Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı Müsteşarı ve Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Başkanı, Kudret Akay, Maronitler’in geri dönüşü için kurulan komitelerde, ilgili tüm devlet kurumlarının uyum ve işbirliği içinde çalışmalar yaptığını ve son aşamaya gelindiğini açıkladı. 

Maronitlerle ilgili 25 Ekim’de Avrupa Parlamentosu’nda (AP) alınan kararı da değerlendiren Akay, “karar kabul edebileceğimiz referanslar içermiyor” dedi. 

Maronitlere yönelik mali desteğin, Avrupa Birliği’nin (AB) Kıbrıslı Türklere yönelik “2017 Mali Yardım Programı”na ek bütçe şeklinde verilmesinden yana olduklarını söyleyen Akay, Rumlar üzerinden yardım yapılmasını uygun görmediklerini kaydetti. 

Akay, “2017 AB Mali Yardım Programı” kapsamında Kıbrıslı Türklere 34 milyon 836 bin 240 Euro’luk bir finansman ayrıldığını, bu paranın kullanılması adına yapması gerekenleri yaparak, paranın kaybedilmesini önlemesi gerektiğini belirtti.

Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi olarak Avrupa Birliği ile zaman zaman ortaya çıkan farklılıklara rağmen uyum içinde çalıştıklarını söyleyen Akay, “AB burs programı örneğin en popüler ve başarılı görülen program. Ancak sonuçlara yakından baktığımız zaman bu programdan orta eğitim öğrencilerimizin çok küçük bir grubunun yararlandığını, burs programının zaten birçok çarpıklık içeren kendi eğitim sistemimize entegre olarak, var olan fırsat eşitsizliğini bir kez daha üretmektedir. Bunu gündeme getirdiğimiz zaman ise içte karşılaştığımız direncin bir benzeri de AB yetkilileri tarafından sergilenmektedir” şeklinde konuştu.

“AP KARARI KABUL EDEBİLECEĞİMİZ REFERANSLAR İÇERMİYOR”

Akay, 25 Ekim tarihinde Avrupa Parlamentosu’nda (AP) bir milletvekilinin değişiklik önerisi ile bir karar alındığını söyleyerek, kararda; “Avrupa Parlamentosu Kıbrıs Türk Toplumu için ayrılan bütçenin, Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi çalışmalarının kararlı ve yoğunlaştırılmış bir şekilde devamını sağlamak, yeniden yerleşmek isteyen Maronitlerin ve 3’üncü Viyana Anlaşması’na göre tutsak olan tüm kişilerin refahını sağlamak ve iki toplumlu Kültürel Miras Teknik Komitesinin çalışmalarını desteklemek ve böylece iki toplum arasındaki güven ve uzlaşıyı teşvik etmek amacıyla artırılmasını  gerekli görmektedir” denildiğindi belirtti.

“Karar, kabul edebileceğimiz referanslar içermiyor” diyen Akay, kararın alınmasına kadar geçen süreçten bilgi sahibi olmadıklarını kaydetti. 

Maronitlere yardımın yönteminin bu olmadığını söyleyen Akay, “Bu kararın Konsey’de kabul göreceğini inanmıyorum” diye konuştu. 

“MARONİTLERİN GERİ DÖNÜŞÜ...”

Akay, Crans - Montana Zirvesi’nin ardından siyasilerin yeni dönemde yeni açılımlar yapmak istediklerini belirterek, Maronitlerin köylerine dönüşünün de bu çerçevede gündeme geldiğini ifade etti. 

Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan bir toplantıda Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş tarafından konunun Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya götürüldüğünü, önerinin Maronitlerin Gürpınar’a yeniden yerleşmesini öngördüğünü söyleyen Akay, Cumhurbaşkanının onay vermesiyle tüm devlet kurumlarının tam bir işbirliği içinde konuyu ele aldığını ifade etti. 

“KOMİTE OLUŞTU… DEVLET KURUMLARI UYUM İÇİNDE ÇALIŞIYOR”

Akay, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanlığı, İçişleri, Dışişleri Bakanlıkları müsteşarlarının katılımıyla Maronitlerin Geri Dönüşü Koordinasyon Komitesi kurulduğunu, kendisinin de komitede görev aldığını söyledi. 

Komitede tüm devlet birimlerinin uyum içinde çalıştığını vurgulayan Akay, Koordinasyon Komitesi’nin alt komitesi olarak da Maronitler İletişim Komitesi’nde Cumhurbaşkanlığı Siyasi İşler ve Tarih Özel Danışmanı Teknik Komiteler Genel Koordinatörü Meltem Samani,  İçişleri Bakanlığı Müsteşarı ve kendisinin çalıştığını kaydetti. 

Akay, komitenin periyodik olarak Maronitlerle görüşmeler yaptığını anlattı.

Maronitlere ilişkin Türk tarafının geliştirdiği politikanın Rum tarafının “kafasını karıştırdığını” söyleyen Akay, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Rumların da geri dönüşe destek vereceğini belirttiği bir açıklama yaptığını ancak genel olarak “nötr bir siyaset” izlediklerini belirtti. 

Maronitler’in geri dönüşü için tüm devlet kurumlarının uyum ve işbirliği içinde çalışmalar yaptığını dile getiren Akay, çalışmalarda son aşamaya gelindiğini söyledi. 

Akay, “Bu aşamada AP’nin kararı bizi şok etti” diye konuştu.

“AB İLE İLİŞKİLER”

Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi olarak Avrupa Birliği ile zaman zaman ortaya çıkan farklılıklara rağmen uyum içinde çalıştıklarını söyleyen Akay, “AB burs programı örneğin en popüler ve başarılı görülen program. Ancak sonuçlara yakından baktığımız zaman bu programdan orta eğitim öğrencilerimizin çok küçük bir grubunun yararlandığını, burs programının zaten birçok çarpıklık içeren kendi eğitim sistemimize entegre olarak, var olan fırsat eşitsizliğini bir kez daha üretmektedir. Bunu gündeme getirdiğimiz zaman ise içte karşılaştığımız direncin bir benzeri de AB yetkilileri tarafından sergilenmektedir” şeklinde konuştu.

Akay, AB Yardım Programı’yla ilgili olarak Maronitler konusunda da pozisyonlarının net olduğunu belirtti. Maronitler için kullanılacak paranın, Kıbrıs Türk toplumuna yönelik AB Mali Yardım Programı içinde olması gerektiğini belirten Akay, ancak bunun için ek bütçeye ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Akay, Maronitlere yardımın Rumlar üzerinden gelmesine de karşı olduklarını dile getirdi. 

Avrupa Parlamentosu’nda çıkan kararın, Kıbrıslı Türklerle AB arasındaki ilişkilerde “siyasal bir kopukluk” olduğunu gösterdiğini belirten Akay, ilişkileri geliştirmek gerektiğine işaret etti. 

“KIBRISLI TÜRKLERE 34 MİLYON 836 BİN EURO”

“2017 AB Mali Yardım Programı” kapsamında Kıbrıslı Türklere 34 milyon 836 bin 240 Euro’luk bir finansman ayrıldığını söyleyen Akay, bu miktarın Kıbrıs Türk makamları ile yakın istişareler neticesinde belirlenen projelerde kullanılmasının öngörüldüğünü ifade etti. 

Akay, “2017 Mali Yardım Programı için ayrılan toplam bütçenin; 8 milyon Euro’luk kısmı hibe programları için doğrudan yönetimle, 18 milyon 836 bin 240 Euro’luk kısmı ihaleye çıkılmak suretiyle yine doğrudan yönetimle, 8 milyon Euro’luk geriye kalan kısmı ise dolaylı olarak başka kurumlar aracılığıyla kullandırılacak” dedi. 

“YEREL YÖNETİMLERE DESTEK ”

Altyapının geliştirilmesi ve yeniden yapılandırılması başlığı altında, yerel yönetimlere yönelik öngörülen bireysel projelerin tek elden belirlenmesini, gözden geçirilmesini, ihale süreçlerinin hazırlanmasını ve projelerin uygulanmasını sağlayacak olan Yerel Altyapı Destek Ofisi (Local Infrastructure Facility) için 10 milyon 536 bin 240 Euro’luk bir finansman ayrıldığını kaydeden Akay, bu finansmanla, yerel yönetimlere yönelik öngörülen projelerin uygulanması ve teknik yardım sağlanmasının amaçlandığını kaydetti. 

Bu bağlamda ilk aşamada bu ofis aracılığıyla finansmanı öngörülen bireysel projeler şunlar: 
“Kanlı Dere Rehabilitasyon Projesi”, “Lefkoşa Surlarının Etrafına Yürüyüş Ve Bisiklet Yolları İnşası Projesi”,  Güzelyurt Atık Su Arıtma Tesisi’nde Arıtılan Suyun Tarım Amaçlı Yeniden Kullanılması Projesi, Hamitköy Barajı Rekreasyon Alanı Projesi, Gazimağusa Atıksu Arıtma Tesisinin Kapasitesinin Artırılması Projesi”

Akay, 2017 Programı’nda hava kalitesi ve ağır metallerin zararlı etkilerinin belirlenmesi ve analiz edilmesi için atık su izleme ekipmanları ile atık su arıtma tesislerini izlemek ve denetlemek için 700 bin Euro ayrıldığını ifade etti. 

“SOSYAL VE EKONOMİK KALKINMANIN DESTEKLENMESİ”

Akay, sosyal ve ekonomik kalkınmanın desteklenmesine yönelik ayrılan miktarlar ve projelerle ilgili bilgi verdi. 

“TARIM DANIŞMANLIK HİZMETLERİNE 6 MİLYON EURO”

Tarımsal Danışmanlık Hizmetleri’nin oluşturulması ve bu konudaki kapasitenin geliştirilebilmesinin yanı sıra çiftlik ve işyeri gelişimi ve süt zincirinin güçlendirilmesi amacıyla teknik yardım sunulması ve iki adet hibe programına çıkılmasının öngörüldüğünü anlatan Akay, bu amaçla 6 milyon 200 bin Euro ayrıldığını belirtti. 

“MESLEKİ EĞİTİM VE YAŞAM BOYU EĞİTİME 2 MİLYON EURO”

KKTC’deki mesleki eğitim, yaşam boyu eğitim ve istihdam konulu stratejilerin desteklenmesi amacıyla bireylerin bilgi birikimlerinin ve yeteneklerinin artırılması ve işgücü piyasasına girecek çalışanların yeteneklerinin geliştirilmesi amacıyla okullara yönelik hibe programı öngörüldüğünü vurgulayan Akay, bu amaç doğrultusunda 2 milyon Euro ayrıldığını belirtti. 

“İNSAN TİCARETİYLE MÜCADELEYE 2 MİLYON 400 BİN EURO”

Akay, iki toplumun yakınlaştırılması, güven artırıcı önlemler ve sivil toplumun desteklenmesi için iki programa bütçe ayıldığını ifade etti. 

Akay, “2017 programı altında İki Toplumlu Kültürel Miras Komitesi’nin çalışmalarının desteklenmesi amacıyla 3 milyon Euro’luk bir finansman ayrılmıştır. Sivil Toplum Örgütlerinin kapasitelerinin geliştirilmesi ve faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla ise özellikle insan ticaretiyle mücadele alanındaki projelere yönelik hibe programı için 2 milyon 400 bin Euro öngörüldü” dedi. 

“KIBRISLI TÜRKLERİN AB’YE YAKINLAŞTIRILMASI”

Akay, British Council ile birlikte yürütülen Kıbrıslı Türklere Yönelik AB Burs Programı’nın 2019-2020 ve 2020-2021 akademik yıllarını kapsayacak ve 300 kadar öğrenci, mezun ve profesyonellere burs sağlayacak şekilde devam etmesi için 5 milyon Euro ayrıldığını belirtti. 

Akay, bu başlık altında ayrılan ek 5 milyon Euro’luk kaynağın, müzakere sürecinde ortaya çıkabilecek olası ihtiyaçların kısa sürede karşılanabilmesi için öngörüldüğünü söyledi. 

“ZAMANINDA YAPMAMIZ GEREKENLERİ YAPMADIK”

Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Başkanı, Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı Müsteşarı Akay, Mali Yardım Programı ile ilgili sıkıntıların bir kısmının Kıbrıslı Türklerden kaynaklandığını belirterek, “Zamanında yapmamız gerekenleri yapmadık” dedi.

Bürokrasi ve karar alma mekanizmalarının hızlanması gerektiğine işaret eden Akay, paranın kullanılması, kaybedilmemesi için hassasiyet gösterilmesine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. 

Akay, sosyal ve ekonomik kalkınmayı destekleme, altyapının geliştirilmesi ve yenilenmesi, uzlaşının destelenmesi, AB hukukunun uygulanması gibi konularda yapılması gerekenlerle ilgili bilgi verdi. 

“MERKEZ YASAL ZEMİNE KAVUŞTURULMALI”

Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Başkanı Kudret Akay, merkezin yapısının güçlendirilerek, devam ettirilmesi gerektiğini kaydetti. 

Akay, merkezde, kendi alanında profesyonelleşmiş, özveri ile işini yapan kişilerin görev yaptığını ancak sözleşmeli şekilde çalıştıklarını, bunun önüne geçilmesi adına yasal zeminin oluşturulması gerektiğini ifade etti. 


 

Haber: Gözde Süreç Sarı - Fotoğraf: Erol Uysal 

Editör: TE Bilisim