Devlet Planlama Örgütü, Hane Halkı İşgücü Araştırması ilginç olduğu kadar bir o kadar düşündürücü verileri gözler önüne sermekte.

Araştırmaya dair sonuçlar DPÖ resmi internet sayfasında mevcut.

Hane Halkı İşgücü Araştırması verilerini okurken her ne kadar rakamlar iyimser olsa da aslında Devletin işsizliğe karşı bir politikasının olmadığı ve işsizlik yönetimi ile ilgili ortaya da vizyon koymaktan uzak olduğu tüm çıplaklığı ile ortada.

Hane Halkı İşgücü Anket sonuçlarına göre 10 bine yakın kişi işsiz.

Toplam işsiz sayısı 9 bin 873 kişi, işsizlik oranı ise KKTC genelinde yüzde 6.9.

İşsizlik oranı, KKTC genelinde erkeklerde yüzde 5.7, kadınlarda ise yüzde 9.0 oranında.

İşsizlerin, yüzde 53’ü ilçe merkezlerinde ve yüzde 47’si bucak ve köylerde yaşamakta.

En yüksek işsizlik oranı yüzde Güzelyurt ilçesinde iken, en düşük işsizlik oranı ise yüzde 4.8 ile Lefke’de.

Hane Halkı İşgücü Anket sonuçlarında ortaya çıkan en çarpıcı iki detay ise, 15-24 yaş gurubundaki genç nüfus arasında işsizlik oranının yüzde 22 gibi bir oran ile dünya ortalamasının üzerinde çıkması, diğeri ise, araştırma sonunda KKTC’de işsizlik oranının yüzde 6.9 olarak saptanması.

 Her iki veri birbiri ile çelişkili görülse de düşündürücü ve korkutucu olan, genç nüfus arasında işsizlik oranının bu denli yüksek çıkması.

Ve tam da bu noktada sorulması gereken, Devlet içerisinde işsizlik yönetimi ve politikası neden yok?

Neden, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı başta olmak üzere ilgili diğer Bakanlıklar, işsizliğe dair bir yönetim vizyonu ve politikası koymaktan uzaklar?

Böylesi bir vizyonu ve politikayı ortaya koyma becerisini neden gösteremiyor, Hükümetler ve ilgili Bakanlıklar?

Ülkenin iki lokomotif sektöründen biri olan, turizm alanında ara eleman açığının Türkiye veya diğer ülkelerden sağlanması da  15-24 yaş gurubundaki genç nüfus arasında işsizlik oranının yüzde 22 çıkması kadar düşündürücü.

Düşündürücü olmaktan öte, Hükümetler ve ilgili Bakanlıklarca sorgulanması gereken bir gerçek.

İşsiz olan gençlerimizin neden Turizm sektöründeki ara eleman ihtiyacını karşılamak yerine işsiz olarak hayatlarına devam etmeyi seçiyorlar?

Neden çağ nüfusunun yani genç nüfusun büyük çoğunluğunun üniversite bitirmesi mi ?

Yoksa, ülkede üniversite bitirmek çok mu kolay?

Yoksa, Turizm alanında çalışma koşulları çok mu ağır?

 Yoksa, özel sektörde çalışmak yerine Devlet de çalışmanın yollarını mı arıyor, gençlerimiz?

Peki ama neden?

Yoksa, ülkede herkes mi zengin, kıt kanaat geçinen hiç mi yok?

Soruları daha da çoğaltmak mümkün.

Ancak, acı da olsa bir gerçek var ki, istatistiksel verilerin arkasına saklanmadan itiraf etmemiz gereken.

Ülkede, işsizliğe dair ne bir Devlet politikası var ne de işsizlik yönetimine dair ortaya konan bir vizyon.

Hükümetlerin görevi, geleceği sağlam temeller üzerinde inşa etmek olmalı.

Bugünün refah seviyesine ve istatistiksel verilerine bakarak pembe hayallere dalmak da olmamalı Hükümet etmek.

Bugün itibari ile her 10 genç kişiden 2’si işsizlik ile mücadele etmekte ki bu oranın sosyolojik ve psikolojik olumsuz etkileri az nüfuslu toplumlarda daha büyük sorunları da beraberinde getirme dinamizmine sahip.

Bir şeylerin iyi gitmediğinin de veya daha doğru bir ifade ile bir şeylerin gelecekte hiçte iyi gitmeyeceğinin en büyük göstergesi ve belki de alınması gereken bir mesaj, 15-24 yaş gurubundaki genç nüfus arasında işsizlik oranının yüzde 22 olarak saptanması.

Anlayana ya da anlamak isteyene, elbette.

Acil olarak işsizlik yönetimi ve işsizliğe dair bir Devlet politikası oluşturmak için harekete geçilmeli.

Çünkü gençlerimiz, umutlarının peşinden başka topraklara göç etmemeli.

Editör: TE Bilisim