Söz konusu okulda 17 öğrenci varken 17 de personel çalışıyor. 1 müdür, 1 müdür muavini, 3 öğretmen, 8 part time öğretmen, 2 hademe, 2 bekçiden oluşan kamu personelinin az sayıda öğrenciye rağmen çalışması 'okulun kapatılması' konusunu gündeme getirdi. Henüz resmi makamlarca alınmış bir kapatma kararı olmamasına karşın Eğitim Bakanlığı yetkilileri okulda yeterli öğrenci olmayışı nedeni ile “konunun incelemeye alındığı” bilgisini verdi.
YENİDÜZEN’e konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Ali Yönel, Beyarmudu Ortaokulu’nun kapatılacağı ile ilgili net bir karar verilmediğini belirtti. Okulda yeterli öğrenci olmayışı nedeni ile konunun incelemeye alındığı bilgisini veren Yönel, bu yönde çalışmalar yapıldığının altını çizdi. Yönel, bakan Mustafa Arabacıoğlu’nun konu ile ilgili bugün, saat 10.00’da bir basın toplantısı düzenleyeceğini ve bilgi vereceğini kaydetti.
Öğrenci sayısındaki ciddi düşüşün ardından Beyarmudu Ortaokulu’nu kapatacağı yönündeki iddialar
başta öğretmen sendikalar olmak üzere, Beyarmudu halkı tarafından da tepki ile karşılandı.
KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebe iddiaların doğru olması karşısında, bakanlığın infial yaratacak bir suç işlemiş olacağını iddia etti. 1962 yılından beri öğrenci kabul eden okul ile ilgili Beyarmudu halkı ise “kesinlikle kapatılamaz” yorumunda bulundu.
“Eğitimde tasarruf olmaz”
Bakanlığın, ülkedeki öğretmen eksiği sebebi ile bu tür bir tasarrufa gideceği yönündeki iddialara karşın Gökçebel, eğitimde tasarrufun kabul edilemeyeceği yorumunda bulundu. “Öğretmen eksik ve bu okulda da az öğrenci var, o zaman bunu kapatıp, öğretmenleri diğer okullara verelim” şeklinde bir çözümün, hiçbir mantığının olmadığına dikkat çeken Gökçebel, kendilerinin iki okula daha ihtiyaçları olduğu bilgisini vermelerine karşın, bir okulun kapatılmasının düşünülmesini, büyük bir hata olarak yorumladı.
“Okul kapatmak infial yaratacak bir suçtur”
Eğitimde verilen siyasi kararların, kaostan başka bir şey yaratmayacağını savunan Gökçebel, Beyarmudu Ortaokulu’nun kapatılacağı iddialarının gerçek olması sonucunda, yine böyle bir kaos ortamının yaşanabileceği yorumunda bulundu. Bu tür kararların, uzman kişilerce; bilimsel şartlar, projeler ve kamuoyu yoklamaları ile verilmesi gerektiğine işaret eden Gökçebel, Milli Eğitim Bakanı’nın bir gecede karar vermesinin çok yanlış bir adım olabileceğini öne sürdü.
(YENİ DÜZEN)
