Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, partinin diğer milletvekilleri Ayşegül Baybars ile Jale Refik Rogers’ın parti meclisinde sine-i millet kararına ret oyu verdiğini doğrulayarak, “İki milletvekili sine-i millet oylamasında başka bir seçeneğin daha doğru olduğunu düşünerek, parti meclisinde benden farklı oy kullandılar” dedi.
Bunun doğal olduğunu, HP’de demokrasi olduğunu, partide her karara hemen herkesin parmak kaldırmadığını belirten Özersay, “Buna saygı duyuyorum” diye konuştu.
Özersay, 3 HP milletvekilinin geçen hafta mecliste olmadığını, bugün de meclise gitmediğini anımsatarak, ilk adımı kendisinin atıp istifa ettiğini, devamının geleceğini düşündüğünü vurguladı.
Kudret Özersay, Haber Kıbrıs WEB TV’de “Markaj” programına katılarak, Ali Baturay’ın sorularını yanıtladı.
“Devlet laboratuvarı yokken, külliye gereksiz”
Geçitköy’deki yangınla ilgili konuşurken, ‘Külliye yapılması yerine yangın helikopteri alınmasıyla’ ilgili gelen soruyu yanıtlayan Özersay, “Devlet laboratuvarının olmadığı bir dönemde, tahliller yapılamadığı için Denetimli Serbestlik Yasası’nın uygulanamadığı bir zamanda külliye yapılmasını uygun bulmadık. Külliye ve saray kelimeleri yer almadı, protokolde değişti. “Cumhurbaşkanlığı ve meclis ek hizmet binaları” ifadesi kullanıldı. Neden? Tepki çektiği için… Protokolde altyapı ve reel sektöre 2 milyar 164 milyon TL ayrıldı. Türkiye’ye teşekkür ederiz ama bu paranın 600 milyonu saray için ayrılmış. Bu, ciddi bir rakamdır” dedi.
“Erdoğan’a ihtiyaç olmadığı söylenmeliydi”
Geçmişte ve bu dönemde Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın ihtiyaç olmadığına işaret eden Özersay, “Bu durum Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a anlatılmalıydı. Kapalı meclis konuşmalarında biz bunu Sayın Ersin Tatar’a söyledik ancak iletildiğini düşünmüyorum. Birçok kez zamanlamanın yanlış olduğunu söyledik. Türkiye Dışişleri Bakanı’na bunun doğru olmadığını söyledim. Keşke Cumhurbaşkanı Tatar da TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a söyleseydi” ifadelerini kullandı.
“Diğer partilerin de Sine-i Millet kararı var”
HP’nin aldığı sine-i millete dönme kararına değinen Özersay, “Bu siyasi bir duruştur. ‘Nerden çıktı?’ diye bir durum yoktur. Herkesin, ‘Kantarın topuzu kaçtı ve bu kadarı da olmaz’ dediği bir dönemde bu adım atıldı. Kimse ‘nerden çıktı bu sıra dışı tavır’ diyemez. Geçmişte UBP’nin CTP’nin TKP’nin DP’nin ve eski YDP’nin de sine-i millet kararları var” diye konuştu.
“Yapılanlar normalleşiyor, olağanlaşıyor ve kanıksıyoruz”
Sistemin kendi mekanizmalarının çalışmadığı için sine-i millete dönme kararı aldıklarını anlatan Özersay, “Yapılanlar normalleşiyor, olağanlaşıyor ve kanıksıyoruz. İç tüzüğe aykırı mecliste davranışlar yapılıyor ve normalleştiriliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Seçilen genel başkan başbakan olamadı”
UBP Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu’nun yerine Ünal Üstel’e hükümete kurma görevinin verildiğine işaret eden Özersay, “Bir parti başkanı kurultayda seçildi, seçimde birinci parti çıktı ancak kabineyi oluşturamadı. İrade ezildi. Kurultay ve seçimin bir anlamı kalmadı. Seçilen genel başkan, başbakan olamadı. Bu nedenle ‘meşruiyet sorunu var’ diyoruz. Derviş Eroğlu geçmişte cumhurbaşkanı olunca başbakanlık görevi boşaldı, partideki bir milletvekiline hükümeti kurma görevi verildi. Bu gibi durumlar nedeniyle bu madde oraya konuldu” dedi.
“Kurultay ve seçimlerin ne anlamı kaldı?”
“Türkiye’deki siyasi iktidar Faiz Beyi istemiyor” algısı yaratıldığına vurgu yapan Özersay, “Seçimler anlamsızlaştırılmaya başlandı. Genel başkan başbakan olmayacaksa, kurultay ve seçimlerin ne anlamı kaldı? İrade görmezden geliniyor” diye konuştu
“CTP de bizimle aynı noktaya gelebilir”
“HP olarak bu durumu sineye çekmeyiz, meşru görmediğimiz hükümetle aynı çatıya girmeyiz” diyen Özersay, “Yalnız başımıza sonuç alamayız ancak işaret fişeği attık. CTP’nin duruşuna saygı duyuyorum ancak CTP’den bazı vekiller bize eleştiri yapıyor. Ana muhalefet partisi de günün sonunda belki de bizimle aynı noktaya gelecek” ifadelerini kullandı.
“Meşru olmayan hükümet yürümüyor”
Hükümetin meşru olmadığında temsiliyet sorunu yaşandığını aktaran Özersay, “Meşru olmayan hükümet yürümüyor. İstikrar olmuyor, reformlar yapılamıyor. Ersan Saner de yarışı olmayan uyduruk kurultayla başbakan olmuştu. Ersan Beyin Başbakan olduğu dönemde Türkiye ile protokol imzaladı ancak bir maddesi bile uygulanmadı. Bir kısmı dünyadan kaynaklanan sıkıntılardan dolayı halkın alım gücü düştü. Fonlara girdi maliyetlerine biraz olsun dokunarak insanlar rahatlatılabilir ancak bunu yapamayacak durumdadırlar” diye konuştu.
“Çürümüş siyaset iradeyi temsil değil ve teslim ediyor”
Çürümüş siyasetten dolayı sine-i millete gittiklerini anlatan Özersay, “Türkiye’nin istediği bir kişinin başbakan olması yanlıştır o zaman demokrasi ve irade olmaz. Türkiye’de zarar görür. Çürümüş siyaset iradeyi temsil değil ve teslim ediyor. Türkiye’nin buradaki algısına zarar veriyor. Rumların ‘burada devlet yoktur’ tezi güçleniyor” dedi.
“Erken seçime gidilmeli”
Hükümetin meşru olmadığını ancak UBP’nin içinde yer aldığı veya destek vermediği durumda hükümet kurulamayacağını ve erken seçime gidilmesi gerektiğini savunan Özersay, “UBP ile CTP hükümet kursun dedik ama UBP’nin başkanı belli değilken CTP’nin başbakanlığı almasının doğru olduğunu söyledi. Ancak şu anda bu olasılık yok. Kurultaydan sonra UBP başbakanlığı alabilir. Diğer bir olasılık UBP’nin dışında, destek vereceği bir azınlık hükümeti. UBP destek vermeden zaten istenilen yasalar geçemez. Bu duruma da yaklaşmıyorlar, bu nedenle erken seçim istiyoruz” diye konuştu.
“Muhalefetin mecliste olmadığı bir hükümet süremez”
CTP meclisten çekilirse, hükümetin tepki gösterilen yasaları daha rahat geçireceği ile ilgili soruyu yanıtlayan Özersay, “Anayasaya rağmen geçen sene ara seçimi, bu yıl da belediye seçimini yapmadılar. Zaten çoğunluktadırlar ve kamuoyunu bile dinlemiyorlar. İstediklerinde yasaları geçirebilirler. Ancak muhalefetin mecliste olmadığı bir hükümet süremez. Geçmişte 45 milletvekili ile meclise geldiler ancak hükümet yürümedi” dedi.
“HP’den iki vekil PM’de ret oyu verdi”
Halkın Partisi’nde iki milletvekilinin istifa edip etmeyeceği ile ilgili gelen soruyu yanıtlayan Özersay, “3 milletvekili geçen hafta mecliste değildi, bugün de mecliste değildi. İlk adımı ben attım istifa ettim ve devamının geleceğini düşünüyorum. Meclis çalışmalarına katılmama kararımız, diğer iki vekil tarafından da uygulanıyor. İki milletvekili sine-i millet oylamasında başka bir seçeneğin daha doğru olduğunu düşünerek, parti meclisinde benden farklı oy kullandılar. Partimizde demokrasi var, her karara hemen herkes parmak kaldırmıyor, buna saygı duyuyorum” diye konuştu.
