Federasyon tarafından yapılan açıklamada, “Çok büyük sermaye yatırımları ve 2000 kişinin üzerinde çalışan sayısı ile ülkemiz şartlarında büyük bir ekonomik sektör olan spor merkezlerimiz; Birinci kapanış sürecinin ekonomik yaralarını (zararını) tedavi edemeden gelen bu ikinci kapanış ile batma aşamasına gelmiştir” denildi.
“Bugün itibariyle birçok iş yerinin açıldığı serbest dolaşımın rahatlatıldığı bir ortamda, sağlıklı olmak bağışıklığımızı güçlendirmek için en çok gereken spor yapma özgürlüğünün kısıtlanması hatta yasaklanması anlaşılır bir durum değildir” denilen açıklama şöyle devam etti:
“Birinci açılış tarihinden ( 27 Mayıs 2020) günümüze spor merkezlerimiz devletimizin almış olduğu hijyen tedbirlerini fazlasıyla yerine getirmiş ve uygulamıştır. Toplum sağlığı için üzerimize düşeni en iyi şekilde yerine getirmiş ve Sağlık bakanlığının yayınlamış olduğu bulaş oranları istatistiki bilgi tablosunda en düşük bulaşı olan sektörlerden biri olarak belgelenmiştir. Ancak buna rağmen yine de yaşadığımız süreçte bizler cezalandırıldık ve kapatıldık ve halen kapalıyız.
Devlet yetkililerimize ve tüm kamuoyuna bildiririz ki sağlık için spor yapılan spor merkezlerimizin bulaşı merkeziymiş gibi kapalı tutulması kabul edilemez.
Bizler; federasyonumuza bağlı spor salonu sahipleri ve çalışanları olarak tahammül edilemez noktayı geçtik; eşimizin çocuklarımızın yüzüne bakamayacak, borçlarımızı, taksitlerimizi, kiramızı ödeyemeyecek toplum içine çıkamayacak noktaya geldik. Devlet yetkililerine durumumuzu defalarca anlatmamıza rağmen hiçbir olumlu sonuca ulaşamadık. Ve artık isyan noktasındayız. Lütfen sesimizi duyun. Binlerce çalışan ailesine bakamıyor. Yüzlerce spor merkezi batıyor”
