Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu’nun bugün, KKTC’de görev yapan Türkiye medyasına mensup gazetecilerle yaptığı söyleşide kendisiyle ilgili söylediklerinin kara propaganda anlayışının son örneği olduğunu vurguladı.
Akıncı, Eroğlu’nun iddialarıyla ilgili açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Ülkemizde 26 Nisan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu öncesinde,biz vizyonumuzu anlatmayı sürdürürken, diğer aday akıl ve izan sınırlarını zorlayan kirli yöntemlere başvurmayı tercih ediyor.
Seçimi kaybetme telaşına kapılan Sayın Derviş Eroğlu’nun, akıl almaz bir kara propagandadan medet umar hale geldiği bu acıklı durumunu hayret ve üzüntü ile izlemekteyim.
Derviş Eroğlu son olarak “Fetullahçı” olduğum yalanına başvuracak kadar ileri gitmiştir. Hayatım boyunca Kıbrıs Türk halkından başka hiç kimseye bağlılık sergilememiş bir kişiyim. Hayatım ve inançlarım Fetullah Gülen’le tek bir kez bile kesişmiş değildir. Kendisiyle herhangi bir tanışıklığım olmamıştır. Fakat bu tür yalanlara ilk kez başvurmamış olan Sayın Eroğlu’nu, bu kez neyi murat ettiğini anlayacak kadar iyi tanıyorum.
Eroğlu bu iftirayla, son bir gayretle Türkiye hükümetini KKTC seçimlerinin içine çekmeye çalışmaktadır. Zaten kendisinin demokrasi anlayışının ne kadar zayıf olduğu herkesçe bilinmektedir. Kendisi halkından korkan bir siyasetçidir. Bu yüzden entrikaları, siyasal yöntemleri arasından hiç eksiltmemesiyle ünlüdür.
Derviş Eroğlu kişisel saltanatı için siyasal düzeyi, yurttaşlar arasında ayrım yapmaktan, insanlara umut yerine korku salmaktan, baskıdan ve tehditten medet umacak kadar alçaltmış bir isimdir.
İktidar uğruna bu ülkede yıllarca yapmadığını bırakmamış bir kişiden şimdi giderayak böylesi bir saldırı beklememek doğrusu safdillik olurdu. Ne yazık ki bir kez daha kendisine yakışanı yapmıştır.
Yurttaşlarım rahat olsunlar: Kişisel ikballeri için ülkemizin üzerine çöreklenen bu hanedansaltanatını hep beraber yıkacağız. İftira, baskı ve korkuyla örülmüş bu kale çatırdıyor. Çocuklarımızın geleceğini, demokrasinin ne olduğunu anlayamamış insanların insafsız kuşatmasından kurtaracağız. Değişimi başaracağız.
Çünkü onlar için en önemli şey seçim kazanmaktır. Bizimse toplumsal geleceğimizi kazanmaktan başka bir amacımız yok.
Onlar entrika batağında debelenip dursunlar; bizlerhepbirlikte yarınlara yürüyelim…”
Editör: TE Bilisim
