Girne Amerikan Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Barlas N. Aytaçoğlu;
Sağlıklı yaşam saplantısı içinde yaşamanın da, stres sebebi olduğunu ve bu tip bir stresin,
kalp ve damar hastalıklarının işini kolaylaştırdığını söyledi.
Katıldığı bir televizyon programında; kalp ve damar hastalıklarının temel etmenlerine yönelik
soruları yanıtlarken, stresin üzerinde önemle duran ve bu konudaki kritik döngülere dikkat
edilmesini öngören Prof. Dr. Aytaçoğlu, “kalp damar cerrahisi uzmanı olarak, dikkat
çekmek istiyorum. Vücut sistemindeki damar sistemini; Öncelikle ikiye ayıralım, çünkü
vücudumuzda iki tip damar var. Birisi atardamarlar iken, diğeri de toplardamarlardır.
‘Damar sertliği’ dediğimiz bir tablo var. İnanın, damar sertliği; düşünebileceğiniz bütün
kanserlerden daha kötü bir şeydir. 5 yılda yaygın damar sertliği olan insanların, 5
yıldaki yaşam oranları %30’dur. Yani, damar sertliği; yaygın bir hastalık olarak
karşımıza çıktığında, en az kanser kadar öldürücü bir hastalıktır. Artık, pek çok kanser
türlerinde, 20 yıllık yaşam sürelerini konuşuyoruz. Biz de, atardamarlar için damar
sertliğinde, 5 yılda %30luk bir yaşam oranından bahsediyoruz. Atardamar sertliğini
önlemenin bir takım yolları vardır. Bunu, bugünkü bilgilerimiz ile yüzde yüz oranında
önleyemiyoruz, ama kayda değer bir şekilde geciktiriyoruz. Ancak, damar sertliğini;
ciddi şekilde tetikleyen problemleri de irdelemek de lazım. Örneğin; Şeker hastalığımız
varsa, kötü kolesterol dediğimiz yapı, damarlarımızın yüzeyindeki pürüzsüz yapıyı
bozuyor ve bu, damarlarda bir takım plaklar vasıtası ile kireçlenmelerin ortaya
çıkmasına sebep oluyor. Bu da, yavaş yavaş ilerleyerek damarı tıkıyor. Bu plaklar,
yırtılıyor, sonuçta kalp krizi gerçekleşebiliyor.” şeklindeki ifadeler ile bireyleri uyardı.
“AŞIRI SAĞLIK TAKINTISI, HAYATINIZIN STRESİDİR”
GAÜ Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Barlas N. Aytaçoğlu; İnsanların, hayatta sağlık
saplantısı içerisinde olmamasını dilediğini vurgulayarak; “ Sağlıklı yaşam saplantısı içinde
yaşamak da, bir stres sebebidir. Sağlıklı yaşamalıyız, doğrudur. Doğal da yaşamalıyız.
Ancak, bir saplantı haline geldiğinde, hayatınızın stresi haline gelir. Bunu, özellikle
vurgulamak istiyorum, aşırısından kaçınmamız lazım. Daha dengelenebilir sınırlar
içerisinde, sağlıklı yaşamamız lazım. Yeni, güncel bilgileri uygulamak; herhalde,
sağlıklı yaşama doğru daha güzel bir yolculuk sağlayacaktır.” şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilisim