2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs müzakerelerindeki krizin, ilerlemenin tıkanmasından kaynaklandığına işaret ederek, görüşmelerin bitmesinde esas sorumlunun Rum tarafı olduğunu ancak bahane yaratılmasına katkıda bulunduğu için Türk tarafının da sorumluluktan tamamen arınamayacağını söyledi.

Talat, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun çözümle hiçbir ilgisi olmadığını ileri sürerek, halkın buna dur demesi gerektiğini savundu.

CTP’de aktif çalışma eğiliminde bulunduğunu ancak ne partinin başına geçme, ne intikam, ne de milletvekili olma planı olduğun söyleyen Talat, koşulların kendisini nereye taşıyacağını parti yaşamının göstereceğini de sözlerine ekledi.

2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat Ada TV’de katıldığı bir programda çeşitli konuları değerlendirdi.

Yağan şiddetli yağmurun yarattığı su baskınlarına değinen Talat, Lefkoşa ve özellikle organize sanayi bölgesinde yaşayan ve faaliyet gösteren insanların çok zor duruma düştüğünü, büyük mağduriyet yaşadığını söyleyerek, sorunun çözümünün sadece belediyelere bırakılmaması, uzmanlar ile birlikte çalışma yapılması gerektiğini kaydetti.

“BAKANLARDAN ÖNCE MÜŞAVİR”

İkinci Cumhurbaşkanı’nın ofisinden yapılan açıklamaya göre, bir başka soru üzerine Talat, bakanların değiştirilmesi konusunda, bakanların bile haberi olmadan yeni müşavirler yaratıldığını iddia etti.

“DALGA MI GEÇİYORSUNUZ?”

Hükümet programında müşavir üretimine çare bulunacağının belirtildiğine dikkat çeken Talat, aynı partinin bakan değişiminin daha ilk gününden müdür atandığını, yeni müşavirler yaratıldığını söyleyerek, “Hapisteki bir Fen Bilgisi öğretmenini Devlet Tiyatroları'na müdür olarak atandığı.. Dalga mı geçiyorsunuz. İnanılacak gibi değil” dedi.

“ERKEN SEÇİM TALEBİ ART NİYETLİ”

Bütün bunların üzerine Cumhurbaşkanının erken seçim istediğini söyleyen Talat, Cumhurbaşkanı olarak bunu istemesinin art niyetini gösterdiğini iddia etti.

Talat, Eroğlu’nun UBP’lilere şirin görünmek için bunu söylediğini kaydetti ve Cumhurbaşkanını eleştirdi.

SAYGISIZLIK

UBP’nin kuruluş yıldönümü resepsiyonunun bütün kesimlere açık olması gerektiğini kaydeden Talat, toplantının bir seçim kampanyası gibi düzenlendiğini, bir siyasi savaş alanı haline getirildiğini, diğer partilere saygısızlık yapıldığını, Eroğlu’nun adaylığının da orada açıklandığını kaydetti.

Eroğlu’nun bu toplantıda yaptığı konuşmalara da değinen Talat, Cumhurbaşkanı’nın orada bile kendinin yaptığı eleştirilere atıfta bulunma gereği duyduğunu belirterek, “tabii ki eleştireceğim” dedi.

Talat, Eroğlu’nun çözüm istemediğini öne sürdü.Talat, Eroğlu’nun, “Ben çözüm istiyorum. Talat’ın sözleri Rum çıkarlarına hizmet eder” şeklindeki sözlerine prim verilmemesi gerektiğini söyledi.

Talat, hükümeti görüşmelere karıştırmayan Eroğlu’nun, aslında yaptığı her şeyi hükümetle görüşerek yapması gerektiğini iddia etti.

2. Cumhurbaşkanı Talat, Eroğlu’nun çözümle hiçbir ilgisi olmadığını ileri sürerek, Kıbrıs Türkü’nün doğru karar verme zamanının geldiğini, halkın Eroğlu’na “dur” demek durumunda olduğunu, Annan Planı’nda nasıl dur denilmişse, yine öyle yapılması gerektiğini savundu.

“RUM SORUMLU AMA TÜRK TARAFI DA SORUMLULUKTAN TAMAMEN ARINDIRILAMAZ”

Görüşmelerin bittiğine dikkat çeken Talat, bu sorumluluğun esasen Rum tarafında olduğunu, ancak bahane yaratılmasına katkıda bulunduğu için Türk tarafının da sorumluluktan tamamen arınamayacağını söyledi.

Kıbrıs Türk tarafının çözüme ihtiyacı olduğu yolundaki yaklaşımının eleştirilere neden olduğunun sorulması üzerine Talat, “Minare kılıfa sığar mı, biz söylemesek de, zaten dünya bu gerçeği biliyor” dedi.

“PÜF NOKTASI”

Görüşmelerin verimli bir şekilde sürmesi halinde, Türkiye’nin sismik araştırmaya gerek duymayacağını kaydeden Talat, ilk sondaj faaliyetinin 2010’da başladığını, o zaman da Türkiye’nin gemi gönderdiğini ancak görüşmelerden kimsenin çekilmediğini hatırlattı.

Talat, o dönem müzakerelere umut beslendiğini ve Rum tarafının masadan kaçmasının zor olduğunu belirtti. Talat, işin esas püf noktasının müzakerelerin ve ilerlemenin tıkanması olduğunu ve krizin de bu nedenle çıktığını söyledi.

“VARSA SÖYLENSİN”

Başka alternatiflerin olduğu şeklinde bazı söylemlerin olduğunun sorulması üzerine Talat, görüşmelerin kırk yıldır sürdüğünü, varsa bir şey söylenmesi gerektiğini, görünür gelecekte federal çözümden başka bir seçenek olmadığını vurguladı.

“PARTİDE AKTİF ÇALIŞMA”

Talat, ne partinin başına geçme, ne intikam ne de milletvekili olma planı var olduğunu, partide aktif çalışma eğiliminde bulunduğunu söyledi. Koşulların kendisini nereye taşıyacağını parti yaşamının göstereceğini söyleyen Talat, bunun yanı sıra daha birçok koşulun varlığına dikkat çekti.

Bu tür tartışmaların, tek yanlı olması halinde, partiye zarar vereceğini söyleyen Talat, kararın hep birlikte verileceğini ifade etti. Talat bir kez daha geçmişle şimdiki tutumu arasındaki tek farkın parti çalışmalarına aktif olarak katılmak olduğunu, ileride ne olacağını ise parti hayatının göstereceğini belirtti.

DAÜ KONUSU

DAÜ konusunda bir soruyu cevaplayan Talat, önemli olanın DAÜ’nün özerk bir üniversite olması olduğunu, “iddialara göre hazırlanmakta olan bir yasa ile bunun yapılacağını” belirtti.

Yanlışlarla dolu bir süreç yaşandığını söyleyen Talat, DAÜ’nün güzide bir kurum olduğunu ve bu hale getirilmemesi gerektiğini kaydetti.

DAÜ’nün kaynadığını söyleyen 2. Cumhurbaşkanı, bu üniversitedeki gelişmeleri Ortadoğu kazanına benzetti, DAÜ’nün en şaşaalı döneminde bile birçok sorunun yaşandığını, orada sürekli saf değiştirmelerin olduğunu söyledi.

İki yanlıştan bir doğru çıkamayacağını ifade eden Talat, “Senato, VYK münhal ilan etmeden harekete geçerek emrivaki yapmaya kalkıştı. Bu arada da hükümet, gününde müdahale etmedi ama senatoya inat bir tutum sergilemeyi tercih etti” diye konuştu.

RUM SPORCULAR

Bazı Rum sporcuların Türk kulüplerinde oynaması karşısında Rum tarafından tepkiler geldiğinin hatırlatılması üzerine Talat, bu tepkilerin küçük bir fanatik grup tarafından yapılabileceğini, ancak böyle olsa bile yine aklı başında Rumların buna ciddi bir tepki göstermeleri gerektiğini ifade etti.

İki toplumu birbirine düşürme potansiyeli olan fanatik hareketlerde gerekenin yapılmasının şart olduğunu belirten 2. Cumhurbaşkanı Talat, ancak bu olayların ne kadar büyük olduğunu bilemediğini söyledi. Bütün bunlara rağmen konunun FIFA’lık bir durum değil, yönetimin bir konusu olduğunu kaydeden Talat, devletin tedbir alması gerekliliği üzerinde durdu.

ORTADOĞU

Ortadoğu olayları ile ilgili değerlendirmede de bulunan Talat, Türkiye’nin barış sürecini başarmak için yola çıktığını, ancak gelişen son olaylarla birçok sorunun ortaya çıktığını, her an her şeyin değiştiğini, bu çerçevede Türkiye’nin işinin zorlaştığını belirtti.
Editör: TE Bilisim