Öcal, bu konuyla ilgili başta Çalışma Bakanlığı olmak üzere hükümeti ivedi şekilde göreve çağırdı.
Keziban Öcal yaptığı yazılı açıklamada, kadınlar ve çocuklara yönelik şiddetle mücadelenin, öncelikle konunun varlığını kabul ederek ve bu gerçeklikle mücadele yolları ve yöntemleri üzerinde plan, program, vizyon ve misyonun bilimsel verilerle ve paydaşlarla birlikte ortaya konması gerektiğini belirtti.
Mücadelenin bilimsel verilere dayalı ve küresel boyutta olması gerektiğini vurgulayan Öcal, dünyada gelişen sosyo-ekonomik ve kültürel yapılar nedeniyle, şiddetin tanımı ve şiddetle mücadele yöntem ve stratejilerinin devamlı surette analiz edilip güncellenmesi gerektiğini kaydetti.
Öcal, ülkede yaşanan ve özellikle tanımlar ve kapsam üzerinde çok olarak görülen belirsizlikler nedeniyle, şiddetin sadece görünür olan fiziksel ve cinsel şiddet olarak algılandığını, bunun sonucunda mevcut, cılız ve yetersiz olan, mücadele strateji ve uygulamalarının da şiddetin bu türlerine yoğunlaştığını ifade etti.
“Oysa çocuklar ve kadınlar toplumsal yaşam içerisinde gerek devlet gerek kurum/kuruluşlardan gerekse bireylerden ve/veya eğitim ve çalışma hayatı içerisinde en genel anlamda ekonomik ve psikolojik şiddete de maruz kalmaktadır” diyen Öcal, politik yönden gerekli desteğin kararlılıkla verilememiş olmasından dolayı arzulanan noktaya ulaşılamamış olduğunu belirtti.
Bu alanda faaliyet gösteren kurum kuruluş, sivil toplum örgütlerinde yaşanan koordinasyon eksikliğine değinen Öcal, bu eksikliğin ve diğer noksanlıkların, etkin mücadele ve müdahale yöntemleri oluşturulmasına engel teşkil ettiğini kaydetti.
