KKTC,süresi ve gerekçeleri ile eşi benzeri görülmemiş bir eyleme sahne oluyor.

Ülke meclisi adeta eylemciler tarafından kuşatıldı.

Söz konusu durum ne Meclis Başkanını ne Hükümeti ne de Polisi harekete geçirdi.

Eylemciler canının istediği yere otobüslerini, araçlarını bırakıp çekip gidebiliyor.

Meclis önündeki yolda trafik tek şeritten sağlanıyor.

Özellikle mesai saati başlangıç ve bitişlerinde büyük kaos yaşanıyor.

Basın mensupları saldırıya uğruyor, siyasiler sadece kınıyor...

Kar-iş, Korona virüs salgını nedeniyle çalışmayan üyelerine mali açıdan bazı kolaylıklar talep ediyor.

Ülkede korona virüs salgınından etkilenmeyen zarara uğramayan sektör neredeyse yok.

Kar-İş sonuna kadar haklı olsa da uyguladığı eylem biçimi vatandaşları çileden çıkarıyor.

Yöneticilerin yaşanan işgale karşı sabırlı/popülist  tavrı ise şaşkınlık yaratıyor.

Devletin otoritesini yerle bir eden olay KKTC'de yaşayan her topluluğa 'demek ki canı isteyen istediği yerde istediği sürede eylem yapabilir'  olgusunu kanıksattırıyor.

Aynı şekildeki bir olayın en demokratik gelişmiş ülkelerde bile bu kadar uzun süre görmek mümkün değil.

Ülkeyi yönetenlerin popülizm uğruna halkı zora sokan ve devletin otoritesini ayaklar altına alan bu tür eylemlere adeta sessiz kalması KKTC'nin itibarının düzelmemek üzere yok edilmesine sebep oluyor.

Kıbrıs Türk Gençliği, meclis önünü işgal etmiş, yolları kapatmış eylemcileri ve buna seyirci kalmış siyasileri  görerek büyüyor. 

Gençler devletine olan inancını günden güne kaybediyor...

Hükümetin, sorunu ne zaman çözeceği, işgal altındaki yolları ne zaman açacağı merakla bekleniyor...

Editör: TE Bilisim