Konferansta, Erzurum’da temaslarda bulunan Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova ile Kıbrıs konusuyla ilgili tezi bulunan, Türkiye Genlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, TC Cumhurbaşkanı’nın oğlu Bilal Erdoğan birer konuşma yaptı.

Kıbrıs, müzakere süreci ve yükseköğretim konularının ele alındığı etkinlikte Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, Aziziye Belediye Başkanı Muhammet Cevdet Ayhan ve Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı da konuştu.

BEROVA: “SON KARAR, RUMLARIN ADADAKİ TÜRK VARLIĞINDAN NE KADAR RAHATSIZ OLDUĞUNUN GÖSTERGESİ”

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Özdemir Berova, konuşmasında, Anavatan Türkiye’nin son 10 yılda artırdığı girişimler ile Kıbrıs konusunda daha proaktif ve daha ısrarcı bir tutum sergilendiğini söyledi.

Kıbrıs sorununu anlayabilmek için Kıbrıs’ın tarihinin iyi bilinmesi gerektiğini belirten Berova, adada ki Türk varlığının 1571’den beri var olduğuna işaret etti. Berova, ada üzerindeki refahın artırılması için Anadolu’nun birçok yerinden mesleklerinde usta olan Türk nüfusun adaya adım getirildiğini belirtti.

Ada’nın İngilizlerin hakim olduğu dönemde Rum ve Türk toplumlarının ayrışmaya başladığını kaydeden Berova, 2.Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan çözülme süreciyle adadaki Rumların “Megali Idea” yani büyük Yunanistan hayaliyle hareket ettiğini söyledi. Bu hayalin günümüzde halen devam ettiğini ifade eden Berova, son dönemlerde alınan ENOSİS Plesibiti kararının da Rumların aslında adadaki Türk varlığından ne kadar rahatsız olduklarının göstergesi olduğunu söyledi.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in siyasi eşitliğe ilişkin olumsuz açıklamalarını anımsatarak, Rumların iki toplumlu federal çözümü kabul edemediklerini kaydeden Berova, devam eden görüşmelerden bir sonuç alınmasını mümkün görmediğini belirtti.

ERDOĞAN: “KIBRIS KONUSUNDA BİZE BİR ŞEY DİYEMEZ, BU KONUYU BİZİM BAŞIMIZA KAKAMAZ OLDULAR”

Türkiye Genlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan da konuşmasında, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki (KKTC) kardeşlerimize en ciddi manada destek olmaya çalışacağız ve bir yandan da onların siyasi itibarını her platformda korumaya çalışacağız” dedi.

Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Erdoğan, üniversite yıllarında Amerika'da bir onur belgesini bitirmek için tez yazdığını belirterek, "O tez Kıbrıs meselesi ile ilgilidir" diye konuştu.

Tezinin sonunda "Türkiye'de bir paradigma değişikliği olmadığı sürece Kıbrıs meselesinde de bir değişiklik olmaz" dediğini aktaran Erdoğan, "Türkiye'nin yönetiminde bir paradigma değişikliği oldu. Bu dönemden sonra Yunan'ın Avrupa kapısı allak bullak oldu. O zamandan beri gerçekten Kıbrıs konusunda bize bir şey diyemez, bu konuyu bizim başımıza kakamaz oldular" ifadesini kullandı.

“SİYASİ İTİBARINI HER PLATFORMDA KORUMAYA ÇALIŞACAĞIZ”

Erdoğan, Kıbrıs sorunu konusunda Türkiye olarak KKTC'ye desteklerinin süreceğine işaret ederek, "KKTC'deki kardeşlerimize en ciddi manada destek olmaya çalışacağız ve bir yandan da onların siyasi itibarını her platformda korumaya çalışacağız" açıklamasında bulundu.

Halk oylamasına da değinen Erdoğan, "Şimdi önümüzde bir referandum süreci var. Bu süreç aslında Türkiye'nin bölgesel meselelerde daha güçlü şekilde kendini ifade edebilmesi ve daha bağımsız adımlar atabilmesi açısından bir ön adımı olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, Türkiye'de yönetim sisteminin daha anlaşılır sisteme getirilmesi gerektiğini söyleyerek, "Neticede halka da hesap veren bir yürütme bir şekilde cumhurbaşkanlığı önderliğinde her 5 yılda halka hesap veren bir yürütme. İşte bu işi başarabilen 5 sene sonra halktan tekrar mührü alacak. İkinci bir dönem için de başarılı olmayan pes edecek" dedi.

Bilal Erdoğan, yeni Cumhurbaşkanlığı sistemi ile Türkiye'nin dış politikada daha güçlü olacağını sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilisim