti.

Akıncı, “Ekonomik büyümeyi, küresel barışı ve istikrarı teşvik eden serbest bir ticaret bloku olarak refah içinde bir EİT bölgesi vizyonunu biz de paylaşmaktayız. Bu amaç doğrultusunda, kardeş üye ülkelerle ticaretin yanı sıra kültürel ve sosyal ilişkilerimizi de geliştirmek istiyoruz” dedi.

Konuşmasında Kıbrıs müzakerelerine de değinen Akıncı, Türk tarafının, durma noktasına gelen görüşmelerde Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in Enosis Plebisiti’nin okullarda kutlanmasına ilişkin meclis kararının geri alınması için gerekli çabayı ortaya koymasını beklediğini yineledi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Pakistan’ın başkenti İslamabad’da düzenlenen 13. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Liderler Zirvesi'nde genel kurula hitap etti. Akıncı, EİT ile ilişkilerin geliştirilmesinin öneminde vurgu yaptığı konuşmasında, Kıbrıs müzakereleri hakkında da bilgi verdi.

“EİT’TEN GELECEK DAYANIŞMA VE DESTEK”

Cumhurbaşkanı Akıncı, EİT ve üye ülkelerle karşılıklı fayda sağlayan ilişkiler geliştirme sürecinde olmaktan memnuniyet duyduğunu dile getirerek başladığı konuşmasında, daha fazla ilerleme kaydedilebilmesi için var olan imkânlara işaret etti.

Akıncı, “Kıbrıs Türk Devleti, hem Teşkilatın çalışmalarına daha etkin bir şekilde katkı koyabilmek hem de diğer üye ülkelerle daha yakın ilişkiler geliştirmek ve karşılıklı fayda sağlanabilecek alanlarda işbirliğini teşvik etmek istemektedir. Biz kesinlikle halkımızın daha fazla ekonomik, kültürel ve sosyal etkileşim içinde olmasını görmek istiyoruz” dedi.

Karşılıklı düzenlenecek ziyaretlerle ilişkilerin daha da geliştirilebileceğini kaydeden Akıncı, karşılıklı fayda sağlayacak konuları ele alıp görüşmek üzere kendilerini ziyaret edecek delegasyonları misafir etmekten onur duyacaklarını belirtti.

“DAHA FAZLA ORGANİZASYONA EV SAHİPLİĞİ YAPMAK İSTİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle devam etti:

“KKTC, geçmişte EİT organizasyonlarına başarılı bir şekilde ev sahipliği yapma kapasitesine sahip olduğunu 2015 yılında yapılan Turizm Çalıştayı, 2013 yılında yapılan EİT 1. Üniversite Spor Oyunları ve 2004 yılında yapılan Atık Su ve Temizleme Teknolojileri Yönetimi Çalıştayı ile göstermiştir. Önümüzdeki yıllarda daha fazla organizasyona ev sahipliği yapmayı istiyoruz. Aslında bu doğrultuda, 2017 yılında Eko-Turizm Uzman Grup Toplantısı, Koruma Altına Alınmış Bölgeler Toplantısı, Ekosistem Hizmetleri Toplantısı ve Biyolojik Çeşitlilik Konusunda Kapasite Geliştirme ve En İyi Uygulamalar İkinci Çalıştayı konulu organizasyonlara Türkiye ile beraber ev sahipliği yapmayı teklif etmiş bulunmaktayız. EİT’in bu gibi toplantıları Kuzey Kıbrıs’ta düzenlemenin faydalı olacağı sonucuna varacağını umuyor ve buna güveniyorum.”

“KALICI BARIŞA ULAŞMAK İÇİN ÇOK ÇALIŞIYORUZ”

KKTC’nin EİT’nin çalışmalarına nasıl daha etkin bir şekilde katkı koyup aynı zamanda da bu çalışmalardan nasıl daha fazla yararlanabilir konusuna da değinen Akıncı, KKTC’ye uygulanan ekonomik izolasyonları anlattı. Akıncı, “Hepinizin de bildiği üzere KKTC şu anda ekonomik izolasyonlar altındadır. Doğrudan uçuş veya ticaret, Türkiye haricinde yapılamamakta olup, uluslararası finans kuruluşlarına erişimimiz de yoktur” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle devam etti:

“Bu zor şartlar altında Kıbrıs’ta kalıcı barışa ulaşmak için çok çalışıyoruz. 22 ay önce, yani göreve geldiğim Nisan 2015’ten bu yana, kapsamlı bir çözüme ulaşabilmek için elimden gelen tüm çabayı göstermekteyim. Bugüne kadar uzun bir yol kat ettik. Müzakere ettiğimiz altı başlıktan beşinde, yani Yönetim ve Güç Paylaşımı, AB Konuları, Ekonomi, Mülkiyet ve Toprak başlıklarında ciddi ilerlemeler kaydettik. Hatta Ada’nın üç Garantör ülkesi olan Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık’ın da katılımıyla düzenlenen beşli konferansta Güvenlik ve Garantiler başlığını da tartışmaya başladık. Biz siyasi olarak eşit iki Kurucu Devlet’e dayalı iki toplumlu ve iki kesimli bir federasyon kurmaya çalışıyoruz ve muhatabım Kıbrıslı Rum lider Sayın Anastasiadis’le müzakerelerin son aşamasına gelmiş bulunuyoruz.”

“MÜZAKERELER DURMA NOKTASINA GELDİ”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakerelerin, Kıbrıs Rum Temsilciler Meclisi’nin 1950 yılında yapılan Enosis plebisitinin Kıbrıs Rum devlet okullarında anılmasına ilişkin kararının sonucu durma noktasına geldiğini kaydetti.

Akıncı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Eğitimle ilgili bu karar Temsilciler Meclisi’nin gündemine faşist ve ırkçı siyasi parti ELAM ve benzer görüşteki milletvekilleri tarafından getirilmiş ve benim muhatabımın iktidarda olan partisinin milletvekillerinin çekimser oy kullanmasının ardından geçirilmiştir. Enosis, Kıbrıs sorununun esas sebebidir. Enosis plebisiti Kıbrıslı Türklerin varlığını göz ardı ettiği için, uzlaşma ve barış ruhuna temelde karşıdır. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti, Enosis ve Ada’yı Yunanistan’la birleştirme emelleri yüzünden 1963 yılında yıkılmıştı. Ada, bir kez daha Enosisi hedefleyen Yunan cuntasının desteklediği askeri darbeyi müteakip 1974 yılında ikiye bölünmüştü.”

Kıbrıslı Türklerin, Anastasiadis’in söz konusu kararın geri alınması için gerekli çabayı ortaya koymasını görmeyi beklediğini kaydeden Akıncı, “Biz ancak o zaman kapsamlı bir çözüm bulmaya yönelik görüşmeleri yeniden başlatabiliriz” dedi.

“BİR ÇÖZÜMLE BİRLİKTE…”

Cumhurbaşkanı Akıncı, konuşmasında, Kıbrıs’ta olası bir çözüm sonrasına ilişkin şunları söyledi:

“Bir çözümle birlikte Kıbrıs’ın bütünü, hem şimdi hem de gelecekte, bir bütün olarak 1960’lı yılların başlarından beri eksik olan emniyet ve güven hissine kavuşacaktır. Kıbrıs, iki toplumlu, iki kesimli bir federasyon olarak Avrupa Birliği’ne tam üye olacaktır. AB’nin üyesi olan birleşik bir Kıbrıs, Doğu Akdeniz’de istikrar ve refahın merkezi olacaktır. Var olan hizmet sektörlerini geliştirerek, karşılaştırmalı üstünlüğü kullanan canlı bir ekonomi yaratma fırsatına sahip olacağız. Bir çözümle birlikte Birleşik Federal Kıbrıs’ta iki Kurucu Devlet olacağını açıklığa kavuşturmama izin verin. Her iki Kurucu Devlet de, ticaret, turizm, kültür ve spor alanlarında diğer ülkelerle ikili anlaşmalar imzalayabilecektir. Ayrıca, bu anlaşmaları uluslararası kuruluşlarla da yapılabilecektir. Dolayısıyla, bir çözüm olsun veya olmasın, EİT ve üye ülkelerinden gelecek dayanışma ve destek, Kıbrıslı Türkler ve EİT’in on üye ülkesinin halkları arasında hali hazırda var olan ilişkilerin ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan ilerletilmesi ve derinleştirilmesi için çok büyük önem taşımaktadır.”

“YÜKSEKÖĞRETİM VE TURİZM ALANLARINDA BÜYÜK POTANSİYEL GÖRÜYORUM”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bir çözüme ulaşana kadar Türkiye’nin desteğinin yanı sıra, ekonomiyi geliştirmek ve yurttaşların refahını artırmak için kardeş üye ülkelerin desteğinin beklendiğini belirtti.

Özellikle yükseköğretim ve turizm alanlarında büyük potansiyel gördüğünü kaydeden Akıncı, şöyle devam etti:

“Yükseköğretim alanında şu anda KKTC’deki üniversitelerde öğrenim görmekte olan 90 bin öğrenci vardır. Bu öğrencilerin yüzde 83’ü yurtdışından olup, daha da önemlisi, EİT üye ülkelerinden gelen yaklaşık 4 bin öğrencimiz vardır. Yükseköğretim sektörü KKTC’nin toplam gelirinin neredeyse yüzde 38’ini oluşturmaktadır. Kuzey Kıbrıs dünyadaki en düşük suç oranlarından birine sahiptir. Üniversite öğretim ücretleri makul olup, yaşam giderleri ortalama düzeydedir. Aslında, biz kardeş üye ülkelerden daha çok öğrencinin ülkemize geldiğini görmek isteriz. Bu doğrultuda EİT üye ülkelerinden olan öğrencilere cazip burslar sunmaktayız. Aynı zamanda, üniversitelerimizdeki araştırma merkezlerinde elde edilen bilimsel uzmanlık, araştırma ve gelişimi paylaşarak Teşkilat’ın çalışmalarına daha etkin bir şekilde katkıda bulunmaktan mutluluk duyarız. Ekonomik araştırma, istatistik, insan kaynakları ve sürdürülebilir gelişim alanlarında projeler, çalıştaylar ve eğitim faaliyetleri sunarak katkıda bulunmaya hazırız ve bu konuda yetkiniz. Kuzey Kıbrıs yumuşak kışları ve tüm yıl boyunca görülebilen güneşli havasıyla muhteşem bir iklime sahiptir. Ayrıca sıcaklığı, insanlarının misafirperverliği ve mükemmel mutfağıyla ünlüdür. Doğu Akdeniz’deki medeniyetlerin kesiştiği konumu nedeniyle Kuzey Kıbrıs’ta ayrıca eski köyler, antik harabeler, ortaçağ kaleleri, camiler ve derviş dergâhları gibi çok sayıda tarihi mekân da bulunmaktadır. Bunların yanı sıra, benzersiz hayvan ve bitki zenginliğiyle Kuzey Kıbrıs dağ ve doğa yürüyüşü yapmak için de ideal bir yerdir. Geçtiğimiz yıl Kuzey Kıbrıs’ı 1,5 milyon turist ziyaret etmiştir ancak maalesef bunlar arasında EİT ülkelerinden gelenlerin sayısı pek fazla değildi. Kardeş üye ülkelerden daha fazla ziyaretçimiz olmasından hem memnun oluruz hem de bundan onur duyarız.”

Editör: TE Bilisim