Petrol Dolum Tesisine Hayır İnisiyatifi, depolara petrol aktarılırken zaman zaman küçük sızıntılarla dahi giderek kirlenen Kalecik Körfezi’nde, tonlarca mazotun denize sızdığını savundu.

Doğan Sahir Petrol Dolum Tesisine Hayır İnisiyatifi adına yaptığı yazılı açıklamada, henüz boyutları tam olarak saptanamamış olan kazanın ülkede ille de devasa bir “Petrol Dolum Tesisi” kurulması uğruna uğraşılan ve bu amaçlarına ulaşmak için “Petrol Sempatisi” yaratmak için çalışan yöneticilere ciddi bir uyarı niteliğinde olduğunu savundu. 

“YETKİLİLERİN HABERDAR EDİLMEMESİ OLAYIN DİĞER VAHİM YANI”

“Her vesile ile ülkemizde bu tür hiçbir kazaya şans tanımayacaklarını, petrol kazalarını sıfırlayacak önlemleri alacaklarını iddia eden ve bunun kefili olduklarını söyleyen makamlar, bu kazadan ancak 12 saat sonra haberdar oldular” diyen Sahir, Salı akşamı yaşanan kazaya müdahalenin saatler sonraya, ertesi güne kalması ve yetkililerin dahi haberdar edilmemesinin, kazaya sebebiyet verenlerin ne kadar “umursuz”, “duyarsız” ve “rahat” olduğunu gösteren, olayın diğer bir vahim yanı olduğunu ileri sürdü.

Bu tür sızıntılar ve kazalarda erken müdahalenin hayati önem taşıdığını vurgulayan Sahir, oysa ülkede ne bu konuda uzman hazır bir ekip, ne yeterli donanım, ne de motopomplu yüzer havuzlu petrol müdahale gemisi olmadığına dikkat çekti.

“PETROLÜN KIYIYA VURMASI, UZUN SÜRELİ KİRLİLİĞİN KALICILAŞMASI ANLAMINA GELMEKTEDİR”

Her koşulda büyük zararlara yol açan petrol kazalarında zararı en az seviyede tutmanın esas olduğuna işaret eden Sahir, “en küçük gecikme tehlikenin büyümesine, bu şansın ortadan kalkmasına neden olmaktadır. Hele hele, sızan petrolün kıyıya vurması, artık kesinlikle geriye döndürülemez boyutlarda, uzun süreli kirliliğin kalıcılaşması anlamına gelmektedir. Ancak her ne olursa olsun petrol kirlenmesini tamamen ortadan kaldırmak zaten mümkün değildir” dedi. 

Sahir şöyle devam etti:

“Çevre kayıplarını geri getirmemekle birlikte, ülkemizde yaşanan ve ileride yaşanacak kazalar nedeniyle en azından ekonomik kayıpları kısmen de olsa karşılayacak bir bedel talep etmek de mümkün görünmüyor. Çünkü bu konuyu düzenleyen hiçbir yasal mevzuata, denetime ve iradeye de ne yazık sahip değiliz.

Bu olay, “Bakanlar Kurulu” kararı ile “Kalecik”te veya ülkemizin herhangi bir başka yerinde, başkalarına hizmet edecek “Petrol Dolum Tesisi”ne Karşı çıkışımızın ne kadar haklı olduğunu bir kez daha göstermektedir. Yetkililerin, bizi ve ülkemizi sevmesini bekliyoruz. Bizler Ülkemizi bu tür kirli yatırımlarla kirlettirmeyecek kadar çok seviyoruz.”

Editör: TE Bilisim