Dünyada olduğu gibi ülkemizde de doğal yaşam alanları ile doğal çevre büyük tehlike altında bulunmaktadır. Buna neden, bilimsel ve teknik bilgi noksanlık değil, insanoğlunun elindeki imkanları düşüncesizce ve tahrip edici kullanması veya kazanç hırsına yenik düşmesidir.

Kıbrıs insanının sağlıklı olarak yaşaması açısından zaten az ve yetersiz olan doğamızın halen yok edilmesine veya edilmesine büyük bir hızla devam edilmektedir. Bizi idare edenler düşman bir ülkeden gelmişler gibi ülke insanının nefes alanlarına tırpan vurmaya çalışmaktadırlar.

İnsanın bir vatandaş olarak başlıca görevlerinden bir de bulunduğu çevreyi korumaktır. Bizler inşaat uğruna ülkemizin doğal zenginliklerinin yok edilmesine ciddi anlamda tepki koymadığımız taktirde ileride ağaçsız, susuz, hayvansız ve oksijensiz bir adayı çocuklarımıza teslim edeceğimizi ve bunun hesabını da çocuklarımıza ve torunlarımıza veremeyeceğimizi çok iyi idrak etmeliyiz.

Anayasamızın 40. maddesi dahi, devlet yanında biz vatandaşlara da çevreyi koruma ve çevre kirliliğini önleme görevi yüklemektedir. Doğanın biz insanlara karşı korumasız olduğunu unutmamalıyız. Doğa korumasızdır ve onun insan tarafından korunmaya mutlak surette ihtiyacı vardır.

K.Kaymaklı Barış Manço Parkı yanındaki tarlalar çevreye duyarlı bölge sakinleri tarafından ağaçlandırılmış bulunmaktadır. Devletin çevreye karşı olan ilgisizliğini bu bölge halkının fedakar ve bilinçli insanları örtmüştür.

Turkcell Trafik Parkı’nın genişletilmesi projesi altında sözkonusu arazi üzerinde bulunan ağaçların kesilerek çevrenin katledilecek olması kabul edilebilecek bir durum değildir.

Okul yapımı için ayrılmış olan ve bölge sakinleri tarafından ağaçlandırılarak yeşil alana dönüştürülen arazinin betonlaştırılması karşısında sessiz kalınmamalıdır. Bölgenin ayakta kalmış ender yeşil alanlarından birinin hem de üzerlerindeki bitki örtüsü ve ağaçlarıyla birlikte katledilme pahasına devlet tarafından geçmiş hükümet tarafından gözden çıkartılması büyük bir hatadır.

Bu çevre katliamına karşı tüm Lefkoşalılar’ın 18.6.2013 tarihinde bölgede yapılacak protesto eylemine katılması vatandaşlık bir yana insanlık görevi olarak algılanmalıdır.

Geçmişte, Amerikan Kızılderilileri çocuklarına kırdaki çiçeği kopararak değil yerinde sevmesini öğretirlerdi. Kızılderili Kabileleri göç ettiklerinde veya zorla topraklarından atıldıklarında dahi mümkün olduğu kadarıyla arkalarında sağlıklı, korunmuş bir doğa bırakmaya özen gösterirlerdi.



HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ HAREKETİ
(a). Av. Barış Mamalı - Başkan
 
Editör: TE Bilisim