KKTC’de “özel gereksinimli” yaklaşık 190 çocuğa 7 merkezde özel eğitim veriliyor. Sözkonusu çocuklar yanında ülkede “destek eğitime ihtiyacı olan çocuklar” da var. Normal okula devam edebilir durumda olan, fakat desteğe ihtiyacı olan bu çocukların sayısı yaklaşık 300. Bu çocuklara, 17’si ilkokul, 5’i anaokulda olmak üzere toplam 22 kaynak odayla eğitim veriliyor.

“Özel gereksinimli” çocuklara sağlanan özel eğitim, 18 yaşına kadar olan zorunlu eğitimin tamamlanmasıyla sona ermiyor. Özel eğitim gereksinimi olanlar, 18 yaş sonrasında ya özel eğitim kurumlarına ya da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı 18 Yaş Üstü Engelli Rehabilitasyon merkezlerine devam edebiliyor.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı İlköğretim Dairesi Özel Eğitim Koordinasyon Birimi Sorumlusu, Özel Eğitim Uzmanı Seda Yazar Kıraç, KKTC’deki özel eğitim sürecinin, kapsayıcı olması ve çocuğun etiketlenmemesi açısından uygun olduğunu söyledi. Kıraç, bu sürecin dünyayla uyumlu gittiğini, yavaş yavaş fakat emin adımlarla düzene giriliyor olduğunu belirtti.

İdeal olanın, özel eğitimin anne karnında tanı konur konmaz sıfır aylıktan başlaması olduğunu vurgulayan Kıraç, 0-3 yaş arası eğitimin özel eğitim açısından çok önemli olduğunu, bunun için bakanlığın projeleri bulunduğunu, “erken çocukluk özel eğitim merkezi” ile ilgili görüş alışverişlerinin devam ettiğini ifade etti.

Kıraç, KKTC’deki özel eğitim öğretmenlerinin iyi yetişmiş öğretmenler olduğunu ve özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların bir takım eksiklikler olsa da gerekli destek eğitimi alabildiklerini de söyledi.

“ÖLÜNCEYE DEK UZANIR”

“Ölünceye dek uzanır” dediği özel eğitim süreci kapsamında meslek edindirme ve çocukların toplumsal yaşama hazırlanması süreçlerinde de bir takım eksiklikler olduğunu kaydeden Kıraç, bu hususta neler yapılabileceğini okul müdürleri, Talim Terbiye Dairesi ve diğer ilgililerle görüşmeye bu yıl içerisinde başladıklarını anlattı. Gerekli programlar üzerinde görüşmelerin sürdüğünü kaydeden Kıraç, çocukları toplumsal hayata en iyi şekilde hazırlamak için uygun programların hazırlanacağını ifade etti. Kıraç, engellilerin bağımsız ve üretken hale gelmelerini sağlamada sıkıntı olduğunu da belirtti.

İlköğretim Dairesi Özel Eğitim Koordinasyon Birimi Sorumlusu, Özel Eğitim Uzmanı Seda Yazar Kıraç, Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirinin özel eğitimle ilgili sorularını yanıtladı, bilgiler verdi.

Özel eğitimin; özel olarak yetiştirilmiş personel, özel olarak geliştirilmiş program ve uygun araç gereçlerle çocuklara eğitim verilmesi olduğunu söyleyen Kıraç, zihin engelli çocuklar, down sendromlu, otistik, spektrum bozukluğu olanlar, işitme engelli, görme engelli, üstün zekalı ve üstün yetenekli çocukların hepsinin özel eğitim kategorisine girdiğini kaydetti.

“EĞİTİM 4 YAŞINDAN İTİBAREN VERİLİYOR”

KKTC’de Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın özel gereksinimli çocuklar için 4 yaşından itibaren eğitim vermeye başladığını anlatan Kıraç, Girne Özel Eğitim Merkezi, Lefkoşa Özel Eğitim-İş Merkezi, Lefkoşa Özel Eğitim Merkezi, Gazimağusa Özel Eğitim Merkezi, Yeşilyurt Özel Eğitim Merkezi ve Ziyamet Özel Eğitim ve İş Eğitim Merkezi ile Rauf Raif Denktaş Görme Engelliler Okulu olmak üzere toplam 7 okulda eğitim verildiğini belirtti.

KAYNAK ODALAR...

Bu okulların yaklaşık 185-190 öğrencisi bulunduğunu ifade eden Kıraç, bunlara ek olarak bakanlığa bağlı anaokul ve ilkokullarda kaynak odalar bulunduğunu, buralarda çocukların eğitimlerine kendi sınıflarında devam ettiklerini, fakat yetersiz kaldıkları derslerde onlara destek eğitim verildiğini ifade etti. Bu okullarda da özel eğitim öğretmenlerinin görev aldığını dile getiren Kıraç, kaynak odalarda eğitim alan öğrencilerin ilkokula devam edebilir durumda fakat desteğe ihtiyacı olan öğrenciler olduğunu anlattı.

Bu öğrenciler için Sağlık Bakanlığı’ndan sağlık raporu gerekliliği olmadığını kaydeden Kıraç, “Çocuklarımızı ayrıştırmak istemiyoruz. Çocukların eğitime ihtiyacı varsa eğitim verilmesi gerekir. Bunun için de öğretmen gözlemine dayalı, daha sonrasında ise psikolojik danışma ve rehberlik araştırma şubesi uzmanlarınca da çocuklarımız incelenir ve ‘evet bu çocuğun destek eğitime ihtiyacı vardır’ şeklindeki eğitsel rapor doğrultusunda onlara eğitim verilir” diye konuştu. 

Kıraç; “çocuğun zihin engeli şudur, işitmesi budur” gibi bir etiket ve engeliyle ilgili bir derecelendirme olmadan, sadece “okul içerisinde desteğe ihtiyacı vardır” değerlendirmesiyle, bu çocuklara eğitimlerinde destek sağladıklarını vurguladı.

“TÜM DÜNYADA ARTIK AYRI OKULLAR İSTENMİYOR”

Tüm dünyada bakış açısının çok değiştiğini, artık ayrı okullar istenmediğini, “bütünleştirme” diye bir kavrama gidildiğini ifade eden Kıraç, o yüzden Kuzey Kıbrıs’ta kaynak odalarla ilgili dünyaya uygun bir ilerleme olduğunu kaydetti.

Özel Eğitim Uzmanı Seda Yazar Kıraç, KKTC’de yaklaşık 300 öğrencinin kaynak odada eğitim aldığını, 22 kaynak oda bulunduğunu, bunların 17’sinin ilkokul, 5’inin anaokulda bulunduğunu da ifade etti.

,Eğitimin gelişen bir süreç olduğuna, elbette eksiklikler bulunduğuna işaret eden Kıraç, hiç bir zaman “evet her şey tamam“ denilemeyeceğini, eğitimin her zaman kendisini yenilmesi gerektiğini söyledi.

“EKSİKLİKLERİ GİDERMEK İÇİN ÇALIŞILIYOR”

KKTC’de de bir takım eksiklikler bulunduğunu ifade eden Kıraç, ancak bunları giderebilmek için okullarla koordineli olarak çalıştıklarını belirtti.

Öğretmen eksikliğinin dile getirilen en büyük eksikliklerden bir olduğunu, bu yıl 6 öğretmen ataması yapıldığını, bu dönem bitmeden 4 öğretmen daha atanacağını ifade eden Kıraç, hala eksiklik olmasına rağmen bunun iyi bir rakam olduğunu ve daha alımlar yapılması için çalışmaların sürdüğünü söyledi. Kıraç, kaynak odalara eğitim materyallerinin karşılanması için 2 yıldır ödenek çıkardıklarını da kaydetti.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na bağlı olarak özel eğitimin 18 yaşına kadar sürdüğünü, öğrencilerin 18 yaştan sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı 18 yaş üstü engelli rehabilitasyon merkezlerine devam edebildiklerini anlatan Kıraç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı 3 tane engelli rehabilitasyon merkezi bulunduğunu, buralarda 18 yaş üstü gençlerin hem eğitime devam ettiğini, hem etkinliklerin bulunduğunu hem de meslek edindirme tarzı faaliyetler gerçekleştirildiğini ifade etti.

“AİLELER İÇİN KABULLENME AŞAMASI ÇOK ZOR”

Bu durumdaki aileler için kabullenme aşamasının çok zor olduğunu vurgulayan Kıraç, Psikolojik Danışma Rehberlik Araştırma Şubesi’nde ilgililerin özel eğitim gereksinimli çocuğu olan ailelerle görüşmeler yaptıklarını, danışmanlık hizmeti verdiklerini anlattı. Kıraç, bazı ailelerin kabul aşamasına hiç geçemediğine de dikkat çekti.

Kabul aşamasının “durumumuz bu” denilip, çocuğu için ne yapabileceğinin değerlendirildiği aşama olduğunu ifade eden Kıraç, aile ne kadar çabuk kabul aşamasına geçerse bunun çocuğun eğitimi için o denli iyi oluğunu belirtti.

Kıraç, Sağlık Bakanlığı bünyesinde danışmanların olması ve ailelerin tanı konar konmaz konuyla ilgili bilgilendirilmesi, eğitimle ilgili ne yapılabileceğini anlatmasının şart olduğunu söyledi. Kıraç, ailelerin; çocuk doktorları ve çocuk psikiyatrisleriyle görüşüp bilgi aldığını da ifade etti. Bakanlık olarak sürekli çocuk psikiyatrisleriyle koordine içerisinde olduklarını kaydeden Kıraç, neler yapabileceklerini, ailelere nasıl destek olabileceklerini değerlendirdiklerini söyledi.

KKTC’de sayısı az olsa da bazı ailelerin ulaşım açısından sıkıntıları olduğunu, bazı yerlerde ise öğretmen eksikliği nedeniyle sıkıntılar yaşandığını kaydeden Kıraç, ancak ailelerle bire bir ilgilendiklerini ve sorunlarını çözdüklerini anlattı.

Özel eğitim gereksinimi olan çocukların 18 yaşına kadar zorunlu olan devletteki eğitim sonrasında gidebilecekleri özel eğitim kurumları da bulunduğunu söyleyen Kıraç, Özel Eğitim Vakfı, Konuşma ve İşitme Engelliler Vakfı yanında, Eğitim Ortak Hizmetler Dairesi’ne bağlı izin alınarak açılan özel eğitim merkezleri bulunduğunu anlattı.

İlköğretim Dairesi Özel Eğitim Koordinasyon Birimi Sorumlusu, Özel Eğitim Uzmanı Seda Yazar Kıraç, özel rehabilitasyon merkezlerinin okul saati çıkışından sonra dershane, etüt gibi bireysel destek eğitim verdiğini de ifade etti.

“ŞU ANKİ EN BÜYÜK EKSİKLİK LİFTLİ ARAÇ OLMAYIŞI”

Kıraç, şu anki en büyük eksikliğin, tekerlekli sandalye kullanan çocukların liftli araçlarının olmayışı olduğunu belirtti ve bunların giderilmesi için bakanlığın temaslar içerisinde olduğunu anlattı.

“FARKINDALIK ÇALIŞMALARI ARTIRILMALI”

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nın farkındalık çalışmalarını artırması gerektiğini de kaydeden Kıraç, okullarda özel gereksinimli olmayan çocuklar ile ailelerinin de; bir çocuğun eğitim hakkının en önemli haklardan bir olduğunu kabullenmesi gerektiğini, bu çocukların özel gereksinimli olmalarının eğitimlerini sekteye uğratmaması, akranlarıyla birlikte eğitim almaları gerektiğini algılamasının önemine işaret etti.

“HER BİRİNİN YAPABİLECEĞİ BİR ŞEY VAR”

Yetersizlikten etkilenme derecelerine göre her bir özel gereksinimli çocuğun yapabileceği bir şeyin bulunduğunu vurgulayan Seda Kıraç; bu çocukların galoş, terlik, bardak kapağı gibi üretim yerlerinde çalışabileceklerini, basit üretim alanlarında, otellerin mutfaklarında taşıma, ayırma, soyma gibi alanlarda çalışabileceklerini belirtti.

Kuzey Kıbrıs’ta iş açısından ne tür sektörler bulunduğunu ve bu çocukların bu işlere nasıl dahil edilebileceğinin ele alınması gerektiğini vurgulayan Kıraç, mesleki iş analizleri yapılması ve buna göre programlar hazırlanıp çocukların bu işlere dahil edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Editör: TE Bilisim